Sanat Atölyesi

5 3 0
                                    

Her zaman Ela ile ziyaret ettiğimiz kurumların birinde bir sanat atölyesi açtıklarını söylediler.Müdür bey çok babacan bir insandır.Açmak için çok mücadele etmiş gerekli izinleri almak için çok uğraşmış.Ama bu atölyede çocuklara sanat dersleri verecek öğretmenler bulamamış.Bir hafta süre tanındığını eğitime başlamazlarsa kapatılacağını söylemişler.Şimdi bize düşen o atölyeye öğretmenler bulmaktı.Ama bu kişileri nereden bulacağımız konusunda hiçbir fikrimiz yoktu.Üstelikte sadece bir haftamız vardı.
Bir süre bu konuyu Ela ile düşündükten sonra bir çözüm yolu bulduk.Bu işi her zaman ki gibi kendimiz halledecektik.Hafta sonları bu atölye de ben karakalem resim ve tiyatro kursları,Ela el yapımı oyuncaklar Umut okuma yazma ve dil ,Feride ablada el sanatları dikiş nakış gibi çeşitli kurslar verebilirdik.Ama zor olan kısmı Özgür'ü ikna etmekti renkli yağlı boya resim ve müzik kursu verebilirdi.İlk atağımı tekne de yaptım.
-Özgür böyle bir projemiz var yardımın gerekiyor sende resim müzik kursu versen olmaz mı.
-Defne beni bu işlere karıştırma.Profesyonel olarak ilgilenmediğimi söyledim.
-Ama Oktay öyle demiyor.
-Defne kalbi kırmak istemiyorum ısrar etme ben anlamam bu işlerden yapamam git başkasını bul.
O gün başarısız oldum.Ama pes etmeye niyetim yoktu.Zor olacağını bilsem de onu ikna etmek zorundaydım.Hem atölyenin geleceği için hem de Özgür'ün yeniden dünyaya yaşamaya devam etmesi için bunu yapmalıydım.İkinci atağımı Seyir tepesinde yaptım.
-Özgür bir kez olsun birilerine yardımcı olamaz mısın onların sana bize ihtiyaçları var.
-Defne bu konuyu kapattık sakın bir daha açma.Sana dedim başkasını bul.
O gün ki girişimimde ne yazık ki başarısız oldu.Son bir kez daha şansımı deneyecektim.O gün Ela cafenin kapalı tamirde olacağını Özgürün de orada olacağını söyledi.Son atağımı yapmak için cafe ye gittim.
Özgür atölye kapanacak hiç mi vicdanın yok.Kötü bir şey yapmıyoruz.Onlara faydalı olmaya çalışıyoruz.İnsaf et kendin için değilse onlar için yap benim için arkadaşın için yap.
-Defne ileri gidiyorsun.Arkadaşlığımızı bu işe karıştırma.Defne vazgeç hayır diyorum, laftan anla biraz son kez söylüyorum hayır ,beni zorlama kötü konuşturma beni anladın mı.
-Öyle mi .Tamam hadi konuşalım.Sen ne işe yarıyorsun tekne temizle ara sıra cafe ye gel başka Özgür yaptığın başka bir şey var mı?
-Defne sabrımı zorlama kalbini kırmamak için susuyorum.
-Kır Özgür sabrını da zorluyorum.Şimdi gerçekleri konuşma zamanı geldi.Yeterince sustuk.Ne oldu annen öldü hayata küstün.Yangın çıktı resimler yandı annende içeride kaldı sonra hasta oldu.Bunlar kolay değil ama bu kadar esaret yetmedi mi? Özgür yeter içinde ki çocuğu serbest bırak. Annen sana da kendi yeteneğini kazandırmadı mı?Niye?Kendinden sonra sen devam ettir diye değil mi.
-Defne sus...
-Susmuyorum.Peki orada kalan çocuklar Özgür onların da aileleri yok, onların senin gibi babalarıyla kalıp büyüme olanakları da yok.O yurtta kalmak zorundalar başka çareleri de yok. Ne yapsınlar?Onlar da hayata küssün, intihar etsin,okumasın,sokaklarda bağımlı olup soğuk kaldırımlarda ölüp gitsinler.Bunlar mı olsun?Senin baban yanındaydı seni büyüttü cafe açıp sana devretti.Kendine acımaktan vazgeç sen onlardan daha şanslısın.
-Benim kendime acıdığım falan yok.Defne git buradan hemen yeter görmekte duymakta istemiyorum.
-Gidiyorum dur desen de durmam.Gerçekleri duymak hoşuna gitmedi.Ne yaparsan yap Özgür kendine acımaya devam et.Zaten başka bir işe yaramıyorsun...
