episode1

822 33 4
                                    

Meryem'den.

Baturay'ın zoruyla çıktığım akşam yemeğinden vasat bir hâlde dönmüştüm eve.Yorgunluğun belirtilerini fazlasıyla hissediyordum.Şu an tek istediğim şey rahat bir uykuydu.

Uymak ile ilgili olan planlarımı yaparken annem'in aşağıdan gelen seslenişi bütün hayallerimi altüst etmişti.

"Meryem,hadi şu çöpleri sokaktaki konteyner'a at.Korkuyorum ben çıkamıyorum.Zaten belim de çok ağrıyor."

Benim için zorlu bir görevdi.Çöp kokusuna katlananamazdım.Ama beli ağrıyan annem'e de kıyamıyordum.Yorgunluğum da bu durumun cabasıydı.

Hızlı adımlarla annemin yanına indim.Çöp poşetini sağ elime alırken sol elimle de burnumun ucunu kapadım.Güzel kokular düşünürsem belki kokuyu hissetmezdim.Tamam bu fazlasıyla saçmaydı.

"Bu arada; Baturay'la nasıl geçti?"

Kapıdan çıkmak üzereyken annem'in sorusu ile durdum.Baturay'ı gerçekten seviyordu.Hatta Baturay'la evleneceğimi falan düşünüyor olabilirdi.Ama sandığı şey fazlasıyla mümkün değildi.

"Sıradan işte.Bilirsin Baturay ve akşam yemeği."

Detaya asla giremezdim.Yoksa daha fazla soru sorardı.Ve ona Baturay'la yaptığımız sıkıcı muhabbetlerden bahsetmek saçma olurdu.
Annem tarafından gelen soru sayısının artmaması için ve şu iğrenç kokudan bir an önce kurtulmak için evden çıktım.

Sokağın sonunda  bulunan çöp konteyner'ına doğru ürkekçe adımladım.
Karanlıktı ve korkuyordum.Sokak lambası'nın cılız ışığı da buna büyük bir sebepti.Karanlık fobisi olan biri sayılabilirdim.Çok fazla karanlıkta kalınca pek iyi olmuyordum.Yani hem karanlık hobisi olan çok kişi yoktur.Bence olmamalı en azından.

Çöp konteyner'ına yaklaştığımda bir kaç metre öteden gelen seslere kulak kabarttım.Bu saatte insanlar neden karanlık bir sokakta konuşurlardı ki?

Sesleri daha rahat dinlemek için biraz daha yaklaştım.Beni farketmemeleri için baya çaba göstermiştim.Üstelik bu saatte merakıma yenik düşmüştüm.

"Cemil Abi, neden bizi buraya getirdin?Biz bu işlerle ilgilenmiyoruz ki ya!"

Siyah bereli çocuğun sözlerine istinaden anladığım kadarıyla dört kişiden en yaşlı olanı Cemildi.

"Siz de öğrenin bu işi belki bu mertebeye yükselirsiniz bir gün."

Sokağı iğrenç bir kahkaha kaplamıştı.Bu Cemil gerçekten çok kötü gülüyordu.Ve bana sorarsanız bu arsız kahkaha için hiç çaba sarfetmiyordu.

"Biz bu işlere asla bakmayız Cemil Abi!Bitir işini de gidelim,Dondum ya!

Şaşırmıştım.Çünkü bu bir kız sesiydi.Diğerleri gibi o da siyah bere taktığından ve karanlıktan çok belli olmayan saçları sokak lambasının ışığının tamamen yanmasıyla kendini belli etmeye başlamıştı.

Ardıdan isminin Cemil olduğunu varsaydığım adam dört kişiden hiç konuşmayan adama doğru yaklaştı ve adamın karnına sert bir yumruk attı.Hemen ardından bıçak çıkardı.Bıçağı adamın karın boşluğuna saplayacakken buna engel olan sokakta yankı yapan çığlığımdı.

Etrafa bakınıp beni farkettiklerinde kaçmayı düşündüm hatta denedim fakat bana engel olan çöp konteyner'ına çarptığımdan yere kapaklanmıştım.

Hızlı adımlarla yanıma yaklaştıklarını hissedebikiyordum.Ve galiba o adamla birlikte beni de öldüreceklerdi.Şu an son dua'mı etmem mi gerekiyordu?Mezar taşıma 'merakından öldü' yazarsınız artık.

-böyle bir yerde bıraktım azıcık merak etmeniz hoş olabilirr.ilk bölümü çok uzatmadıım.
-yeni hikaye bu tarz bir şey olucak.
-beğeni ve yorumlarınızı eksik etmezseniz seviniriim.

attention.||merkunfiction2.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin