Joohe ile bulusmamizin ardından 2 gün geçmisti. O günden beri gormuyordum buda benim işime gelmişti. Başımı kaldırıp aynadaki yansimama baktim. Dağılmış saçımı düzelterek lavabodan çıktım. Sınıfa doğru ilerlemeye başladım.
Howon hoca yine tahtaya soruları yazıyordu. Göz ucuyla bana baktı sonrada yazdigi soruya geri dondu. Bende beklemeden en arkadaki sirama geçtim. Bu dersi geçmek için dersi dinlemeliydim ama rose bana bakarken odaklanamiyordum. Kafamı ona çevirip baktım. Tatli olan herseyden nefret ederdim ama rose istisnaydi. Gulumseyip onune dondu. O 5 saniye bana 1 saat gibi gelmişti. Şaşkın suratimla önüme döndüğümde yanimdaki namjoon:- Dostum rose den hoşlandığını biliyorum ama bu kadar belli edersen seni dalga geçtiğin "aptal aşık" sıfatı ile çağırırlar.
Nalet olsun ki biliyordum. Dikkatimi derse vererek Howon hocayı dinlemeyi başladım. Sınıftaki birçok kız howon hocanın platonigiydi. Zil çaldıktan sonra derin bir nefes aldım ve ayağa kalkıp dışarı çıktım okulun uzun kolidorunda yürürken taehyung koşarak gelip arkama saklandı. Daha ne olduğunu anlamadan karşımda Jisoo yu gördüm. Rosenin arkadaşlarından biriydi. Uzaktan tanıdığım kadarıyla jisoo, sakin ve neşeli bir kızdı . bu aptal taehyung ve yapip da sinirlenmisti bu kızı diye düşünürken jisoo konuşmaya başladı;-Yahh taehyung ! Gel buraya bana borçlusun !!
Taehyung arkamdan kafasını uzatarak,
- Ben erkegim canım çekti sende karşımda yemeseydin !
İki çocugun arasında kalmistim resmen.
Nefesimi verip ;
- Siz neyden bahsediyorsunuz ? diye soylendim. İkisi de ayni anda
- ÇİKOLATAAA !! Diye bağırdılar jisoo bir hamle yaparak taehyung'un kolunu tutup çekiştirmeye başladı. Onlar yanimdan uzaklaşırken arkadan gelen gülme sesi ile arkama döndüm. Rose'un mükemmel gülümsemesi beni heyecanlandirsa da dışarıdan soğuk görünmeye calistim.
- sen niye guluyorsun ? Diye düz bir sesle sordum.
Cevabi gecikmedi,- Şaşkın halin çok tatlıydı..
Howon hoca