Ertesi Gün

348 36 13
                                    

Tahmini olarak uyanalı 10 dakika olmalıydı. Bu süre boyunca yaptığım tek şey de henüz uyanası olmayan Jongin'i izlemekti.

Çok sakin ve normal(?) uyuyordu.


"Tanrım! Uyurken bile nasıl bu kadar etkileyici olabilir?"


Sırtüstü dönerken kendi kendime mırıldandım.

Daha fazla yatmak istemiyordum. Kalkıp duş alsam nasıl olurdu acaba ya da ilk önce yiyecek bir şeyler mi hazırlamalıydım?

Bakışlarımı tekrar Jongin'e çevirdim. Ten rengi çok güzeldi. Yavaşça elimi yanağına yerleştirdim, baş parmağımı hafifçe sürttüm. O sırada gözlerim açıkta kalan boynuna kaydı ve dün gecenin izleri gözüme ilişti. Ter içinde kalmış vücudu aklıma gelince düşüncelerimi sanki kovabilirmişim gibi yanağından çektiğim elimi başımın üzerinde sağa sola salladım.


"Ne yapıyorsun Sehun?"


Yeni uyanmışlığın etkisiyle sesi boğuk çıkıyordu.


"Düşüncelerimi kovuyorum."


Söylediğime gülerken yatakta doğruldu, yastığını dik konuma getirip geriye yaslandı.


"Nasıl hissediyorsun?"


Sanki zor bir soru sormuşum gibi bir süre duraksadı.


"İyi hissediyorum. Ya sen nasıl hissediyorsun?"

"Harika."


Şuan yanımda bana boş gözlerle bakan bir Jongin vardı. Ne diyeceğimi toparlayamıyordum.


"Ama biraz ağrım var."


Konuşmasıyla bakışlarımı tekrar yüzüne çevirdim.



"Oh tamam yani ilk önce kahvaltı mı yapalım sonra ağrı kesici içersin yoksa önce duş mu alalım?"


"Beraber mi?"


Ne dediğimi fark edince iki elimi kaldırıp sağ sola salladım.


"Hayır hayır alalım derken ayrı ayrı demek istedim."

"Sen bilirsin eğer istiyor olsaydın beraber duş alabilirdik."


Hay bin spoiler!

Bu şansı tepmiş miydim şimdi ben?

Üff ya aklıma tüküreyim! Pü püü!

Bir daha sorsam ne derdi acaba?


Jongin'in omzuma dokunması iç konuşmam sona ermişti.


"Sehun?"

"Ah şey pardon ne dedin dalmışım da."


Başını anladığını belli etmek için aşağı yukarı salladı.


"Önemli değil sadece biraz daha yatakta durmak istiyorum demiştim."

"Tamam nasıl istersen."


Cafe Universe || SekaiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin