"Hayatının yıpranmış olduğunu görüyorsun."
Michael, bir kabusla gözlerini tekrar açtığında ilk fark ettiği şey yanının boş olduğuydu.
Saate baktı, sabah 06:03'ü gösteriyordu. Elini Luke'un olması gerektiği yere uzattığında sadece çarşafın soğukluğunu hissetti. Luke en az bir saat önceden kalkmış olmalıydı.
Gözlerini kırpıştırdı ve yataktan aşağı indi. "Luke?" diye seslendi aşağıya doğru ama hiçbir cevap gelmedi, gördüğü kadarıyla ışıklar da açık değildi. Luke bu saatte bir yere gitmezdi, özellikle de bugün cumartesiyse.
Michael endişelense de yatağa geri döndü, Luke kesinlikle ona süpriz yapacaktı. Bir keresinde Luke'un ona yatakta kahvaltı hazırlamaya çalışmasını ancak tabakları yanlışlıkla yere düşürdüğünde süprizin nasıl bozulduğunu hatırladığında gülümsedi, hatta kıkırdadı; Luke'un tüm o şapşallıklarına aşıktı.
Üstüne çektiği battaniyeye sıkıca sarıldı ve yüzünü Luke'un yastığına yakınlaştırdı, Luke'un şampuanının kokusu burnuna geliyordu, şimdilik mutlu bir şekilde uykuya dalması için bu da yeterdi.
•••••••••••
Michael, kapının kapandığını duyduğunda öğlen saatlerine olduğunu fark etmemişti bile, sadece heyecanlıydı.
Gözlerini ovuşturup neredeyse yataktan atlayarak indi. Etrafta hiçbir koku yoktu, bu onun merağının artmasını sağladı; belki de sonunda çok sahiplenmek istediği bir kediyi ona sahiplenmişti. Michael merdivenlerden inerken aklında olası isimler listesini oluşturmaya başlamıştı bile, Muke en çok hoşuna gideniydi, çift adlarını Luke kullanmayı reddetse de Michael çok seviyordu.
"Luke?" diye seslendi sesindeki heyecanı gizlemeye çalışarak. Sarışın çocuk deri ceketini koltuğa atarken ona döndü, "Aa, selam."
"Neredeydin?" Michael etrafa bakındı ama ne bir kutu görebildi ne de bir miyavlama işitebildi.
Luke geniş omuzlarını silkti. "Yürüyüşe çıktım."
"Bu saatte mi?"
Luke mırıldanarak onayladı. "Bir saat falan sürdü. Bu vücudu zinde tutmak kolay değil." Michael'a doğru gülümsedi. "Yeni mi uyandın?"
Michael uyandığında onun yanında olmadığını söylemeyi düşünse de hemen vazgeçti. Gerçeği bilmek isteyip istemediğinden henüz emin değildi, hayatı o kadar yıpranmıştı ki bazı şeylerin kesinlikle yalan olduğunu bilse de yalanlar güzel hissettiriyordu. "Evet." dedi o yüzden sadece, "Kahvaltı hazırlamadım, üzgünüm." Kahvaltıyı senin hazırlayacağını düşünüyordum.
Luke, Michael'ın saçlarından öptü. "Önemli değil, bebeğim, istersen pizza söyleyebiliriz."
"Sabah sabah mı?" Michael gülümsedi, gözleri Luke'un gözleriyle buluştuğunda ikisinin de gözleri parlıyordu. "Şikayet ettiğimden değil ama."
Sarışın çocuk ev telefonunu kaptı. "O zaman pizza?" Sırıttı, Michael gülümseyip kafasını sallayarak onayladı.
"Ben pizzayı söyleyene kadar film seçmeye ne dersin?" Michael mutluydu, kumandayı alıp televizyonun önüne oturduğunda ne izleyecekleri konusunda aklında hiçbir şey yoktu bile, sadece Luke'un gülümsemesini ve parlayan mavi gözlerini düşünüyordu.
Luke kanepede onun yanına oturup kolunu omzuna doladığında Michael sıçradı, "İki saattir aynı yerde duruyorsun." dedi Luke kıkırdayarak. "Ne düşünüyordun."
"H-hiçbir şey," Michael hafifçe kızarmıştı, onunla tanıştığı ilk günden beri değişmeyen bir şey varsa o da karnındaki kelebeklerdi. Luke ona inanmayan gözlerle baktığında Michael boğazını temizlemek için öksürdü. "Seni düşünüyordum."
Luke sol elini yeşil gözlü çocuğun yanağına koyup kendisine doğru çekti. Dudaklari değdiğinde Michael neredeyse mutluluktan ağlayacaktı, her öpüşmeleri ilk öpüşmeleri gibi hissettiriyordu. "Seni seviyorum." dedi dudakları ayrıldığında. Michael başını Luke'un omzuna koydu, ne izlediklerine pek dikkat etmeden bir film seçtiler.
Birlikte film izlerlerken Michael'ın aklında hiçbir şüphe yoktu.
~
Selam! Biraz fazla boşladım Wattpad'i, biliyorum, özür dilerim. Ama 1 yıldan fazla süredir yazmadığım hikayeye yeni bölüm attım, bence büyük bir gelişme.Bu arada bir Joshler Shipper klasiği olan Forest Fic'i çevirmeye başladım, eğer okumamışsanız ya da tekrar okumak isterseniz profilimde bulabilirsiniz. Yakında da iki fanfic olmayan kurgu yayınlayabilirim sırf sıkıntıdan yazdığım. Sizi seviyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
homecoming king //muke
FanficGörünmez çocuk ve mezuniyet kralı birbirine aşıktır, mezuniyet kraliçesi nerede? {Andy Black'in Homecoming King şarkısından esinlenilmiştir.}