Sılaya pis pis bakmama rağmen bu kız sırıtıyordu. Şuradan bir çıkayım belasını si- herneyse.
Şuan nerde miyim?
Tahmin bile edemezsiniz.
5 saat önce
Okuldan çıkmış eve gidiyordum. Eve vardığım da kapıda polis arabasını görmemle eve koştum. Anahtarla kapıyı açıp içeri girdim. Girmez olaydım.
Annemin kızgın bakışları ve polislerin Dolunay Taşkın siz misiniz diye sorması katlanılır gibi değildi.
Sonunda karakola gelmiştik. Kim yüzünden?
Tabiki de benim yüzümden, o kavgaya gitmeseydim ne bunlar olucaktı nede Ekimle Umut burda olucaktı.
Sıla önce ailesine haber vermiş ve şikayet etmek istediğini söylemiş. Sonra ailesiyle beraber okul müdürüne gitmişler ve annemi aramışlar. Annem daha okula gidemeden polisler gelmiş ve onu sorguya çekmişlerdi.
Anlamadığım olay hadi beni şikayet ettin diğerleri?
Karakola girerken Sinem Teyze ve Engin amca Ekimin yanın da oturuyordu.
En sonunda hepimiz çıkmayı başarmıştık. Reşit olmadığımız için bir kaç yasal işlem ve para cezasıyla zor yırtmıştık.
Tek mutluluğum Sılanın elinde ki alçı, başında ki sargı ve gözünde ki morluk oldu.
İşte böyle geçti son 5 saat. Kolejde okuyordum ve ailelerimiz varlıklıydı.
Okul pek önemsemezdi ama zaten başka okula gitmeyi düşünüyordum.
Sadece kızların da atılması canımı sıkmıştı.
Herkes dağılmıştı ve eve varmıştık.
Annemle konuşmak istemiyordum ama zorundaydım. Gece çoktan uyumuş olmalıydı.
Salona geçtim ve annemin gelmesini bekledim.
Annem içeri geldi ve konuştu.
''Bunu nasıl yaparsın, bu duruma nasıl getirdin bizi!?'' Diye bağırdı.
''O kızın naptını bilmiyorsun anne.''
''Ne yaparsa yapsın bunu yapmamalıydın çabuk odana ve tatile gitmiyoruz.''
Direk odama çıktım. Bu kadarını haketsemde insana koyuyordu.
Mutsuzdum ve bunu hiçbirşey değiştiremezdi.
Üstümü değiştirdim ve saçımı taramaya başladım. Saçlarımı taramak her zaman beni rahatlatmıştır.
İşim bitince yatağa girdim ama uyuyamadım. Yatakta oturur pozisyona geçtim ve camdan dolunaya baktım.
Çok güzeldi, kusursuz ve parlak.
Hiçbir zaman hayatım onun kusursuzluğu ve parlaklığı gibi olmadı, olmıycaktı da...
Düşüncelerimi bölen kapının açılması ve içeri Gecenin girmesi. Oda uyuyamamıştı belli ki.
Ona gülümsedim ve yanım da yer açtım.
Tereddüt etmeden yanıma geldi ve ona kocaman sarıldım.
Tıpkı dolunayın bu geceyi aydınlatıp sardığı gibi bende onu sardım.
Başımı başına yasladım ve gözlerimi kapattım.
~~~~~~~~~~~
Gözlerimi açtım ve Gecenin yanımda olmadığını farkettim. Yatakta biraz daha durup kalktım. Soğuklukla içimin ürpermesine engel olamadım. Odamda ki lavaboya girip rutin işlerimi hallettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
'İMKAN'SIZ
Teen Fictionİmkansız dikkatli bak, o kelimenin içinde bile bir imkan var.. ~Küfür içerir~ Tüm hakları saklıdır © 26.01.2018