Köprünün ortasında trabzanlardan aşağı bakarken buldum kendimi başım dönüyor sanki dünya ayaklarımın altından kayıyordu belliydi alkolü fazla kaçırmıştım yine her zaman olduğu gibi yağmurun altında sırılsıklam olmuş donuma kadar ıslanmıştım ensemden içeri kaçan yağmur damlası ile kendime geldim bir an soğuk suyun etkisi ile ufakta olsa etrafımdakileri algılayacak duruma gelmiştim bulunduğum yöne doğru hızlıca gelen iki far gördüm uzunlarını yakmış gözlerimi kör edici şekilde dağlıyordu,ardından dikkatli baktığımda araba sarı renkte ve üzerinde sarı ışığı olan Taksi yazısını gördüm ve hemen el etmeye başladım. Taksi durdu sırılsıklam olmuş şekilde araca bindim her zaman sarhoş olduğum için adresimi bir kağıda yazmıştım taksiciye evimin adresini uzattım adam "Tamamdır abi" dedi ardından araç hareket etti. Sarhoş olmamın verdiği mallık ile taksicinin beni dolandırmak için uzun yoldan götüreceğini düşünerek ayık kalmaya çalışıyor adama sarhoş olduğumu belli etmemeye çalışıyordum. Belli bir süre yolu takip ettikden sonra sızmışım bir süre sonra araç durdu taksici "Abi geldik iyi misin ? Hastameye götürmemi istermisin ? " dedi bense "Hayır"anlamında kafamı salladım adres kağıdımı elinden aldım taksi metrede zar zor okuduğum tutarı adama verdim "Üstü kalsın" diyerek araçtan indim cebimdeki anahtarları bulmak için ellerimi baya gezdirdim ardından iç cebimde anahtarları buldukdan sonra dış kapının anahtarını deniye deniye buldum tabi ki kurumuş olan üstüm bu sırada tekrardan ıslanmaya başlamış ensemden içeri giren soğuk yağmur suyu beni hafiften kendime getirmeye çalışıyordu. Merdivenlerden trabzanlara tutunarak zarzor evin kapısına geldim bu sefer şansım yavar gitmiş tek seferde kapıyı açmış içeri girmiştim,girer girmez üstümü çıkarttım sırıl sıklam kıyafetlerimi üstümden çıkartıp gözüm kapalı sağ sola fırlatım. Kafamın içinde tilkiler dolaşıyordu ya çekyata yatıp dönen dünyanın durmasını bekleyecektim yada sıcak bir duş alıp bir kahve içip kendime gelecektim. Çekyatın büyük minderleri o kadar sertti ki sırtımı rahatsız ediyordu ama yinede sanki bulutların üstünde uyuyormuşum gibi hissettim ve gözlerimi kapattım,gözlerimi kapattığımda o sahneler filim şeridi gibi gözümün önünden geçiyor o acıları tekrar yaşıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Renkli şehrin siyah beyaz yanlızlık hali
Ficção AdolescenteYanlızlık; gün boyu boğazında hep bir düğüm olmasıdır.hiç geçmez ki konuşabilesin.her gün her an o düğümle gezmeye alışmaktır belki. yüzünde,gözlerinde sürekli bir bulutluluk olmasıdır.tanımayanların bile yolda gördüğünde "neyiniz var" demesidir. A...