"Tenin,"
Elleri yavaşça karnıma yerleşiyor. Parmakları gıdıklandırsa da o benim için çok fazla, her halükarda. Damarım mı şişiyor, ne oluyor, bilmiyorum ancak tıkanıyorum; çok yakınımda.
Dudaklarını kulağımın hemen altına bastırdıktan sonra kulağıma fısıldıyor yeniden.
"Benim ol."
Beklediğim an geliyor ve nefes nefese uyanıyorum.
~
"Tanrım..." Aldığım derin nefeslerle kalktığımda gerinerek üstümdeki tişörtü çıkartıp banyoya ilerledim. Sekiz gündür aynı rüyayı görmekten beynim dahi bütün her yerim işlevini yitirmişti. İstemsizce çekildiğim ve tanımadığım seksi adamı hayatımda görmemiş olmamla beraber onu sadece rüyalarımda görebilecek olmam can yakıcıydı.
Ha bir de yiyişemeyecek olmamız acı.
Tişörtümü sepete attıktan sonra kısaca duş aldım. Yani nasıl desem? Yorulmuştum. O adam aklımdan çıkmıyor ve sürekli beynimle birlikte vücudumu meşgul ediyordu. Sabahları uyandığımda rüyanın devamını hayal ederek kendimden geçiyor, üstüne o adamla ilgili saçma salak hayaller kuruyordum. Yani neredeyse her gün boşaldığım bir haftayı hatırlamam şahsen ki dış görünüşe bir elmasmışçasına değer veren ben o seksi adamın yüzünü görmemiştim bile rüyamda. Ama seksiydi tabii orası belli.
Kısa duşumun ardından evi toplayarak işime bakmam gerektiğine karar verdim. Bilgisayarımı açtım, yapacak mevcut işim olarak sadece yazmayı henüz bitirdiğim ve basınca kalın olacağından emin olduğum kitabımı buldum. Kısaca düzenlemeye başladım, en azından biter biter durudu şu dönemimde. Kafamı oyalar ve şu yüzünü görmediğim seksi adamı kafamdan atardım.
Başladım durdum işime.
Kafamı oynatamayacak kadar yorulduğumda telefonumun da çalmasıyla elimi hemen öteye uzatarak telefonu aldım. Arayan numara bilinmiyordu. Telefonu açamadan kapandı, telefonuma bir mesaj geldi. Yani bu biraz garipti ve akşam akşam korkamama engel olamamıştım. İç çektikten sonra mesajı açtım ve göz gezdirdim.
"Sipariş ettiğiniz bir adet satranç takımı, 1 Şubat 00.00 olduğunda kapınızda buluncaktır."
Şaşkınca titreyen ellerimi sıktım. Bu ne boktu bilmiyorum ama beni feci huzursuz etmişti. Derin nefesler alarak salon koltuğuma yattım ve kalın battaniyeyi üzerime alarak açık televizyonumu izlemeye başladım. Kitap düzenlemem uzun sürmüştü. Henüz sözde satranç takımımın gelmesine üç saat var diye dizime başladım.
Buğulandı gözlerim. Televizyonu kapadım ve sadece bekledim. Bahisteki satranç takımı gelecek ve gizliliğini kaybedecekti. Üç saat çoktan dolmuştu.
Ve kapım gece on iki olduğunda çaldı.
Heyecanıma engel olamadan koltuğumdan indim ve kapıya gidip kapı deliğinden dışarı baktım. Kimse gözükmüyordu. Havanın karanlık olması kapıyı açmak istememe engel olsa da dayanamayarak açtım. Kimse yoktu. Yerde duran karton kutuyu hızlıca içeriye alarak kapıyı kapadım. Gözlerim karton kutuya kaydı. Satranç takımı almadığımdan emindim ve kimin ne diye bunu bıraktığına dair hiçbir fikrim yoktu.
Kutuyu açtım.
Satranç tahtasını çıkardıktan sonra kutunun içine bakmaya devam ettim çünkü içinde hiçbir şekilde piyon, kale, at veya herhangi başka bir şey yoktu. Korktuğumu hissediyordum, bu başıma ilk defa geliyordu.
Daha sonra aklım karıştı ama nedenini anladım.
Farkındaydım ki, rüyalarıma girmeye başlayan seksi adamdan beri, bir haftadır hayatımdaki hiçbir şey normal gitmiyordu.
__________
Esrarengiz kitap yazıyorum kitabı takip edip okumanızı öneririm çünkü yazdığım hiçbir kitabın sizleri hayal kırıklığına uğratmayacağına inanıyorum. Bu kitap ekstra olmakla beraber yürek yakacak onu söyleyeyim. Yeni de olsanız hep benimle de olsanız öptüm kalplerinizden. Seviyorum sizi 🌺❤️
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Échecs (M) | ChanBaek √
FanfictionChanyeol, Baekhyun'un rüyalarına girer. -Mortalsoo !!Yetişkin içerik!!