Saat'in 1 olmasına çok az kalmıştı. Üstüme Sweatshit ve diz kapağı yırtık siyah kot pantolon giymiştim.
Korna sesi gelince saate baktım. Tam 1'di dışarıya çıktığımda Justin arabaya yaslanmış bir şekilde beni bekliyordu. Benim geldiğimi görünce gülümseyip bana sarıldı. Sonra her zaman ki dudağıma öpücük kondurdu.
"Seni ne kadar çok özlediğimi anlatamam" deyip tekrar sarıldı.
"Justin bütün gün burada durursak annemgil beni görücek"
"Tamam" deyip benden ayrılınca arabaya geçtim. Oda binince gitmeye başladık. Justin yine bütün yol boyunca elimi tutmuştu. Aslında bundan rahatsız değildim.
Geldiğimizde içeri girdik. Direk kaskımı takmıştım. Ve dizlikleri. Justin ise sadece kask takmıştı.
Buzun üstüne çıkarken Justin elimi tutuyordu. Düşecek gibi olunca önüme geçti ve belimden tuttu. O geri geri gidiyordu ben ise düz. Benim için nelere katlanıyordu yani.
"Bebeğim bırakmamı ister misin?"
"Justin beni bırakırsan bir daha senle konuşmam" dediğimde güldü.
"Seni bırakacağımı mı sandın? Seni asla bırakmam" deyip yanağıma sulu bir şekilde öptü.
Bunu yaparken dengemi kaybedip Justin'in üstüne düştüm.
"Justin çok çok özür dilerim"
Çapkınca sırıtıp "aslında ben bu pozisyonu çok sevdin" dedi. Göğsüne bir tane vurup kalkmaya çalıştı. Bana yardım edince ayağa kalktık.
"Justin ben bunu öğrenemeyeceğim galiba."
"Hayır öğreneceksin merak etme ben sana yardım edeceğim" dedi.
Bu sefer giderken zorlanmamıştım. Justin beni bıraktığında "Justin düşeceğ- Justin gidiyorum!" Diye bağırdım. Sevinçten Justin'e sarıldım. O da gülüp sarılmama karşılık verdi.
Ondan ayrıldıktan sonra bize gelen kişiyle afallamıştım. Eski sevgilim Eric.
"Selena görüşmeyeli nasılsın?"
Justin tek kalını kaldırıp Eric'i süzdü. Sonra bana baktığında Justin'in yanına geçtim. Elini belime attığında "Sence nasıl görünüyorum" deyip gülümsedim.
"Sevgilin mi var?" Deyip bu sefer o Justin'i süzdü.
