Black Passion : Kitabın eski adıdır.
Min Jee öleli bir hafta bile olmamıştı. Bir boşluğa düşmüş gibi hissediyordum. Kendimden çok değer verdiğim birini kaybetmiştim, sesini, kokusunu, bana bakışını, 'abi' demesini, her halini özlemiştim. İliklerime kadar işlemişti özlemi..
Her şey o gece yüzündendi. Lanet olsun, evinde durup dışarı çıkmasaydı, benim yanımda kalsaydı her şey çok daha güzel olacaktı. O şuan yanımda olacaktı.
* * * * * * * * * *
O gece arkadaşlarıyla bara gideceğini söylemişti. Gitmesini pek istememiştim ama yinede onu kırmamak için izin verdim. Annem zaten ilgilenmezdi bizimle, ben Min Jee'nin, abisi, babası,annesi.. Her şeyiydim. O gece onu bardan ben alacaktım. Barın çıkışında iki erkek Min Jee'ye laf atmıştı. Min Jee'nin yanında ki arkadaşlarından ikisi erkekti. Kızlar kardeşimi sakinleştirmeye çalışırken ben ve iki arkadaşı, laf atanlarla kavgaya tutuşmuştuk. Sonu kanlı bitmişti ben ağır yaralanmıştım ve bayılmıştım. Hastanede uyandığım anda Min Jee'yi sormuştum fakat bana onun öldüğünü söylemişlerdi sadece anlayamadığım şey onun kavgaya karışmamış olmasıydı.
Sonra benimle beraber adamları döven arkadaşlardan öğrendimki Min Jee ben ağır yaralanınca ambulansı aramış ve kendiside kavgaya karışmış. Adamlardan biri onu itmiş ve kaçmışlar. Min jee başını kaldırıma çarpmış ve ağır yaralanmış. Ben uyandığımda onun bir mezarı bile vardı. Min Jee mezara gömülmüştü. Annem bile, Min Jee mezardayken onun öldüğünü öğrenmişti. Onu görmemiştik , görememiştik. Morgdan hemen kaldırıp görevliler, hiç bir yakını gelmeyince onu istedikleri yere gömmüşlerdi ve ben bunu sonradan öğrenmiştim.
Kardeşimle güzel anılarımda vardı fakat onun psikolojik sorunları bu güzel anıları hafızamızdan silmeye yetmişti. Bir çok kez intihar etmeye çalışmıştı. İlkinde bileklerini kesmişti. İkincisinde ise daha berbattı. Bana not bırakmıştı notu görmemiştim. Diğerleri bulmuştu; Namjoon, Jungkook, Jimin, Hoseok , Tae, Jin. Onlar benim yakın arkadaşlarım. Min Jee annemle birlikte kalıyordu ama annem işinden dolayı evinde neredeyse hiç bulunmazdı. Arkadaşlarım Min Jee'yi çok severlerdi ve ona sürekli yardım ederlerdi. Ben arkadaşlarımla birlikte tuttuğumuz evde kalırdım. Min Jee en son geldiğinde notu bırakmış ve öyle gitmişti. Notu Jungkook bulmuş ve diğerlerine beni aramasını söylemişti, kendide Min Jee'yi kurtarmak için onun evine hızlıca gitmişti. Jungkook evin kapısını kırdığında Min Jee elinde bir silahla duruyordu. Jungkook öndeydi biz de yetişmiştik ve Jungkook'un arkasında duruyorduk. Ben Jungkook'u kenara çekmiştim ve önde durmuştum. Kardeşimi ikna etmeye çalışırken Jungkook arka bahçeden dolaşmış ve sessizce camdan girmişti. Silahın düşmesi için Min Jee'nin eline yumruk atmıştı ve başarılı olmıştu ona sarıldı ve, "Beni bırakmayacağına söz vermiştin Min Jee" dedi. Aralarında ne geçmişti bilmiyordum ama her ne olursa olsun Jungkook onu mutlu ederdi biliyordum. Min Jee, Jungkook'a sarılırken "Özür dilerim ama benim suçum değil, içimde ki lanet olası sesler beni buna sürüklüyor" dedi ağlayarak. Kalbim çok acımıştı, canım yanmıştı onun böyle olmasını hiç bir zaman istemedim. Ona bu kelimeyi asla söylemedim ama o bir Şizofrendi. Sanırım Jungkook'la Min Jee birbirlerini seviyorlardı ama Min Jee içindeki bu sesler yüzünden kendini öldürebileceğini düşünüp Jungkook'la sevgili olmak istememişti. Çünkü Jungkook Min Jee'yi çok seviyordu ve ölürse Jungkook'da ölürdü.
* * * * * * * *
* Medyada kitabımızın tanıtım videosu var izlemeyi unutmayın. Ayrıca Dark_teen ' e video için teşekkürler *
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Stockholm | myg
FanfictionÇünkü siyah, gökkuşağına giremeyecek kadar asildi.. Black Passion > Kitabın eski adı