Bu da neydi şimdi ? Anlaşılan birileri benimle uğraşmak istiyordu.Yanlız sert kayaya çapacağından haberi yoktu.
Telefonu cebime koyarak ilerlemeye başladım. Eve geldiğimde kimse yoktu.
Jungkook la taehyung okulda olmalıydı.Kendimi yatağa bıraktım leş gibiydim bugün gidemezdim. Hemen kalkıp banyoya girdim. Sıcak suyu sevmememe rağmen iyi gelmişti. Dusumu alıp çıktım banyodan üstüme her zamanki eşofmanlarimi giyip aynadan kendime baktım. Serseri gibi gozukuyordum. Jungkook ta bile kas varken ben çok cılız gorunuyordum. Spora başlamayı aklımın bir köşesine yazarken odama doğru ilerlemeye başladım. Spor bekleyebilirdi ama uykum asla!!8 saat sonra
Şuanda küçük aptal bir pastanedeydim ve karşımda hiç hoşlanmadığım joohe vardı. Yine sıçanların oyununa gelmistim. Eve gider gitmez o taehyung'u oldurecektim.
Joohe bana bakarak;
- Dondurman erimiş niye yemiyorsun ?
Onumdeki erimiş olan dondurmaya baktım vanilyalı ve çilekliydi. 2 yıldır bana platonik olan biri nasıl olurda çilek sevmedigimi bilmezdi?
Bakışlarımı ona çevirdim. Sarı saçları da sarının en sevmedigim tonundaydı ve iki yandan toplamıştı. Gözlerim oldukça ince olan dudaklarına kayinca kızarmaya başladı. Gözlerimi kapayip arkama raslandim joohe kısa boyuyla, sari saçlarıyla, ince dudaklariyla rose'un zıttıydı. Kalbimde de öyleydi. Gülümseyerek öne doğru kalktigimda bu ani hareketim ile şaşıran joohe ye baktım.
Yüzüne biraz yaklaştım kalbinin atışını buradan bile duyabiliyordum. Derin nefes alarak kulağına;- Biliyor musun joohe ben çilekten nefret ederim...
*Joohe