Bana tatlı mı demişti ? Ona doğru yürümeye başladım. Birden gulumsemeyi bıraktı. Gözlerindeki korku kırıntılarını gördüm. Benden korkması istiyecegim son seydi. Karşısına geçip gülümseyerek ;
- Öyle mi ? Daha önce hiç boyle iltifat almamıştım. Teşekkür ederim chae. Ona chae dememle O seklini alan dudaklarını görünce gulumsemem büyüdü. Ona hiç chae diye seslenmemiştim. o yüzden şaşırmışa benziyordu. Kafami sallayarak kantine doğru yürümeye basladim. Keyfim yerine gelmişti. Kahve mi alıp namjoon ile jin'in yanina oturdum. Hararetli birşey konuşuyorlardı geldigimi bile fark etmediler. Bende konuşmaya katılmadim. Etrafa bakarken chanyeol'u görmem ile kaşlarım çatıldı. Chanyeol rose'un eski sevgilisiydi ve hayatımda gördüğüm en gereksiz insandı. Telefonuma gelen mesajla önüme dondum. Tuş kilidini açıp mesaja baktım.
- Neden sana bakınca kalbimin ritmi değişiyor?
Yine mi ? İçten nefes alıp verdim. Telefonu cebine koyacakken vazgeçip mesaja tekrar baktım. Bu tahmin ettiğim kişi olamazdı dimi ? Klavyeyi açıp
- joohe, benden hoşlandığınin farkındayım. Duygularına saygı duyuyorum ama aynı şeyleri benden bekleme. Mesajı gönderip beklemeye başlamıştım. Ama cevap gelmedi belki de üzülmüştü ama umut verip kırılmasını da istemezdim. Ders zili çalınca namjoonla jin beni anca farketti. Beraber sınıfa girdik . Ders hic anlamadığım ve de anlamak istemeyeceğim felsefeydi. Orta yaşlarına gelen ama kendini hala genç zanneden felsefeci kyungie yine enerjik bir bicimde sınıfa girmisti. Bu kadar enerjiyi nerden buluyordu merak ediyordum ta ki tahtaya geçip konuyu anlatmaya başlayana kadar.. etrafima baktığımda kimsenin dersi dinlediği yoktu.Göz ucuyla rose'a baktığımda rose'un düşünceli bir bicimde dersi dinledigini ve lisanın dersten sıkılıp rose'un yanağını parmakladığını görünce güldüm. Ancak sesli gülmüş olmaliydim ki Lisa bana döndü. Tanrım bu kızın gözünden birşey kaçmiyordu. yüzü tuhaf bir sekil alinca kaşımı kaldırdım. - Galiba hayal gördüm yoongi gülmüş olamaz chaee~ sen gormedin mi ah yuce tanrım dünyanın sonu geliyor ! Diye söylenince lisanın kafasına vurmak istedim. sanki içimden geçeni rose duymuş gibi lisanın kafasına hafifçe vurdu. Eğilip telefonuma baktım daha cevap yoktu basımı masaya koyup gözlerimi kapadım. Açtığımda başımda dikelen jungkook ile taehyung tartisiyorlardi. Kafami kaldırıp bağırdım;
- yahh! Sizi aptallar cenenizi kapatin! Jungkook zıplayarak taehyung'un üstüne çıkınca taehyungla beraber yere düştü. Jungkook'un altında kalan taehyung bağırınca; - Tamam durun yeter ! Siz niye buradasınız? diye sorunca taehyung bana doğru dönerek ; - Hyung ders biteli 1 saat oldu seni uyandırmaya çalıştık ama uyanmadin diyince saatime baktım . - Tamam hadi gidelim siz de ustunuzdeki tozu çırpın diye uyardim. Uyuşan kolumu hareket ettirmeye çalışarak yerimden kalktım. Hep beraber sınıftan çıkarken bos kolidorda yankılanan bildirim sesi ile telefonumu elime aldım. Mesajı okuyunca kaşlarımı çattım.
- Yanlış cevap yoongi.. Ben joohe değilim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
