Ertesi gün uyandığımda birinin bana ''Jack, Jack beni duyuyor musun?'' diye seslendiğini duydum ve yattığım yerden aniden kalktım. Ne olduğunu hala anlamamıştım. Deli gibi etrafıma bakınıyordum. Bu sesin kulağımdaki cihazdan geldiğini çok geç anladım.
J- Sen kimsin?
dedim ve hemen cevap geldi.
Dr. M- Benim Jack, kimya öğretmenin Max ama bana Doktor Max demen gerektiğini biliyorsun.
J- Dalga mı geçiyorsun lan sen benimle. Önce beni nasıl bir cehenneme soktuğunu anlat. Neden burdayım? Ne istiyorsun benden?
Dr. M- Sesinin tonuna dikkat et gerzek. Önce sakinleş.
J- Zırvalamayı kes ihtiyar. Kısaca anlat , anlat ki neyi kesinlikle yapmamam gerektiğini bileyim.
Dr. M- Anlaşılan sen akıllanmayacaksın evlat.
Dedi ve deli gibi vücudumda dönen çılgınca bir güç hissetmeye başladım. Geriye doğru tökezledim ve duvara çarparak yere yığıldım. Kendime geldiğimde hala o tırsınç gücü içimde hissedebiliyordum.
J- Ah ihtiyar naptın sen bana böyle. Ne istediğini söyle, yapacağım yeter ki bir daha bunu bana yapma.
Dr. M- Sana kulaklığından pek de kuvvetli olmayan bir elektrik akımı gönderdim. Uslu bir çocuk olursan, tekrar etmeyeceğine garanti veriyorum. Seni oraya benim için çok gerekli kimyasalları topla diye yolladım.
J- Bana sormadan nasıl bunu yapabilirsin? Yani bi sorsaydın önceden belki istemezdim.
Dr. M- Sana sorsam bunu zaten yapmayacaktın, Jack. Ben de sormamayı tercih ettim.
J- Pekala, kimyasalların adını ve neye benzediklerini söyle de çabucak toplayıp gideyim buradan.
Dr. M- Yavaş ol Jack. Bunun üstesinden tek başına gelemezsin. Öncelikle oraya gönderdiğim diğer arkadaşlarını bulmalısın.
J- Hala anlamıyorum. Durduk yere beni böyle bir yere gönderiyorsun, hem de sana malzeme toplamam için. Bunun ne kadar saçma olduğunun farkında mısın? Neden kendi malzemlerini kendin toplamıyorsun ki. Üstelik bana yardımcı olsun diye bir de insanları göndermişsin. O malzemeleri toplamamızın bize hiç bir faydası yok.
Dr. M- Haklısın ama ordan çıkabilmek için bana o malzemeleri getirmen gerek. Şimdi git ve arkadaşlarını bul, sana onların neye benzediğini kıulağındaki cihaz yardımıyla göstereceğim.
J- Bekleyeceğim.
Dedim ve bana teker teker grup arkadaşlarımın neye benzediğini ve bazı özelliklerini gösterdi. Dilediğimde onları tekrar görebileceğimi ve kulağımdaki cihazın bana yardımcı olacağını, ondan istediğim kadar faydalanabileceğimi belirtti. Bir nevi kılavuzum diye düşündüm içimden. Daha sonra fotoğraflara detaylıca bakmadığımı düşündüm. Sesli komut versem çalışır mı acaba? Ayrıca ona bir isim de takmalıyım. Tesla, bu iş için gayet uygun bir isim.
J- Tesla bana onların fotoğraflarını tekrar gösterebilir misin?
T- Demek Tesla bunu sevdim.
Cihazdan gelen robotik sesle irkildim, buna alışmam gerekecekti.
J- Beğenmene sevindim T. Kaybedecek vaktim yok. Fotoğraflarını gördükten sonra nerde olduklarına da bakabilir misin? Onların nerde olduğunu bilmeden onları aramaya başlamam çok aptalca olurdu.
T- Elbette. Dedikten sonra takım arkadaşlarımın fotoğraflarını tek tek göstermeye başladı.
PATRİCK:
Boy:1.72
Kg:74
Göz Rengi: Mavi
Saç Rengi: Sarı
Kişisel Özellikleri: Yardım sever, alaycı ve çoğu şeyi takmayan bir tip.
Güç: Elastik adam
CANDY:
Boy: 1.67
Kg: 58.7
Göz Rengi: Yeşil
Saç Rengi: Yeşil
Kişisel Özellikler: Biraz kaba ve alaycı
Güç: Bitki
LUCY:
Boy: 1.60
Kg:52.5
Göz Rengi: Mavi
Saç Rengi: Sarı
Kişisel Özellikler: Nazik ve güçlü
Güç: Buz
J- Teşekkürler, Tesla.
Dedim ve gülümseyerek devam ettim.
J- Ben zaten şuan biriyle kalıyorum. O Patrick. Yarın diğer takım arkadaşlarımızı buluruz. Şimdi epey bir dinlenmemiz lazım.
T- Tamam bana ihtiyacın olursa seslenmen yeterli.
Dedi ve beni yanlız bıraktı. Biraz daha kestirmeye karar verdim. Uyandığımda öğlendi ve Patrick yemeği hazırlamıştı. Hemen kalkıp ona olanları anlattım.
J- Hey Patrick! Neler oldu bir bilsen. Diyerek söze başlamıştım ama o lafımı kesti.
P- Sakin ol. Banada anlattı bu çılgın şey neler olduğunu. Zaten sana anlatmak için doğru anı bekliyordum.
J- Güzel. O halde bu akşam dinlenelim yarın diğerlerini aramaya çıkabiliriz. Dedim. Patrick buna itiraz etmedi.
P- Pekala. Dedi ve yemeğini bitirir bitirmez uyudu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
JACK ROSE GÜNLÜKLERİ
Historia CortaMerhaba, benim adım Jack Martin Rose ama siz bana Jack diyebilirsiniz. Biraz karışık olabilir. Daha üç ay önce liseye giden 17 yaşında bir çocuktum fakat şimdi beyaz kanatları olan, ateşi kontrol edebilen, olağanüstü güçlere sahip bir çocuğum.