Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
203.143 beğenme shn.art: Hangi boyaları kullanacağımı ya da nasıl kullanacağımı bilmiyorum. Karmaşık duygular içindeyim. Kısacası bu sıralar Sehun gibi değilim. Ne yapmalıyım? Siz yorum olarak önerilerinizi bırakın ben de yorumlarınızı okuyayım. Bekliyorum. 👀 #Sehungibi
Yorumlar a: Neyin var? :(
c: Nedense bu yaptığını çok beğendim 😍
t: Alegorik bir açıklama olmuş sanki umarım çabucak eski haline dönersin. 🍀
v: Yoksa sevgilinden mi ayrıldın????
e: Baekhyun ile tartışmışlardır belki. Sevgililer arasında olur öyle şeyler öpüşün barışın hadi :') #sebaek @v
p: Komedi filmleri izlemelisin gülersen daha iyi hissedersin~
u: Belki de çizimlere biraz ara vermelisin
m: Çizdiğin gözden bile belli kafanın karışıklığı ama yine de çok güzel
s: Gerçek sorunun kullanacağın boya olduğunu düşünmüyorum ara vermeyi düşünme bile daha çok çizmelisin böylece kafan dağılır
g: Resmi tamamlamamışsın çizdiğin yerler hala duruyor yoksa yeni tarz mı bu?
x: Masaj her şeye iyi gelir ve ben sihirli parmaklara sahibim :*
——
Paylaşım yaptıktan sonra gelen yorumlara biraz göz gezdirdim ama işe yarayacak öneriler var gibi durmuyordu.
Her zaman yaptığım gibi en iyisi duş almaktı. Oturma odasından odama doğru kısa adımlar atarak yürüdüm. Televizyonu kapatmayı unutmuştum -her zamanki gibi- ama bunu çok da önemsemedim.
Kıyafetlerimi gelişi güzel yere bırakarak banyoya geçtim. Su sıcaklığını hızlı bir şekilde ayarladım ve gözlerimi kapatıp suyun altına girdim. Su fazlasıyla sıcaktı, aynı pozisyonda kıpırdamadan biraz bekledim ve gözlerimi açıp etrafa baktım. Buhar. Bu görüntüyü seviyordum.
Duştan çıkmaya yakın suyu soğuk olacak şekilde ayarladım. Böylesini seviyordum. Bir aram yoktu benim. Her konuda böyleydim, bir uçtan diğer bir uca.
-
Uzun bir süre sonra duştan çıktım.
Bornozumu giydikten sonra odama geçtim ve yatağıma uzandım. Duştan sonra hemen giyinmezdim. Ellerimi başımın altında birleştirdim, tavana gözlerimi diktim ve evet, düşünceler zihnime dolmaya başlamıştı bile. Bu sıralar çok sorunum var gibi hissediyordum. Sorun da değil aslında ama nasıl ifade edebilirim bilmiyorum. Yapmam gereken işlerim birikmişti -normalde böyle olmasına izin vermezdim- çizimlerim de istediğim gibi olmuyordu çünkü kafam karışıktı, belli bir tablo oluşturamıyordum. Bunların asıl nedeni hyungumun numarasını başka birinin almış olmasıydı.
Chanyeol.
Park Chanyeol.
Kendisi bir kafe işletiyormuş ve çok da popüler bir kafe olduğunu söyledi.
Cafe Universe.
Daha önce duymuştum ama tabii ki gitmemiştim. Belki de birkaç gün sonra Baekhyun ile giderdim. Bilemiyorum. Numarasını da eski sevgilisi yüzünden değiştirmek zorunda kalmış.
Anlattıklarını hatırlayınca tekrar bir kahkaha attım.
O biraz kendinden bahsettikten sonra ben de kendimden bahsettim. Yaptığım çizimlerden, mimar olduğumdan ve çalıştığım şirketten. Ama o bunlardan çok neden kullanılmayan bir numaraya bile bile mesaj attığımı sormuştu -onun yerinde ben olsam ben de merak ederdim açıkçası-. İlk başta kararsız kalmıştım söyleyip söylememek arasında ama sonra detaya girmeden söylemeye karar verdim.
Hyungumun iki sene önce intihar ettiğini ve o zamanlar kullandığı numaranın bu olduğunu; yaptıklarımı, hissetiklerimi ona yazınca yanımdaymış gibi hissettiğimi söyledim.
Uzun süre yanıt gelmeyince yazdığıma pişman olmaya başlamıştım. Ama birkaç saat sonra geç yazma nedenini açıklayan uzunca bir mesaj atmıştı, sonuna da eklemişti istediğim zaman ona mesaj atabileceğimi attığım mesajlardan rahatsız olmayacağını.
Evet işte bunu beklemiyordum, fazlasıyla şaşırmıştım. Mesajına yanıt vermemiştim. Kendisi de bir daha mesaj atmamıştı. Benden yanıt bekliyor olması normal olandı. Benim yaptığım kabalık sayılabilirdi ama isteyerek yaptığım bir şey de değildi sonuçta.
Yatakta doğruldum ve giyinmek için ayağı kalktım.
Pijamamı dolaptan alırken de giyinirken de aklımda tek bir şey vardı.
Mesaj atmaya devam etmeli miyim?
Hyungumun yerini birini koymak istemiyordum zaten koymazdım da. Hoş zaten kendisinin de bunu ima ettiğini düşünmüyordum.
