"100 milyon yıl önce Austos kraliyetinin kraliçesiydim.Ismim Azura'ydı.Saçlarım ateş turuncusu gözlerim deniz mavisiydi.Ailemi çok küçükken şeytanların saldırmasıyla kaybetmiştim.Beni saray eğitmeni büyüttü.Tüm davranışlarımı o öğretti. Sonunda 18 yaşında tüm eğitimlerden sonra tahta oturabilecektim.Ailemin tek varisiydim.Austos krallığının tek asili.
Köylüler beni çok severdi.Zor günlerimde yanımda olmuşlardı. Savaş olmazdı.Tarlalar dolu dolu olurdu.Tahta çıktıktan 1 yıl sonra gücümün olduğunu fark ettim.Ve bu gücümü geliştirdim.Kraliyetimi kar fırtınalarından bile koruyabilirdim. Bu benim için çok güzeldi.
24 yaşımda kraliyetimde sorunlar oluşmaya başladı.Toprak artık sebze vermiyordu.Biz bununla uğraşırken birden köylüler saldırdı saraya. Ellerinde meşalelerle gelmişlerdi.
Benim yerime askerler savaştı.Bir süre sonra onların halkım olmadığını fark ettim.Şeytanların emrindeydiler. Elimden birşey gelmezdi.Ya onlar beni öldürücekti ya da ben onları. Ruhlarını serbest bırakmak için buzumla hepsini dondurdum.Ancak şeytanlar gitmeden bana bed dualarını ettiler.
Şeytanlar çıktıktan sonra halkımın olduğu buz gürültüyle siyahlaştı.Bed dualar beni öldürüyordu.Dayanıcak gücüm olmadığı için kara buzum beni içine alarak yok etti.Hikayeyi şeytanlardan yanlış öğrenenler benim hakkımda yalan yanlış şeyler uyduruyorlardı.Sana bunu anlattım çünkü benim reaksiyonum olmanın kötü birşey olmadığını sana göstermek istedim."dedi ve yaşlı gözleriyle bana baktı.@#@#@#@#@#@#
Uyandığımda beyaz bir odadaydım. Üstümde banyodan çıktıktan sonra sardığım havlu vardı.
Kapı açılınca kafamı o tarafa çevirdim.Elise endişeyle bana bakıyordu.Uyanık olduğumu görünce derim nefes alarak rahatladı.Içeri girip kapıyı arkasından kapattı. Topuklu ayakkabısının sesi odada yankılanırken yatağın sağındaki sandalyeye oturup elimi tuttu. Tutunup söze başladı
"İyi misin melek?Ağrın sızın var mı?" Yeni fark ettiğim sol kolumdaki ağrı ile "Sol kolum ağrıyor biraz."dedim. Elise sağ elimi öpüp "Seni odada baygın bulduk Melek.Bir tablonun karşısında sol kolunun üstüne uzanmış bulduk.Odan tamamen buz ile kaplanmıştı."dedi.O sırada Karabuz kraliçesi ile olduğumu hatırladım.Azura...
"Elise onunlaydım."dedim.Elise sorarcasına "Kiminleydin Melek?"dedi.Kafamı tavana çevirip "Karabuz Kraliçesi ile..."dedim.Elise "Ne!"diye bağırarak yerinden kalkıp başımda volta atmaya başladı.En sonunda bana dönüp "Baştan bana herşeyi anlatıyorsun Melek"dedi ve geri yerine oturdu.Elise e bakıp
"Duş alıyordum.Sonra biri ismimi seslendi.Bende merak edip havluyu etrafıma sararak banyodan çıktım. Odanın kenarındaki buz dağı tablosu parlıyordu.Önüne gidip elimi resme uzattım.Ve heryer karardı.Sonra bir yerde kendime geldim.Etraf bembeyaz karlarla kaplıydı.Üstümde beyaz kısa elbise ve topuklu vardı.O sırada biri 'hoşgeldin Melek'dedi.O tarafa bakınca onu gördüm.Karabuz kraliçesi...Beraber bir taş sandalyeye oturduk.Herşeyi anlattı bana.Meğer köylüleri içlerine şeytanlar girdi diye dondurmuş.Başka şekilde çıkmazlarmış.Tabi şeytanlar bedenlerden çıkmadan önce bed dua etmişler.Böylelikle karabuz kraliçesi yani Azura kendi buzu tarafından lanetlenip buzuyla öldürülmüş."dedim.Elise yanıma oturup "Karanız kraliçesi ile ilgili bir-çok hikaye var.aAma hiçbiri buna benzemiyor."dedi. Gözlerinin içine bakıp "Şeytanlardan duyulan yanlış bir bilgi karabuz kraliçesini kötü olarak gösterdi.Ben ona inanıyorum.O benim kişiliğimden bir parça."dedim.Elise tekrar sağ elimi öpüp "Hadi odana geç tatlım.Biliyorum hızlı oldu ama yarın derslerin başlıyor."dedi.Yerimde dikleşip "Elise ben 3 yıldır okula gitmiyorum ki." Dedim.Elise gözlerini büyülterek "Neden gitmedin melek?"dedi.Gözlerim dolarken kafamı eğip "Annem öldükten sonra okulu bırakıp Türkiye ye babamın yanına döndüm.Psikolojim bozuk olduğu için okula gitmemeye karar verdim."dedim. Elise yavaş hareketlerle sandalyeden kalkıp "Ben bir okula gideyim.Sende iyi hissedince odana geç tatlım."dedi ve gitti. Derin nefes alıp verdim ve ayağa kalktım. Beyaz odadan çıkıp kapının karşısındaki tablet gibi şeyin yanına gittim.Oradan odamın yerine bakıp odamın yolunu tuttum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ateşten Suya
Science Fiction"İçimde bir peri yatar,kinlenince o peri,bütün dünyam yok olur"dedim. İçimden bir ferahlama geçince gözlerimi açtım.Karşımda annem vardı.Yanında ise kanatlı bir peri. O perinin tacı vardı.Peri elini bana uzatınca bende ona elimi uzattım.Parmaklarımı...