17 Minutes | muke

Fourteen Minutes

"Devam etmek istediğine emin misin?" diye sordu Michael. Aslında oyuna başlarken bu soruyu soracağını düşünmüyordu.

"Sorun yok." dedi Luke gülümseyerek. "Devam et."

"Pekala." Michael ezberlediği görevlerden birini daha söyledi. "On dört dakika boyunca önümde sadece boxerınla kalacaksın."

"Sen de önümde mastürbasyon mu yapacaksın?"

"Hayır, tanrım hayır." Michael kahkaha attı. "Sadece, bunu yapman gerek."

Luke normalde biradan etkilenmiyordu, fakat Michael'ın getirdikleri kafasını çoktan uyuşturmuştu. Kıkırdayarak tişörtü çıkardı, sonra beceriksizce eşofmanı sıyırdı. Altında boxerı kaldığında, bağdaş kurup Michael'ın onu süzen gözlerine baktı. "On dört dakika boyunca beni mi izleyeceksin?"

"Evet." diye mırıldandı Michael. Luke'un pürüzsüz göğsüne ve yaralanmış, sigara bastırılmış omuzlarına baktı. Onları daha önce biliyordu fakat hiç bu kadar yakından görmemişti. "Omuzlarında neden bu yaralar var Luke?"

"İtiraf kısmını geçmiştik, Mike." dedi sırıtarak. "Oyunbozanlık yapıyorsun."

Michael, Luke ne kadar gülüyorsa o kadar ciddiydi. Nedenini öğrenmek istese de bunlar Luke'a sadece fiziksel olarak zarar vermiyordu, o yüzden dudaklarını ısırıp sustu. Ve izlemeye, keşfetmeye, zihnine kazıyıp rüyalarına karıştırmaya devam etti.

Luke iç çekti. "Daha ne kadarın var?"

Michael Luke'un gözlerine baktı. "Neden?"

"Kelimenin tam anlamıyla karşında çıplak hissetmek rahatsız edici."

Michael güldü. Luke ona yarım saniyelik bakışlar attığı zaman bile çıplak hissediyordu. Anlayışla başını salladı. "Az kaldı, Lukey."

Luke başını salladı. "Görevi yapsam bile bira içebilir miyim?"

"Üzgünüm, içemezsin."

Luke göz devirip bileğindeki bilekliklerle oynadı. "Kötüsün."

"Kurallar." dedi Michael. "Oyun kuralları böyle."