Üçüncü atağımda kavgayla sonuçlandı.Ağır konuştum lakin haklı olduğumu biliyordum.Bir hafta Özgür'ün ne sesini duydum ne de yüzünü gördüm.Bir daha da görmeme kararı almıştım.
Hafta sonu elimizdeki imkanlarımızla sanat atölyesinde derslere başladık.Uzaktan Umut ve Ela'yı seyrettim.Kardeşim farkında değildi ama sanırım bu defa doğru insanı bulmuştu.Feride Abla gençliğinde de bu işlerle uğraşmış şimdi yeniden yapmak onu da mutlu ettiği görülüyordu.Afacanlarda beklediğimizden hevesli hepsi bir şeyler yapabilmek için hevesle öğrenmeye çalışıyorlardı.Afacanların en küçüğü dokuz yaşındaydı.Öyle bir soru sordu ki ne cevap verebilirdim.
-Defne abla renkli resimler yapacaktım ben ama nasıl yapacağım kimse öğretmeyecek mi?
Hayatımda duyduğum en güzel soruydu.Nasılda meraklıydı.Yağlı boya resimlerinin onun aklındaki en masum haliyle tanımı renkli resimler yapmaktı.Hayır size bunu öğretecek kimse bulamadım demem gerekiyordu ama diyemiyordum.
İşte tam bu sırada arkamda bir ses işitim.Duyduğum sesle hem şaşırdım hem heyecanlandım.Yalnızca gözlerine bakıp gülümseyebildim.
-Ufaklık renkli resim yapmayı ben size öğretirim.
Özgür gelmişti.Bu hiç beklemediğim bir şeydi.İşe yarayacağını bilsem daha önceden bu kavgayı yapardım.
Kurs bittikten sonra da hepimiz Amarus cafe de vakit geçirmeye karar verdik.Feride abla yalnızca eve döndü.Kavga etmiştik şimdi ne konuşabilirdik.Umutla Ela terasa çıkana kadar ikimizde susmayı tercih ettik.Onlar terasa çıkınca artık masada baş başa kaldık.Özgür bir süre baktıktan sonra konuşmayacağımı anlamış olmalıydı.
-Daphne bu sessizlik fazla uzadı.Haklıydın.Tamam susma artık geldim istediğini yaptım.
-Evet haklıydım gelmeni beklemiyordum ama geldin.
-Uzun zamandır karanlıktaydım.Karanlığın içinde bir ışık gördüm.Oraya doğru ilerledim de karşıma bir peri kızı çıktı.Bana ellerini uzattı.Beni oradan çıkarmaya çalıştı.Ne yalan söyleyeyim korktum orada yaşamaya alışmıştım.Ama o peri sinirlenip beni bırakıp gidince o karanlık beni boğmaya başladı.Bende o periyi yeniden buldum.Şimdi yanındayım.
-Peri öyle mi ne oldu daha önce baş belası diyordun.
-Defne sonra arkadaş oldu.Ama hala öylesin sen benim başıma gelen en güzel belasın.
-Özgür doğru söyle ne yaptın o ukala adama korkutuyorsun bu kibarlığı neye borçluyuz.İlk kez bu kadar güzel konuşuyorsun.
-Defne Hanım'a da anlaşılan bugün yaranamayacağız güzel konuşuyorum daha ne istiyorsun.Affettin mi?Arkadaş mıyız ?
-Evet affettim.Arkadaşız.
-Zaten diğer arkadaşında anlaşılan başka yerlerde dolanmaya başlamış.Benden söylemesi yakında evlenirler sen o evde yalnız kalırsın. -Sadece arkadaşlar.
-Evet arkadaşlar belli oluyor.
-Hem niye yalnız kalayım ki?Ela evlenirse bende bir ev arkadaşı bulurum.
-Ev arkadaşı bulursun da hayat arkadaşı biraz zor be güzelim herkes ben mi seni başına bela etsin.
-Yine çok komiksin ukala...
Özgür haklıydı.Sanırım kardeşim ilerde hayatını geçireceği adamı buldu.
Diğer konuda pek haksız sayılmazdı.Ama bu cümlesi niyeyse beni sadece bir anlığına düşünmeme sebep olmuştu."Benden başka kimse seni başına bela etmez" bunu hayat arkadaşım için söylemişti.Lakin biz sadece normal arkadaştık.Kendinden başka arkadaşlarım da vardı.Her neyse bu kadar üstelememe gerek yok sadece bir espriydi.Her zaman ki gibi ukalalık yapıyordu. Atölyeye yeni öğretmenler bulana kadar eğitime devam edeceğiz.Sayemiz de atölye de kapanmaktan kurtuldu.Çocuklara da faydalı olabildik. Özgür' ü de hayata döndürdüm .

TORTUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin