Tek çaremdi uyumak. Acılarımı unutmam için tek çare...
Her nefes alışım da yaşamak yerine öldüğümü düşünüyorum.
Ama ben ölümden korkarım.
Eskiyi düşündükçe canım çok yanıyor ama unutamıyorum. O yaşadığım lanet günleri unutamıyorum, aksine her an beynimin içinde oynatılan bir film gibi, devam ediyor!
Göz yaşı döküyorum bazen, bazense kan.
Biliyorum normal değilim ama ne bu hayat nede insanlar normal!
Bazen düşünüyorum, ölürsem ne olur diye? Yok, bir cevap yok.
Eskiler canımı yakmaya devam ediyor, bende ruh gibi dolanıyorum. Bu ne zaman sona ericek?
Bilmiyorum...
Günlüğümü kitleyip gizli bölmeye koyduktan sonra odamdan dışarı çıktım.
Burnuma gelen enfes kokularla mutfağa girdim.
Annem yemek yapıyordu. Onu rahatsız etmek istemedim ve salona girdim. Tekli koltuğa oturup elimi kot pantolonumun arka cebine attım telefonu almak için ama telefon yoktu.
Hemen odama çıkıp yatağın üstünde yanıp sönen telefonumu alıp kapıyı kapattım ve yatağımın üstüne oturdum.
Şifreyi açıp whatsappdan gelen mesaja baktım. Bizim gruptan gelmişti moralim bozuk olsa da mesajları açıp okumaya başladım.
FARİSİN MAYMUNCUKLARI
Far-is'imm; Napıyonuz lan keller? *havalı bakan emoji*
Kızılımm; Sana kel sevgili arıyorum kanka -random- sen??
Far-is'imm; Seni gebertmenin yollarını düşünüyorum kanka.
10. Ay-ımm; Ştt kimi gebertiyoruz? -random-
Ben; Kimseyi gebertmiyorsunuz salatamın içinde ki hıyarlar. -random-
Far-is'imm; Ayıp oluyor kanka alınıyorum.
10. Ay-ımm; Ayn birtanesi, bende alınıyorum.
Kızılımm; Bir ben alınmıyorum kanka -random- vatana millete benim gibi kanka lazım.
Ben; Ayn kanka -random-
Hemen sohbetten çıktım diğer iki maymun beni haşlardı yoksa.
Kapının tıklatılmasıyla gir diye seslendim.
İçeri Gecem girince gülümsedim.
Yanıma gelip oturdu.
"Nasılsın?"
"İyi abla sen?"
"Bende iyiyim birşey mi oldu?"
Kaşlarımı çatıp sorduğum soru üzerine kafasını aşağı eğdi.
Parmağımla çenesinden tutup bana bakamasını sağladım.
"Neyin var Gece?"
"Hiç, hiç birşey."
Sonra yanımdan kalkıp usulca odamdan çıktı.
Neyi vardı bu kızın?
Umarım kötü birşeyi yoktur diye düşündüm.
Ayağa kalkıp kapıyı kapattım. Çocukluğumdan beri kapılarla problemlerim vardı.
Açık olunca rahat olamıyor, kendimi güvende hissetmiyordum. Halbuki klostrofobim vardı. Ama kitli ve çok dar yerlerde oluşan birşeydi.
Sıkıntıyla ofladım ve kendimi yatağa fırlattım.
Böylede sıkılınca kalkıp telefon ve kulaklığımı alıp müzik dinlemeye başladım.
Bazı insanlardan nefret ediyordum. Müzik zevkimi eleştiriyorlardı. Ben sizin yaptığınız şerefsizlikleri eleştirmiyorum siz kalkıp en sevdiğim şeyi eleştiriyor birde laf atıyorsunuz! Sizin ben ağzınıza sıç- neyse terbiyemi bozmıycam.
Yarın okul sömestr tatiline giriyordu ve mutluydum.
1 haftalığına tatile çıkacaktık ve büyüzden de mutluydum.
Karnım guruldayınca kulaklığı çıkarıp telefonu cebime koydum ve aşağı indim. Sofra nerdeyse hazırdı. Anneme bakmaya gidiyordum ki Gece ile geldiler ve hep beraber sofraya oturduk.
Yemeklere öyle bir bakış atıyordum ki bir an delirdiğimi sandım.
Herkese afiyet olsun dedikten sonra aşkım olan mercimek çorbasını içmeye başladım.
Çorbam bitince önümde duran mantıya baktım. Beni ye diye bağırıyordu.
Hay, hay seni hemen yerim.
Ve mantıya dalış yaptıktan sonra önüme konulan tatlıya baktım.
Allah'ım sana geliyorum.
"Ellerine sağlık annem."
"Afiyet olsun annem."
Gecede eline sağlık diyince aynı konuşma onların arasında da geçti.
Tam tatlıma başlıyordum ki götüm titredi. Aman telefon titredi yani.
Hemen çıkarıp bakınca gözlerim pörtledi diyebilirim. Tatlıya yazık oldu seni sonra yicem bebek.
Anneme acil işim olduğunu söyleyip yukarı çıktım ve kulaklığımı hemen telefonuma takıp Instagrama girdim.
Ekimin attığı mesaja göre bizim okulun tescilli sürtükleri kavga ediyormuş ve olay baya büyükmüş ve bir salak canlı yayın açmış.
Hemen gönderdiği kişiye girip canlıyı izlemeye başladım.
Nerdeyse tüm okul izliyor diyebilirdik.
Kavga neden çıktı bilmiyordum ama konuşmaları dinlemeye başladım.
Sıla sevgilim senin yüzünden benden ayrıldı hani sen benim en iyi arkadaşımdı diye bağırıyordu diyeri kendini savunuyor. Tövbe tövbe mahalle kavgası bile daha çok ilgimi çekerdi.
Tam çıkıyordum ki bir erkek geldi ve Sıla'nın kolundan tuttu ve konuştu.
Yeter artık kendini iyice rezil ediyorsun gibi şeyler söyledi gerisini gürültüden tam duyamasam da sonun da kaşlarım çatıldı.
Ben o kız yüzünden senden ayrılmadım. 11/A'da ki Dolunay için ayrıldım diye bağırdı.
Senin ben 11/A'da ki Dolunay diyen ağzına sıçayım.
Tuhaf ve saçma bir bölümle merhaba.
Kısa oldu ama yakında uzun bölümlerle sizi karşılıycam.
Olumlu olumsuz fikirlerinizi bekliyorum.
Sonraki bölümde görüşmek üzere...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'İMKAN'SIZ
Teen Fictionİmkansız dikkatli bak, o kelimenin içinde bile bir imkan var.. ~Küfür içerir~ Tüm hakları saklıdır © 26.01.2018