VARİS

6.Bölüm

''Siz aklınızı mı kaçırdınız, Ne diye oraya gitmeye cüret edersiniz ?'' diye bağırmıştı Mia. Hemen arkasında Rebecca duruyordu ve onun söylediklerini destekliyordu.

''Ona haddini bildirmemiz lazımdı Mia. Bu yaptığını onun yanında bırakmaya niyetim yoktu.'' dedi Alain sinirli bir tavırla. Konuşmaya bu sefer Rebecca başlamıştı.

''Bu yaptığınız delilik ya bir şey gelseydi başınıza...''

''Siz neden oraya gitmememizi bu kadar çok istiyorsunuz ? Hadi Mia ona hala aşık bunu görebiliyorum... Sen Rebecca sen niye bu kadar diretiyorsun ?'' dedi Alain.

Rebecca bağırmaya başlamadan Mia sözünü kesti ve onun yerine konuşmaya başladı.

''Tam bir piç kurusu olduğunu biliyor musun Alain ? Kendi kafandan şöyle şeyler kurmayı kes !''

Alain onlara alaycı gülüşünü göstermeye devam ediyordu.

''Söylesene Vallion sence hata mı yaptık oraya gitmekle.....Hey Vallion....Orada mısın ?''

Vallion dalgındı. Bugün Elijah'ın evinde gördüğü hançeri yanında getirmişti ve ona uzun uzun bakıyordu. Alain'in ne dediğini duymamıştı. Vallion'un duymadığını görünce Alain sesinin tonunu arttırarak ona çağırdı.

''Heyyy Dünyadan Valliona....!''

Sonunda Alain'in dediğini duymuştu ama hemen toparlanamamıştı. Bu yüzden cevabı pek sağlıklı olmadı.

''eee....efendim....n'oldu?''

''Sen iyi misin Vallion ? Kafan dalgın gibi...''

''Yok birşeyim Alain...Sadece bugün olanları düşünüyordum.''

''Takma kafana dostum O andavalı iyi paketledik bunu haketmişti...''

Vallion cevap vermeye gerek duymadı. Hala hançere ve üstünde ki sembole bakıyordu. Alain, Vallion'un bu halini görünce üstüne gitmek istemedi. Masanın en uzak köşesinde oturan Enzo'ya yönelmişti bu sefer.

''Enzo...Sen adamsın. Bugün yanımızda geldiğin için teşekkürler. Ama anlamadığım şu; Neden ona saldırmadın ?''

Enzo soğukkanlılığını koruyordu. Ama Rebecca ve Mia bunu duyunca çılgına döndüler.

''Sen de mi Enzo...Bravo sana ya gerçekten'' dedi Mia.

''Uzatmayın artık kızlar. Yanlarında gittim sadece... Ve Alain sana vereceğim cevap ile hepinizin üstüne alınmasını istiyorum. Evet siz benim arkadaşımsınız Lakin içimde ki ses bu işe karışmamın doğru olmayacağını söyledi. Elijah'ın arkasından iş çevirdiniz. Benim vicdanım rahat değil... Siz ne düşünüyorsanız düşünün...''

''Tüm bu olanlar sana kazancımzdan ayırmadığımız için mi Enzo'' dedi Alain. Bu cevabı verir iken gözlerinde ki kibir parıltısı hiç azalmamıştı.

''Paranı da paranızı da götünüze sokun Alain oldu mu ?''

Enzo sinirlenmişti. Kabanını giyip ordan gitmek için hazırlanmaya başladı. Bu sefer konuşmaya Vallion başladı.

''Otur oturduğun yerde Enzo.''

Enzo giyinmeye devam etti. Oda da sessizlik hakimdi ama Vallion'un bağırmasıyla bu iş değişmişti.

''Enzo sana otur dedim !''

''Senden emir almıyorum ben Vallion !''

Vallion da sinirlenmişti. Ama sinirini belli etmeye niyeti yoktu. O yüzden hançere bakmaya devam ederken cevabını verdi.

''Siktir git o zaman bir daha seni buralarda görürsem sonucu çok kötü olur.''

