"Tam burada fakat kimse bakmıyor."
Okul günü tekrar gelip çattığında Michael hayatındaki hiçbir haftasonunda bu kadar yorulduğunu sanmıyordu.
Her ne kadar Luke bunu saklamaya çalışsa da Michael, Luke'un ona karşı soğuk olduğunu rahatça görebiliyordu. Bu konuyu onunla konuşmaya ise korkuyordu, Luke'la olan ilişkilerini bozarsa bir daha kendine gelemezdi.
Her şeyin sebebinin o kız olduğuna emindi aslında, Arzaylea, ama Luke onun kıskançlığından nefret ediyordu; bu şüphesini asla onunla konuşamazdı bu nedenle.
İlk beş dersi tamamen kendi kendini bu düşüncelerle üzerek geçmişti. Birkaç öğretmen ona dersi dinlemediği için kızmış, sadece biri ise ona moralini bozan bir şey olup olmadığını sordu. Michael bu soruyu iyi olduğunu söyleyip zoraki bir gülümsemeyle geçiştirdi, bu alışkanlığını uzun süredir kullanmadığının farkına da o zaman vardı. Luke hayatına girdiği andan beri, şu zamana kadar, nasıl hissettiğiyle ilgili kimseye yalan söylememişti çünkü iyi hissediyordu. İyi hissetmediği zamanlarda ise Luke onun yanında olurdu her seferinde; ona sarılır, saçlarını okşar, gözyaşlarını siler ve pek konuşmasa da Michael'ın iyi hissetmesini sağlardı.
Şimdiyse Michael'ı asıl üzen kişi oydu.
Michael bu ironiye güldü.
Saat 12'ye geldiğip de öğle arası zili çaldığında Michael kendine geldi. Masasındaki ders kitabını -girdiği ders tarihti, önündeki kitabın üstünde ise biyoloji yazıyordu- aldı ve koridordaki dolabının yanına gitti. Şifreyi birkaç kere yanlış girdikten sonra dolap kapağına yumruk attı, bu etraftaki herkesin irkilip ona bakmasına neden olsa da Michael etrafa bakmadan sadece kitabı dolabına attı ve erkekler tuvaletine doğru ilerlemeye başladı.
Tuvalet sigara ve çamaşır suyu kokuyordu. Michael bu iğrenç koku karışımıyla burnunu karıştırdı ve boş bir musluğu açtı. Su buz gibiydi, fakat bu Michael'a çok iyi geldi. Soğuk su her zaman Michael'ı kendine getirirdi.
Uyuşmuş parmaklarıyla gözlerini ovuşturdu ve musluğun hemen üstündeki aynaya baktı. Saçları dağınık, gözleri sanki iki yıldır uyumuyormuş gibi şiş ve soluk teni soğuk su yüzünden kızarmıştı. Micahel, Luke'un bu tipteki birini sevmesinin büyük bir mucize olduğunu düşündü. Tuvaletten çıktığında Luke'u aradı.
Ne kadar ararsa arasın Luke telefonuna cevap vermiyordu, ki bu çok garipti çünkü birkaç biplemeden sonra her zaman cevap verirdi. Michael'ın içinde garip bir his oluşmaya başladı, dudaklarını dişledi. Luke'un nerede olabileceğini biliyordu.
Okulun arkasında Michael ve Luke'un ilk defa öpüştüğü bir alan vardı. Burası birkaç kişinin oturabileceği kadar büyük, aynı zamanda da etraftaki ağaçların kamufule edebileceği kadar da küçük bir yerdi. Luke morali bozuk olduğunda genelde burada oturup sigara içerdi, Michael oraya doğru yürürken aynı andan da neden onun kötü hissediyor olabileceğini düşünmeye çalışıyordu. Michael mı üzmüştü onu? Bir şey yapmadığına yemin edebilirdi aslında ama belki de onun fark etmediği küçük bir davranışına veya bir sözüne alınmıştı, bilmiyordu ve öğrenmesinin tek yolu da ona sormaktı sadece.
Yaklaştıkça, Michael Luke'un sesini duymaya başlamıştı. Ancak bir gariplik de vardı. Bir kız sesi geliyordu onun yanından, birlikte kahkaha atıyor ve konuşuyorlardı. Michael'ın içinde büyüyen his aniden kıskançlık ve nefrete dönüştü, onları izlemesinin büyük ihtimalle yanlış olduğunu bilse de kendine engel olamayacaktı. Büyük gövdeli ağaçlardan birinin yanına çöktü, ince aralıktan onları gözetlemeye başladı.
Konuşmalarından anladığı kadarıyla kız, Arzaylea, Luke'a eski sevgilisini anlatıyordu ve bazen de komik bile olmayan yerlere birlikte gülüyorlardı. Michael onlara biraz daha dikkatli bakınca Luke'un elindeki şeyi fark etti, Luke ona sadece mutsuz olduğunda sigara içtiğini söylemişti.
Luke sigarasını yakıp dudaklarına götürdü ve dumanını havaya üfledi, kız konuşmasını kesti, uzanıp Luke'un elinden sigarasını aldı ve neredeyse yarısını yakacak derin bir nefes çekti, Luke'a geri uzattı. Kız gülümseyerek dumanı sarışın çocuğun yüzüne üflediği de Micahael sinirle ayağa kalktı.
O an o tarafa baksalar Michael'ın orada olduğunu rahatlıkla görebilirlerdi, ancak ikisi de sadece birbirlerine bakıyordu.
Michael ağlamak üzere olduğunu fark etti onların yanına gitmek yerine okuldan çıktı ve evine doğru, yine Luke'la tanıştığından beri ilk defa, kendi başına yürüdü.
~
Saat gece 2:16 ve ben neredeyse bir yıldır yeni bölüm atmadığım bu hikayeye yeni bölümü yaklaşık 40 dakikada yazmış bulunmaktayım, hatalarım varsa veya kötü ilerliyorsam özür dilerim, üzgün ve yorgunum. Hala okuyan birileri varsa da, sizi seviyorum!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
homecoming king //muke
FanfictionGörünmez çocuk ve mezuniyet kralı birbirine aşıktır, mezuniyet kraliçesi nerede? {Andy Black'in Homecoming King şarkısından esinlenilmiştir.}