Hepsini bir aradayken yok edecektim... Anneleri ağır ağır eve gidiyordu... Ben de sahildeki büyük kayaya doğru yürüdüm...
Bana söylemeyi unutmuşlardı sanırım... Bu kaya büyük ihtimal dilek ağacı gibisinden kullanılan bir şeydi...
Etrafında farklı farklı renk renk ipler vardı... Sorun teşkil eden bir şey yok gibiydi...
Üzerinde çok masum istekler vardı... Bigiblet yazanlar , ateri yazanlar , ayakkabı yazanlar...
Haritaya bakıp kayanın dibindeki yosunlu bölgeyi kazmaya başladım...
Uzun bi süre kazdım , neredeyse su seviyesine kadar kazdım fakat herhangi bir şey çıkmamıştı... O sırada gözüm kayaya sanki bir hilti ile kazınmış 226 Sayısına ve önünde sallanıp duran anahtara takıldı...
Kazmak değil , daha dikkatli bakmak gerekiyordu anlaşılan... Anahtarı aldım... Fakat bu anahtar neye yarayacaktı ? Eski bir anahtardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DECCUR
Short StoryMuhammed 35 yaşlarında havası ilmiyle uğraşan biri size başından geçen bir gerçek olayı anlatıyor. Umarım hoşunuza gider.