Ekim den
Ben uçurum kenarına yürürken yağmur atıştırmaya başladı bense yağmuru aldırmadan yürümeye devam ettim. Hayat insanı yoruyordu sonrada çekip gidiyodu ... Artık üstümde kuru bir yer kalmamıştı ama ben yinede vazgeçmeyip sırdaşımın yanına gittim geldiğimde demir arabasına yaslanmış denizi seyrediyordu oda yağmuru seviyodu galiba ama bana kızacağından emindim çünkü sabah yeterince sıkı bir şekilde tehdit etmişti yavaş adımlarla yanına ilerledim görüş alanına girdiğimde bana öyle bi baktı ki gözlerimi gözlerinden sürekli çektim sonra konuşmaya başladı
"" ben sana sabah ne dedim nerdeydin lan bu saate kadar ""
"" be - ben şey ""
"" sen ney ekim ""
"" demir bunları konuşmasak canım sıkılıyor ""
Dediğimde Demir sinirlenmiş hali ile ellerini saçlarına daldırıp hızlıca geriye itti sonra yaslandığı arabasından kalkarak görüş alanıma girdi ben yere baktığım için onun spor ayakkabılarını görüyordum sonra demir yine konuştu
"" bak güzelim senin canın sıkılıyordur ama sende benim canımı sıkıyosun bilmem farkındamısın ""
Yine sinirlendirmişti bu sefer ben konuştum
"" o zaman neden yanımdasın defolup gitsene""
""Neden gitmiyorum biliyormusun gerçekten duymak istiyorsan söyleyeyim çünkü... sana acıyorum ""
Ben duyduğuklarıma şok olmuşcasına demir'e bakarken o konuşmaya devam etti
"" sana acıyorum çünkü seni izlemek güzel geliyor ""
"" sevgi gösterine karşı verdiğim tepkimi güzel geliyor ""
"" evet ""
Birde bunu yüzüme karşı söylüyordu yağmur bizi ıslatıyordu ama umrumuzda olduğu pek söylenemezdi ben yine kafamı yere eğmiş düşünüyordum sence ölüm varken neden yaşıyorduk hayat niye bu kadar zordu ama benim güçlü olmam lazımdı beni düşüncelerimden sıyıran demir in sesi oldu"" gözlerinin altı niye mor ""
Ne diyecektim ben şimdi tabikide söylemeyecektim ama bir yalan bulmam lazımdı ve bulmuştum
"" şey dün gece uyuyamadımda ondandır""
"" iyi gidelim hadi bin arabaya ""
Yavaş yavaş yan koltuğa yürümeye başladım üzerime bir yorgunluk çökmüştü ve ben göz kapaklarımı artık açık tutamayacağımı anladım hem doktoruda dinlemeden çıkıp gitmiştim akşam aramam gerekiyordu. bunları pek kafaya takmayarak başımı cama yasladım ve gözlerimi kapayıp kendimi uykuya bıraktım
Geldiğimizde demir beni uyandırmakla meşguldü"" ekim kalk kalksana kızım sabahtan beri nasıl bir uykun var anlamadım ekimm""
Bende bu ısrarlara dayanamayıp gözlerimi araladım bizim eve gelmiştik ve efe nin arabası biraz ileride duruyordu ben gözlerimi tekrar kapattım ve biraz önce ne söylediğimi hatırlamıştım efe nin arabası burdaydı ee efe nin arabası varsa efe de evdeydi yerimde hızlıca doğruldum ve pat kafamı kapıya vurmuştum ve feci şekilde acımıştı ben hemen çantamı alıp aşagıya inerken demir kolumu tuttu
"" iyimisin ""
"" evet hemen eve gitmem lazım görüşürüz baybay diyerek el salladım ...
Eve geldiğimde ise efe beni bekliyordu ben hızla odanın yolunu tutarken arkamdaki ses beni durdurdu
"" ekim ""
"" efendim ""
"" nerdeydin saat kaç haberin varmı ""
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Piskopat Mafya
Romanzi rosa / ChickLitHayata neşeli bakıp ayak uydururken karşısına çıkacak tehlikeden haberi olmayarak yaşayan bir genç kızın ve piskopat mafyanın hikayesi Siyahla beyaz gibi değildik evet siyahla beyaz birbirine yakışıyordu ama siyah hep daha asil ve asi oluyordu beyaz...