~15~

1.6K 35 9
                                    

Kayra Çağlayan bana ne yaptın böyle? Beynimde aynı soru dönüp dolaşırken kendimden habersiz sadece yürüyordum; düşünmekten beynime kramplar girmişti ve bende düşünmeyi bırakmıştım ne zaman düşünsem küçük bir kızla ilgili halüsinasyonlar görüyordum. Biraz ilerlediğimde aniden gördüm kişi sayesinde donup kaldım, Isabell' in bu alkolikle ne işi vardı çok merak ediyordum aslında. Elindeki bira şişesini tek dikişte bitirdiğinde Isabell ona sevgi ile baktı. Ağzım iki metre açık kalmıştı, yok artık dedim kendi kendime saçma düşüncelere kapılmamalıydım. Sanırım biraz daha burada kalabilirdim.

"Çok içiyorsun."

Dedi hüzünlü bir gülümseme ile Isabell karşısında resmen saçına 'röfle' yapmış olan çocuğa, ilerlemeye başladıklarında önümdeki adamın arkasına saklandım. Isabell yürümeye çalışmıştı ama çocuk öylece orada duruyordu yürümek için hiçbir çaba bile harcamıyordu. Isabell de durdu ve ona döndü, ne oldu dercesine kafasını salladı.

"Isabell beni öpmeni istiyorum."

Bu cümleyi ben bile duyunca şok krizinden gidiyordum, tamam olabilir uzaktan bakınca o ikisinin tam ortasında gibi görünebilirdim çünkü besbelli onları seyrediyordum.

"Ne?"

Dedi Isabell, ellerimi yumruk yaptım ve o çocuğa karşı ilerledim. Ama tam o sırada Isabell' e yapışmıştı. Yok artık! Adımlarım dururken onlardan sadece dört adım uzakta olduğuma lanet okudum. Senin o kahverengi gözlerini oyarım çocuk, röfle yaptığın açık kahve- sarı saçlarını yolarım çocuk, piercingli burununu dağıtırım çocuk.

Tam bir dakika boyunca o çocuğun Isabell'i sömürmesini izledim. Ciddi ciddi izledim, kimse bunun filmlerde veya dizilerde göründüğünden daha iğrenç olduğunu tahmin edemez. Isabell hiçbir şekilde karşılık vermiyordu. Sadece öylece dikilmişti. En sonunda çocuk geri çekildi ve geri çekilir çekilmez Isabell koşarak ondan uzaklaştı. Beni bile fark etmemişti ve en son gördüğüme göre ağlıyordu, bu kadarı yeterdi; şimdi kolları sıvama vaktiydi. Çocuk aniden yere yığılınca onu benzetme fikrimden vazgeçmedim.

"Bana karşılık vermedi!"

Diye bağırınca sinir katsayım arttı ve onu benzetme fikrime tamamiyle katıldım.

"Sen!"

Diye bağırdım ve ardından dört adımlık kısımı hemen kapattım. Yumruğum havada kalırken o bağırmıştı.

"S-sen!"

Yumruğumu yüzüne geçirmekte hiç vakit kaybetmedim. Ve onun üzerinden de kalkmadım.

"Asıl sen kim oluyorsun ya! Seni var ya öyle bir benzetirim ki!"

Sinirden öyle bir gözüm dönmüştü ki artık kim olduğunu bile seçemiyordum bu olay yaşandığında bile fazlasıyla dalgındım zaten. Son bir kez daha yumruğumu atıp üzerinden kalktım. Her kim olursa olsun bunu yapardım, kimse seninle öpüşmek zorunda değil istese öperdi zaten neden bir dakika boyunca öpüşüyorsunuz ki? Aklımda deli sorular ile sinirli bir şekilde eve döndüm, evin girişinde Isabell' i fark ettim üstü başı dağılmıştı sarı saçları berbat bir haldeydi, rimeli akmıştı, ruju dağılmıştı; kısaca özetlemek gerekirse adeta ben depresyondayım modundaydı. Oldukça dalgın görünüyordu,oturduğu bankın yanına geldim ve oturdum.

"Ne oldu?"

Dedim bilmemiş numarası yaparak,

"Hiçbir şey."

Dedi umursamazca gözünde biriken yaşlar etrafını buğulandırmışa benziyordu.

"Bu çok acımasızcaydı."

Dedim ifadesizce umursamazca güldü ve bana döndü.

"Bir aşk üçgenini çözebileceğini sanmıyorum."

Bir aşk üçgeni mi? Ne ?

"Ne tür bir aşk üçgeni?"

Yine dalmıştı.

"Sevdiğim çocuk başkasına aşık. Ne yapayım? Onu unutmak için beni kullanıyor, bu beni paramparça ediyor."

Dedi ve bana döndü.

"Çözebilir misin bu meseleyi?"

Başımı salladım.

"Evet. Çok basit aslında, onunda kalbi paramparça ve seninde paramparça olmanı istiyor."

Bana gülümsediğinde bende ona gülümsedim.

"İsmi."

Dedi, kaşlarımı kaldırarak baktım.

"İsmi Berk."

Ve kalbimin durduğu andı.



İntikam, Kin Ve AşkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin