"Kimlerdensin nerelerdensin,
değmedi mi kir pas ellerine?
Hayret!"
________~Mehpare
Yanlış olan sen miydin, zaman mıydı?
Bilemem, ama bu hikayede yanan ben oldum...İki saatlik uçak yolculuğundan sonra otobüse binebilmiştim. Dün babamın ölüm haberini almamla bayılmam bir olmuştu . Kendimi nasıl olduysa acilde bulmuştum. Bana ulaşmaya çalışırken Hazal'da durumdan haberdar olmuştu. Babamın vefatınıda öğrenince ağzını bıçak açmamıştı.
Her ne kadar bana eşlik etmekte ısrarcı olmuş olsa da ona bunu tek başıma yapabileceğimi söyledim. Çünkü bunun gibi anlarda gerçekten yalnız kalmaya ihtiyacım vardı. Tüm olup bitenler aklımdan şerit halinde geçiyordu ve etrafımı sarıp beni sıkıştırıyorlardı sanki, göğüsüm sıkışmıştı yine...
Otobüs, kötü yol koşullarına rağmen gidiyor ama yol bitmiyordu. Bedenen otobüste olsam da, aklım hala çalan şarkıdaydı.
"İflah etmez bu dert beni,
öldürür..." 🎶
Sonunda varabilmiştim. Ahlat, memleketim. Bu topraklar geçmişte sinesinde barındırdığı her medeniyetten izler taşıyordu.Üniversite eğitimim nihayet bitmişti, ama ne yazık ki bu müjdeli haberi babama verdikten bir hafta sonra ölüm haberini almıştım. Daha erkenden yanına gelemediğim için vicdan azabı çekiyordum. Nasıl olduda fenalaştı diye düşünüp duruyordum. Aklım almıyordu. Benim bildiğim hiçbir hastalığı yoktu, turp gibi adamdı.
Cenaze işlemleri tamamlanmış, kefeni kapatılmadan son defa görebilmiştim yüzünü. Cenazeyi tabuttan yavaşça alıp mezara koymuşlardı, toprağa vermiştik babamı... Mezarlık çoğunu tanımadığım insanlarla epey kalabalıktı. Herkes dağıldıktan sonra ne kadar daha yağmurda başında bekledim bilmiyorum. Herşey okadar sessizleşmişti ki nefesim kesiliyordu, derken gecenin sessizliğinde hafif bir inilti duydum. Önceleri bir insan sesi sandım. Sonrasında kedi veya köpektir diye düşündüm. Umursamadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mehpâre
Mystery / ThrillerMehpâre! Tanıdık sesi duymasıyla başını kaldırdı baktı. Kehribar rengi gözleri vardı adamın. Ay ışığıyla aydınlanan yüzüne baktı Hazar kadının. Dolan gözlerinin üzerine kalkan gibi düşmüş olan kaküllerini kulağının arkasına sıkıştırdı. Bu, bu oydu...