Düzensiz

4

"Çağla ! Çağla !" gözlerimi açtığımda Ahu başımdaydı . "Efendim" dedim doğrulurken .

"Benzinliğe geldik . İhtiyacın varmı ?"

"Bir lavaboya gitsem iyi olur." Arabadan inip markete doğru yürüdük.

Kasiyere gidip "afedersin ! Lavabo nerede ?" dedim . Kasiyer lavabo'nun yerini gösterince oraya doğru yöneldik .

İşim bitince ellerimi yıkadım . Ahu'yu beklemeye başladım ." Ahu ne zaman çıkmayı planlıyorsun ?" dedim kapalı kapıya vururken .

"Geldim be "

"Hadi ellerini yıka" dedim ve musluğu açtım .

Marketten kendimize atıştırmalık bir kaç şey aldık . Ben hesabı öderken Ahu'da aldıklarımızı poşetliyordu. Poşetleri özenle açıp , hepsini özenle yerleştiriyordu . Hesabı ödeyip Ahu'ya yardım ettim . Poşetleri alıp dışarı çıktık .

Arabaya baktığımızda Furkan ve Mete çekirdek yiyorlardı . "Biz olmadan mı ?" Furkan elindeki çöpü poşete koyup "kusura bakma . Artık ne yaptıysanız biz burada sıkılıdık ." dedi .

"Bilirsin. Kız işleri ."

Araba tekrar hareket etmeye başladı . Bende arkama yaslanıp cips paketinin birini açtım . Cipsi önüme koyup yemeye başladım . Ahu elini cipse sokunca eline vurdum .

"O benim tamam mı ?" Cipsi diğer tarafıma aldım .

"İyi be " deyip camı açtı ve kafasını çıkardı .

Cips bitince çöp pöşetine koydum . Camı açıp içeri biraz temiz hava girmesine müsaade ettim . Oksijeni ciğerlerime doldurdum . Huzur bu muydu acaba ? Yıllardır neden bana uğramadı ? Neden bir kez kapımı çalmadı ? Bana neden bir kez elini uzatmadı ?

Kafamı dışarı çevirince gözlerim parlamaya başladı . "Furkan dur! Durur musun ?" dedim koluna dokunurken.

" Ne oldu Çağla ?"

Araba durunca hemen atladım . "Abi bana şunu tutar mısın ?"dedim elinde çubuk olan amcaya ." Şunu mu ?" dedi küçük şeyi gösterirken. Kafamı evet der gibi salladım .

Amca bana küçük kuzuyu tutup getirmişti . Kucağıma alıp tüğlerini okşadım . Tatlı şey . O kadar şirindi ki . "Annen ve baban nerede küçük kuzucuk . Yerim seni ben . Yani ... çok tatlısın anlamında yerim . Yanlış anlama . " Sanki beni anlayacakmış gibi konuşmuştum . Amca araya girdi.

"onun annesi öldü . Babası da yok"

Başımı küçük kuzuya çevirdim . Bana o kadar masum bakıyordu ki . Ona daha sıkı sarıldım "sende benim gibisin ." dedim ve onu özgürlüğe bıraktım . Zıplaya zıplaya gitti diğerlerinin yanına . Bende arkadaşlarımın yanına ...

Sebepsizce duygulanmıştım . Hatta gözümden yaşlar süzülmeye başlamıştı . Elimle silip arka koltuğa oturdum. "Hadi " dedim kapıyı kapatırken .

"Çağla ben bir şey oldu sandım . Lütfen sakin ol ." "Tamam da nereye gidiyoruz ?"

" Sürpriz ."

Daha arabayı çalıştırmamıştı . Ensesindeki saçlarından tutum "5 saniyen var !"

"Sürpriz olacak .Ah kızım çekme acıdı !" dedi elini ensesine götürürken . "Son üç . İki ..." dediğim an sözümü kesti .

"Antalya" deyince saçını bırakıp arkama yaslandım . "Gidebiliriz şöför bey "

Çantamı kucağıma alıp arabadan benzinliğe inerken attığım kulaklığı aramaya başladım . Araya sıkışan kulaklığı alıp taktım . Rastgele bir müzik açıp gözlerimi yumdum . Kendime hayal dünyamda kulaç atmam için fırsat verdim .