Maria-yani Taeyeon,görülesi bir manzaraydı.
Saçları klüp ışıklarının titreşen neonları altında parıldıyordu.Sanki birisi kafasına yemek yağı dökmüş gibiydi.Ew.O incecik kedi bıyığı gibi kaşları doldurması lazımdı.Ugh.Sarkık küpeleri metroda tutacaklardan sarkan halkaları hatırlatıyordu bana.
Dudakları kan kırmızısıydı.Kendisi mi ısırmıştı?Yemin ederim diş izlerini görebiliyordum.
Birisi ona ağların dikkat çekmek için değil balık yakalamak için olduğunu söylemeliydi.
Ve.O.Sikimde.Ne.Lan.
Eli neden benim Baekhyun'umun koluna dolanmıştı?
Bir kız yüzünden kıskançlık yaptığıma inanamıyorum.
''Merhaba o zaman,'' sonunda söylemeyi başardım.Sessizliği kırmaktan memnundum.Özellikle de erkek arkadaşımın suratındaki o sıkıntılı ifadeyi gördükten sonra.Öfkeden kudurduğumu biliyordum.Ancak buna hakkımın olduğunu da biliyordum.
''Seni burada görmek güzel.''
''Uhm,'' diye başladı Baekhyun.Birden göğsüme ağrı girdiğini hissettim.''Evet.Chanyeol bu-''
''Taeyeon,değil mi?'' dişlerimi sıkarak gülümsedim.''Senin hakkında çok şey duydum.''
''Oh?'' simsiyah göz kapaklarını çırparak söyledi.''Gerçekten mi?''
Ugh.Sesi bile rahatsız edici ya.
Baekhyun boğazını temizledi.''Uh evet,Taeyeon.Bu Chanyeol...benim...arkadaşım.''
A r k a d a ş...
Işık hızıyla klübe dalmadan önce tek hatırladığım Taeyeon'un çilek esanslı kokusuydu.
Tanrım.Bir içeceğe ihtiyacım var.
''Oğlum,ne oluyor ya?''
Jongin beni bulur bulmaz patladı.Barın orada tek başıma oturuyordum,insanların arasında sıkışmıştım.
''Git,'' dedim,elimdeki vodkayı boğazıma indirerek.Baristaya bir tane daha vermesi için bir işaret yolladım.''Dramatik olmaya hakkım var.Kıza beraber olduğumuzu bile söylememiş ya.Benim,Park Chanyeol'un erkek arkadaşı olduğumu!Ve buraya beraber gelmişler.Geleceğini bana söylememişti bile.Böyle davranmamı haketti!''
''Oğlum,aynen!'' Jongin beni şaşırtarak onayladı.''Ne sikim iş?Niye birdenbire böyle davranmaya başladı?''
İç çektim.Bir kereliğine olsun,umursamamak istiyordum.''Kız onun ilk aşkı,ne olduğunu görmüyor musun?''
''Biliyorum!Ama o seninle beraber,değil mi?''
''Güya.''
Ve birden yüzümün önünde şıklayan parmaklarla karşılaştım.''Hey,Park Chanyeol.Niye bu kadar kayıtsız davranıyorsun?''
''Yapabilsem klübü birbirine katardım,inan bana.Çok sinirliyim.Baekhyun da hiçbir şey söylemiyor.''
''Bir dakika,bununla ilgili daha önce konuştun mu onunla?''
Kafa salladım.
''Bir süredir Taeyeon'dan bahsedip duruyordu.Herşey onunla aynı bölümde olduğunu öğrendikten sonra başladı.Bana endişelenmememi ve ona güvenmemi söyledi.İlk başta,belki de öyle yapmalıyım diye düşündüm.Ama daha demin onları klübe girerken birbirlerine yapışmış bir şekilde gördüm.Bak şimdi nerdeyiz.''
''Harbiden acayip kıskanç bir erkek arkadaşsın.'' diye araya girdi Jongin.''Ama oğlum güven bana,nasıl hissettiğini biliyorum.Eğer Kyungsoo bana bunu yapsaydı,diğer herifin ağzını burnunu kırardım.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Catch 22
FanfictionSeçmek için bir şansın var.Ama neyi seçersen seç,kaybedeceksin. Bunu,belki bir gün okuduğunda,niyetimin tamamen saf olduğunu ve kimseyi incitmeye kalkışmadığımı anlarsın umuduyla yazıyorum.Ve..aslında ikimizin de haklı olduğunu.Seni sevdiğimi ve sen...