9.Bölüm

266 25 31
                                    

Merhaba arkadaşlar,

Sevgili yazarınız sizi her zamanki gibi bekletti. Ne yazık ki okul,vizeler,finaller derken inanın nefes almaya vaktim olmadı. Şu an tatildeyken inşallah  bölüm atabilme şansım olacak.Bu bir geçiş bölümü olduğu için kısa, fakat diğer bölüm uzun olacak.

İyi okumalar.

İyi okumalar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

9. BÖLÜM

Sabit bir şekilde elimdeki fotoğrafa bakıyordum. Birkaç saattir hiç kıpırtısız tekli koltukta bu fotoğrafı izliyordum. Bu nasıl olmuş olabilirdi ki? Bizim dilek ağacında beraber nasıl fotoğrafımız olabilirdi ki!

Ne yani sevgili dilek ağacı bunu da mı yapmıştı(!)

Asıl saçma olan benim şaşırmamdı belki de. Hayatımı, çevremde olan herkesin hayatıyla birlikte değiştirebilen bir dilek bunu mu yapamacaktı.

Başıma derin bir ağrı saplandı. Ben tüm bunlar bir oyun değilmiş gibi hayatıma devam etmeye çalışmıştım. Sanki Yankı beni gerçekten seviyormuş gibi.

Elimle kalbime dokundum. Öyle derin derin sızlıyordu ki. Ben onun için bir hiçtim. Kendi isteğiyle bu hale gelmemiştik ki. Gözlerimden akan yaşlara hakim olamıyordum artık. Ben onun tarafından sevilmemiştim ki. Yalnızca dilediğim dilekti o. Yankı değil. Sinirle etrafımda bulunan eşyalara saldırmaya başladım.

Ne kadar süre kendimi bu şekilde yıprattım bilmiyorum. Her taraf dağılmış bir şekilde karışıklığın ortasında oturup kalmıştım. Dizlerimi kendime çekip gözlerimi kapattım.

Tüm bu yaşanılanlar bir rüya olsun.
Tüm bu yaşanılanlar bir rüya olsun.
Tüm bu yaşanılanlar bir rüya olsun.

Elimdeki fotoğrafı sinirle yırtıp gözlerimi kapadım. Belki bu sefer de dileğim yerine gelirdi.

Aksi takdirde bu dilek benim sonum olacaktı...

******

-Güzelim nolur gözlerini aç noldu sana böyle?

Kulağımda Yankı'nın sesiyle gözlerimi açtım. Şu son zamanlarda başıma gelmeyen bir şey kalmış mıydı sahi? Yankıyı daha fazla telaşlandırmamak için yavaşça ellerini tuttum.

-Sakin ol lütfen benim hiçbir şeyim yok. Biraz stresli bir gün oldu benim için o yüzden biraz dağıtmışım. Gerçekten bir problem yok. Deliksiz bir uyku çektim mi bir şeyim kalmaz. dedim.

Bir süre hüzünlü gözlerle beni izledi. Ellerini uzatıp usul usul yüzümü sevdi. Kollarını bacaklarımdan geçirip beni geniş kanepe göğsüne doğru yatırdı. Kalbi adeta bir kuş gibi atıyordu kulağımın altında. Saçlarımı okşamaya başladı. Öyle narin öyle güzel şefkat gösteriyordu ki kalbim acıdı.

Tek DileğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin