Ertesi gün yine her zamanki gibi zinde uyanamamıştım. Neyse ki bugün izin günümdü. Bikaç saat daha uyuduktan sonra uyanma vaktimin geldiğini fark etmiştim. Yataktan kalkıp mutfağa yöneldim. Dolapta hiçbişey yoktu. Dünden kalan harçlığım ile kahvaltılık bir şeyler almak için yola çıktım. Markette kahvaltıda yiyebileceğim bir şeyler bulmak için raflarda göz gezdirdim. Market çıkışında poşetimin içinde iki yumurta, üç adet enerji içeceği, bir adet somun ve de bir paket sakız vardı. Eve gidip kahvaltımı yaptıktan sonra herzaman ki gibi bilgisayar başına oturdum. Bilgisayara oturmamla Barış'ın odama gelmesi bir oldu.
-Sen kahvaltı yapmış mıydın kanka?
-Yaptım merak etme.
-Tamam o zaman. Noldu neden geldin?
-Şey dicektim ya fark ettim de uzun zamandır büyükanneni ziyarete gitmiyorsun.Yazık kadın zaten evinden çıkmıyor bari git bir ziyaret et.
-Aslında haklısın giderim ben bugün tamam. Teşekkürler.
-Önemli değil. Evden çıkarken odamın kapısını tıklatırsın.
Aslında gerçektende doğru söylüyor Barış. Ne kadar da hayırsız çıktım ya ben. En iyisi küçük bir ziyaret.
5 dk sonra
*Tık Tık*
-Murat!
-Efendim kanka?
-Marketten bir paket yoğurt alsana.
-Niye oğlum sen hiç yemezsin ki yoğurt?
-Ya biliyorum ama internette gördüm zihin açıyormuş.Hem bende ders çalışıyorum o kadar belki bir faydası olur.
- Tamam tamam gelirken getiririm.
Kapıyı kapattım. Apartmandan çıkıp büyükannemin evine yöneldim.Yolda yürürken büyükannem yaşında bir sürü teyzeyi yolda yürürken gördüm.Kendimi rahatsız hissettim bir an. Bende büyükannemi yürüyüşe çıkartmaya karar verdim.Yazık kadına o da hak ediyor bunu. Evine gidip biraz sohbet ettim onunla ama pek konuşmuyordu. Bende hemen kolundan tutup dışarı çıkaracağımı söyledim. Aslında bu fikir onu mutlu etmişti ama yine de bir korku vardı sanki. Bana dışarı çıkmamamız gerektiğini söyler gibi bakıyordu.
-Ama neden?
Yine konuşmuyordu. Bende üstüne bir hırka giydirip dışarı çıkarttım. Bence iyi birşey yapmıştım. Böylece hem markete gidecektim hem de büyükannemi biraz mutlu ediyordum (galiba). Büyükannem etrafa korku dolu gözlerle bakıyordu. Neden olduğunu anlamıyordum.
-Biraz sakinleş büyükanne sadece küçük bir gezintiye çıkacağız.
Market yolunda ilerliyorduk. Market yakındı ama büyükanneme ayak uydurmaya çalıştığım için biraz uzun sürdü varmak. Markete girdiğimizde içerde kasiyerle tartışan bir adam vardı. Ne olduğunu anlamamıştım ama onlara yaklaşıp ayırmaya çalıştım. Adam bir anda kasiyer ve beni itip aldığı eşyaların parasını ödemeden kaçtı. Hemen adamın peşimden gidecektim ama arkamda büyükannemi tek bırakamazdım. Büyükannemi kasiyerin yanına bırakıp adamın gittiği yönede ilerledim. Büyükannem de benim peşimden gelmeye çalıştı. Hırsız çok uzaklaşmamıştı. Bir anda bana dönüp cebinden çıkardığı bıçağı savura savura yanımdan geçip arkamdan bize bakan büyükannemi tuttu.
- Beni takip etmeyi bırak çocuk. Yoksa birilerinin canı çok fena halde yanacak.
-Büyükannemi bırak. Şerefin bu kadar mı? Gücünün yettiğiyle uğraş.
-Şuan elinde bıçak olan taraf benim ve benim gücüm herkese yeter.
- Tamam gerizekalı büyükannemi bırak ve uzaklaş burdan!
-Peşimden sakın gelme ve bu arada kötü adamlar sözlerini tutmazlar.
- Ne? Ne demek istiyorsun.Sakın sakııııııı
Hırsız gözlerimin önünde büyükannemi bıçaklamıştı. Koşarak uzaklaştı ama ben onu düşünmüyordum bile. Büyükanneme doğru koştum. Karnındaki deliği kapatmak için gömleğimi yırtıp üstüne bastırmaya başlamıştım. Ağlıyordum. Çünkü gözümün önünde büyükannem bıçaklanmıştı ama ben hiçbir şey yapamamıştım. Sanki o an zaman durmuştu. Etrafa ambulansı arayın diye bağırıyordum.
- AMBULANSI ARAYIN BÜYÜKANNEM ÖLÜYOR LÜTFEEENN
Hemen ambulansı aradılar. Ben ise büyükannemin bilincini açık tutmaya çalışıyordum.
- BÜYÜKANNE!! BÜYÜKANNNEEEE. ALLAH'IM LÜTFEN BİR ŞEY OLMASIN BÜYÜKANNEME LÜTFEN LÜTFEEEEEEEE.....
Hastaneye gittiğimizde hemen ameliyathaneye götürdüler onu. Kanama çok fazlaydı. Ağlıyordum. Hiçbir şey yapmayıp sadece ağlıyordum. Hastahane asansörünün kapısı açılmıştı. İçinden koşarak Barış çıkmıştı. Direk bana yönelerek ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Ben hala ağlıyordum. Barış gelip ne olduğunu sormuştu ama anlatamamıştım onun yerine
- BEN KORKAK BİR GERİZEKALIYIIIIM!!!
diyebildim.
Barış hala beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Kafamı kaldırdığımda ameliyathanenin kapısının açıldığını gördüm. İçeriden doktor çıkıyordu. Yanı koşup
- Doktor bey lütfen kurtardık de bana, lütfen bir şey olmadı dinlensin kendine gelir de veya bir ilaç söyle alayım iğleşir de lütfen!!!
- Siz yakınımısınız?
- Evet torunuyum, iyi mi büyükannem?
- Elimizden geleni yaptık ama yara çok derindi. Kanamayı durduramadık. Üzgünüm Allah rahmet eylesin.......
Bu sözlerden sonra ne olduğunu hatırlamakta zorlanıyorum. Bütün duvarları yumruklayıp ağlıyordum. Koridordaki insanlar umrumda değildi tek umrumda olan O'ydu. Sonrasında eve dönüp ağlaya ağlaya uyanıp rüyanın bitmesini diledim. Geç saatlere kadar ağlamıştım ama artık yorgun düşmüştüm ve gerçek kaçınılmaz olmuştu. Sabah hala nasıl bunları yaşadığımızı düşünüyordum. Birkaç yakınımızı arayıp olanları anlattım. Şimdiye kadar umurlarında olmayan büyükannemi umursuyorlarmış gibi cenaze planları yapmaya başlamışlardı. Keşke bunlar hiç yaşanmasaydı.Keşke büyükannemin bakışlarına inanıp onu dışarı götürmeseydim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asosyal Hacker
RandomMerhaba ben Murat. Evet, asosyalim ve insanlara bakış açım biraz farklı. Her hikaye kahramanı gibi benim de annem ve babam 'bir kazada' öldüler. Büyükbabam ve büyükannem ile kalıyorum. Bana bir şey olmasın diye ellerinden geleni yapıyorlar. Umarım b...