Enzo cevap vermedi. Cevap verseydi bambaşka şeyler olabilirdi. O yüzden sadece oradan ayrılmıştı...

Vallion Enzo'nun gitmesini bekledikten sonra Mia ve Rebecca'ya yöneldi.

''Yanınızda bir daha onu görmek istemiyorum. Gidin Clara ve Aiden ile takılın... Böyle şerefsizlere aramızda yer yok.''

Rebecca ve Mia birbirlerine baktılar. Cevap verebilirdiler ama kavganın uzamasını ve daha fazla bağırışma sesini ikisi de duymak istemiyordu. Bu yüzden oldukları yerde susmaya karar verdiler...

.

.

.

.

''Fazla hırpalamışlar. Çok yorgun görünüyor...''

''Varisimiz uf mu olmuş şimdi yani ?'' demişti kapüşonunu indirdikten sonra Marcel.

''Marcel sence bu komik mi bana bunu açıklayabilecek misin ?''

''Biraz gül diye dedm sadece Holofira...''

''Ama gülünecek bir vaziyette değil kendisi. Aynı durumda sen de olabilirdin.

''Her neyse of tamam...''

Biraz sonra Elijah yattığı yerde homurdanmaya başladı. Ağrıları çoktu ve yüzündeki yaralar aynı zamanda sızlıyordu. Gözlerini yavaş yavaş açtığında evinde olmadığını farketti. Burası soğuktu ve oldukça geniş bir yerdi. Karşısında gördükleri insanları tanımıştı.

''Nerdeyim ben ?''

''Güvendesin.'' dedi Marcel.

''Biraz daha geç gelseydik kötü şeyler olabilirdi Elijah'' diye ekledi Holofira. Elijah mütevaziliğini öne çıkarmaya çalıştı.

''Yardımıza ihtiyacım yok benim.'' dedikten sonra yattığı yerden kalkmaya başladı. Holofira ve Marcel onu engellemeye çalışırken o esnada yukarıdan birisi yanlarına sessiz bir iniş yaptı. Gelen kişi Al-Tair idi. Marcel bu inişi gördükten sonra konuştu.

''Kapı diye bir şey var niye bir insan çatıdan gelir ki ?''

Al-Tair, Marcelin dediklerine aldırış etmedi. Ayağa kalkmaya çalışan Elijaha cevap verdi.

''Nereye gideceksin şimdi Elijah ? Sence de evin güvenli mi ?''

Al-Tair haklıydı. Elijah buradan ayrılsa başka bir yere gidemezdi. Şu an kendi evi güvenli değildi. Elijah hareketlenmekten vazgeçti.

''Sağ olun'' dedi soğuk bir sesle Elijah. Al-Tair ona yaklaştı. Sonra da elini uzattı.

''Geçen geldiğimizde güzel bir tanışma olmamıştı Elijah, Adım Axel ama bana Al-Tair derler...

Elijah kendine uzatılan eli gördükten sonra biraz bekledi. Daha sonra da yavaş yavaş o da elini uzattı.

''İsmimi ve ünvanımı zaten biliyorsun Axel. Ve ben sana Al-Tair değil Axel diyeceğim...''

''Sorun değil bunada alışmayı denerim'' dedi Axel ve kafasında ki miğferi çıkardı. Elijah onun yüzünü ilk defa görüyordu ve üstünde ki kıyafet ve miğferlerle onu görmese hiç böyle bir insan olacağını düşünmezdi. Axel'in masum bir yüzü vardı.

''Şimdi söyle bize varis Al-Saqr sana nasıl yardımcı olabiliriz ?'' dedi Axel. Elijah beklemeden cevap verdi.

''Bana yardım etmek istiyorsanız benim kurallarmı uygulamak zorundasınız. Burası Tal'Ahmar değil.''

''İçimden bir ses çok eğlenceli olacak gibi geliyor'' dedi Marcel hepsi Elijah'ın diyeceklerini dinlemeye başladılar...

RESİM:Holofira (Amazon)