Bazı hikayeler olur ya hani.Ailesini kazada kaybetmiş bir kız.Hayata küsmüşlüğü falan.Sonra klişe olaylar.Yeni okula gider.Okulun kötü çocuğu ile tartışır ve bir süre sonra aşık olur falan.14 yaşımda inanırdım bu saçmalığa.Hayatımın ergenlik döneminde inanırdım bu masala.
Okurdum o güzel yeri.'Seni seviyorum' dediği yeri defalarca okurdum.Sanki okursam odama biri girip bana 'seni seviyorum'diyecek gibi.Olmazdı tabiki.Sonra ben ağlar ve camdan dışarıyı izlerdim.Kimi zaman Eylül ayının rüzgar şarkısını,kimi zaman Kasım ayının yağmur damlalarının şarkısını.
Sonra annem girerdi odama.Ağladığımı görünce gülümser yanıma gelirdi.Başımdan öpüp elimdeki kitabı alırdı.Kitabın adına bakar ve 'Hepsi mutlu olmanız için kızım' derdi.Bu söylediğini hiç anlamazdım.Sorsamda geçiştirirdi sorduklarımı.Bende vazgeçtim sormaktan.
Ama,nerden bilebilirdim o lanet günün geleceğini?
3 YIL ÖNCE
O gün en iyi arkadaşım alev ile eve gelmiştik.Eve girince girişteki vazonun kırıldığını fark etmiştim.Ayakkabılarımızı eğilip çıkartırken mutfak kapısından bir gölge fırladı ve kırık vazonun üstüne yığıldı.Bu benim annemdi.
Sarı saçları kırmızıya boyanmıştı.Boynunda 4 çizik vardı. Ağzından kanlar akıyordu.Kafasını biraz sağa çevirince beni gördü.Beyazlaşmış elini bana doğru uzatıp 'Aquamarin-' derken mutfak kapısınden mızrak gibi birşey fırlamış ve annemin boynuna saplanmıştı.
Gözlerimden yaşlar akmıştı.Çığlık atmıştım.Sonra Alev kaçarken kolumdan tutup benide sürüklemişti peşinden.Polis ile beraber döndüğümüzde annemin cesedinden başka birşey yoktu.O gün değerlimi kaybetmiş.13 Mart 2016 / 16:55 de annem ölmüştü.
GÜNÜMÜZ;
Hayat bazen önümüze engeller koyar. Sırf biz vazgeçip kenara çekilelim diye.Ama birşey vardı.İnsan oğlu o engeli bile öldürürdü.Bu kadar zalimdi insanoğlu.Karanlık bir gece gibi kalpleri.Ay bile doğmayan bir gece...
Ben Melek Gece SÖNMEZ.17 yaşındayım.Annemin ölümünden dolayı okulu bırakıp Türkiye'ye babamın yanına dönmüştüm.Eski Gece'den eser yoktu.İnsanoğluna acıyan ben , şuan insan dövüyordum.Yaşlılara saygım vardı.Ama terbiyeli olanlara saygım vardı.Gerisi aynı zaten.Annemle New York'da yaşıyorduk.Ama annem ölünce ordaki evimden uzaklaştım. Hayatımda en çok değer verdiğim kişi annemdi.Babam bizi terk ettikten sonra kendi haline üzülecek zaman ayırmayıp kendine bir iş buldu.Beni 14 yaşıma kadar büyüttü.Bizi terk eden babam Her gün partiden partiye katılırken,villasında her gün partiler verirken , annem geceleri uyumaz zenginlerin kıyafetlerini yıkayıp dikerdi.Bazı geceler bende uyumaz onunla birlikte dikerdim kıyafetleri.Çok yorulurdu benim annem.Okuldaki bazı kişiler dalga geçsede üzülmezdim hiç.Annem yanımda ya,işte o bana yetiyordu.Evet istediğimi alıp giyemiyordum.Ama annem yanımdaydı işte.Bana kızım diyordu.Prensesim diyordu.En çokta Meleğim diyordu.Bazen anılarımla kendimi hatırlıyordum.Ama artık yok.Bitti.Annem öldü.Annem bir cani tarafından öldürüldü.Şimdi benim yapmam gereken tek şey;
O KATİLİ BULUP CEHENNEMİN EN ALT KATINA GÖNDERMEK...
------------------------
Etraftan ismim haykırılıyordu.Acıma diyorlardı.Öldür onu diyorlardı.Evet. Ben burdayım.Bir kafes dövüşünde. Bana 'Kan Kanatlı Melek' diyorlardı. Son yumruğumu adama geçirdim.Adam yere serilirken son vuruşumu yaptım.Uzaktan koştum, zıpladım ve dirseğimi adamın karın boşluğuna geçirdim.Adam inlerken ayağa kalkıp "Ben kazandım" dedim.Kalabalık demiri sallarken kafes açıldı.Uzatılan siyah havlumu boynuma atıp sedye ile götürüler adama göz ucuyla baktım.Mavi gözlerim adama nefret ile bakıyordu. Bıraksalar tekrar döverdim.Ama kural belli.Kimseyi öldürmek yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Suya
Science Fiction"İçimde bir peri yatar,kinlenince o peri,bütün dünyam yok olur"dedim. İçimden bir ferahlama geçince gözlerimi açtım.Karşımda annem vardı.Yanında ise kanatlı bir peri. O perinin tacı vardı.Peri elini bana uzatınca bende ona elimi uzattım.Parmaklarımı...