11.BÖLÜM:MAX

435 16 4
                                    

"MİNA .... MİNA .... Hadi sakambaç oynayalım ......... ebe ... SENSİN.hahaha hadi mızmızlanma  .. hadi Mina" kan ter Içinde uyandım. Iki gündür aynı kabusu görüyorum.Aslın da kabusa da benzemiyo heryer karanlık Sadece Bir kız sesi duyuyorum. mina, Saklambaç oynayalım diyip duruyor. kalktım , üstümü değistirdim  ve okula gittim.çantamı sınıfa bıraktım ve Berry'i (okulun hizmetlisi) bulmaya koyuldum okulun etrafında attığım 3 turun sonunda onu bizim binadan çıkarken gördüm yanına gittim "selam Berry ,neredeydin seni arayıp durdum" " selam Naina, ben sizin kattaydım sizin yan sınıfı temizliyordum, ne oldu?" sen o kadar tur at çocuk sizin kattan çıksın . " senden bu günlük okulun yedek anahtarlarını alabilir miyim?" " benden istediğin şey zor ,güvenlikçi sizi görürse benim işim biter" " merak etme görünmeyiz" " ya anahtarları kayıp ederseniz" " hayır söz veriyorum geri fetiricem" biraz düşündü ve   " ahh lanet olsun tamam...TAMAM al ama dikkatlı ol" " saol Berry" " offf bişey değil"

........

fizik dersin deyiz . Bayan daphni tahtaya yazdığı formüller kafamı yeterince karıştırıyordu.kapı çalındı ve içeri müdür bey ve arkasındanda kumral saçlı yeşil gözlü bir oğlan girdi. müdür kısa bir konuşma yaptı ama kafam o kadar doluydu ki kafamı gömüp biraz uyudum. tennefüsün zili ile uyandım kafamı kaldırmamla yanımda oturan çocuğun, müdürün yanında olan çocuk olduğunu anladım. bana bakıp gülümsedi " selam ben max" " bende naina" biraz sohbet ettikten sonra numarasını kaydettim.

 .......

okul çıkışı güvenlik görevlisine görünmemek için kızlar tuvaletine gittim.çantamı kenara koyup josh'ı beklemeye başladım musluğun birinden damlayan suyun sesi tüm tuvalette yankılanıyordu.kolumda bir acı vardı kalkıp aynaya baktım çizilmiş acaba nasıl becerdim?. biraz suyla kolumu sildim.aynadan gelen çatırtı sesleriyle irkildim kafamı kaldırınca ayanadan...arkamda o kızı gördüm ayna kırılmaya devam ediyoru umursamadım ona baktım,

"kimsin ,adın ne"

"kimsin lütfen hadi söyle bana" ince bir ses fısıldıyarak

" mina" mina mı ? kabuslarıma giren o muydu?

" benden ne istiyorsun mina" aynanın çatlamaları gittikçe hızlanıyor ve kulak tırmalıyan bir sese dönüşüyordu.

"kendimi" kendinimi istiyor nasıl yani ben daha "NE" diyemeden ayna parçalara ayrıldı bende yüzümü korumak için elimle yüzümü kapattım. yüzüm değil ama kolum  çizilmiş ve kanıyordu acıyı boşverip arkamı döndüm gitmişti.çantamdan mendil alıp kanıyan yerlerimi sildim.çantamı kucağıma alıp yere oturdum ağlamaya başladım korkmuştum,içeri Josh girdi.

" beklettiğim için özür dilerim fıstık...........Naina ne oldu?" Josh'a sarıldım oda benim yanıma oturdu bana sarıldı .

" ne oldu fıstık?"

" ben çok korkuyorum Josh hem de çok" kolumu tuttu acıdan küçük bir inleme çıktı ağzımdan anlayıp koluma baktı 

" Naina ne oldu?" ona aynayı gösterdim

"Josh o kızın adı mina ama benden ne istediğini bilmiyorum"

" tamam tatlım sakin ol hadi kalk bu konuyu çözmek için yapmamız gereken şeyi biliyorsun"gülümsedi ,bende gülümseyip onun yardımıyla ayağa kaltım.aşşağı indik bodrum katına gelince haritayı çıkardık ve bodrumda o kadar kapı varken biz en eski pis paslı kapıdan içeri girdik aşşağı inen bir merdiven vardı ışık  düğmesini bulamayınca Josh çantasından iki adet el feneri çıkarttı

"sana işe yarıyacağını söylemiştim"dedi 

feneri açıp aşşağı indik ,yerde kibrit kutusu buldum içinde bir tane kibrit kalmıştı ileride birkaç tane şamdan görünce gidip yaktım etrada koydum azda olsa etraf görünüyordu çok fazla dosya yoktu en fazla 50-60  tane idi. aramaya başladım 

......

sonunda bulduk çantaya attım ama onun yanında bir kaç ilginç şeyde buldum ve onlarıda çantaya attık.yukarı çıktık kapıyı kapattık. tam ilerliyecekken Josh kolumu tuttu

"ışıklar kapalı"

" eee ne olmuş"

"biz açık bırakmıştık"

"güvenlik görevlisi kapatmıştır"

"olabilir ama genede dikkatli olalım"

"tamam" gidip lambayı açtık ve merdivenlerden çıktık kapı kilitliydi anahtarları çıkartıp kapıyı açtım. yukarı çıktık ,çıkış kapısına ilereledik 

"merhaba Naina" bu max'tiburada ne işi vardı

"max ne işin var bu saatte burada"

"ben biraz hava almaya çıktım bu arada okulda anahtarlığımı düşürmüşüm onu alayım dedim,sizin ne işiniz var burada nası girdiniz"

elinde anahtarlığı gördüm okulun anahtarlarıda vardı

"okulun anahtarlarının sende ne işi var"

"amcam  müdür yardımcısı ,ne olur ne olmaz diye verdi"feneri ona doğru tuttum gözleri yeşilden siyaha dönmüştü.korktuğumu belli etmemeye çalıştım.

"siz neden buradasınız ve anahtarları nereden buldunuz."

"biz güvenlikten aldık anahtarı çantam sınıfta kalmıştı" çantamı göstererek söyledim bunu . tek kaşını kaldırarak bana baktı Josh gülmemek için kendini tutuyordu 

"okulda çantanı unuttun demek " 

" Max bizim gitmemiz lazım hava karardı zaten yarın görüşürüz"

"tamam görüşürüz"

dışarı çıkınca Josh gülmeyebaşladı 

" ne gülüyosun komikmi panik yaptığım için öyle dedim"

"çan-çantamı sı-sınıfta unut-unttum hahaaaa" kahkahalara boğulmuştu onu böyle görünce bende gülmeye başladım.eve gittik şimdi sıra C-3 dosyasına bakmaktı merdivenlerden çıkarken 

"max iyi bir çocuğa benziyor " aklıma siyah gözleri geldi 

"O Max değildi !!!!!!"

karanlıktan asla korkmaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin