3. 4. 5. sınıf derken geldik 6. sınıfa. Okul hayatı olarak ne kadar çok disipline gitsemde, hakkımda tutanaklar tutulsada okul güzel ilerliyordu. Taki devlet yeni sistem getirene kadar. 4+4+4 sistemi geldi ve 5. sınıftan 8. sınıfa kadar giden bütün öğrencilerin okulları değişti. Artık bu anasınıfı dahil 7 yılımı verdiğim okulum ilkokul oldu ve bizi ortaokula gönderdiler. Şansa bak ki ortaokulda bizim mahalledeydi. 6.sınıftan 8. sınıfa kadar ortaokulda okudum. Benim için çok dezavantajları oldu tabii ama bunun yanı sıra avantajları da oldu. Mesela okuldan kaçabiliyordum. Yeni yeni arkadaşlar edindim. Hepsi çok iyi çocuklardı. Tabii ortaokulda da rahat dururmu bu yaramaz çocuk. Orada da bir sürü disiplene gittim ve hakkımda tutanak yazıldı. Milletin çocukları evden çıkarken anneleri ya da babaları der ki: "Oğlum/kızım dikkatli git dikkatli gel dersini iyi dinle..." Lakin benim annem babam der ki: "Kimseyle kavga etme, okuldan kaçma, öğretmenlerinden şikayet gelmesin..." gibi kötünün iyisi bütün cümlelerini benim için sarf ederlerdi. Haylaz bir çocuk olmama rağmen derslerim iyidi hatta sınıfta derecelerim bile vardır. Ama annem her veli toplantısından sonra suratı düşük gelir eve. Öğretmenlerin; "biraz daha çabalasa daha iyi olur" gibi cümlelerinde çok takılı kalırdı annem. Ancak benim göreceğim daha çok şey vardı. Tamam hayatın acı tarafıyla karşılaştım daha öncede fakat daha cahilim. Çocuk aklı işte okuldan kaçmak o zamanlar çok zevkli geliyordu. Arkadaşlarımla kaçıp gizli saklı internet kafelerde takılmak çok heyecanlı idi ve keyif vericiydi. Karne günü yavaş yavaş geliyordu ve benim de içimi bir korku salıyordu. Bu korku sınıfta kalma ya da düz geçme korkusu değildi. Korkunun nedenini bilmiyordum.
*****
Karne günü geldi. Kardeşim ilkokul okuduğu için kendi okuluna bende kendi okuluma gittim. Karnelerin dağıtılmasına yaklaşık 2 saat vardı. Arkadaşlarımla senenin son haylazlığını yapmak üzere yine internet kafeye kaçıp gittik. Güzel vakit geçirmiştik. Güle oynaya okula döndük. Karneler dağıtılmaya başlamıştı. Ögretmen Kerem dediğinde içimde oluşan o duyguyu size tarif edemem. Hemen öğretmenin yanına gittim karnemi almaya takdir almıştım. Çok sevindim. Öğretmenimin ve arkadaşlarımın tebriklerini aldım. Bu ayrı bir gurur vermişti bana. İstiklal Marşı okundu ve öğrenciler dağıldı. Koca bir yaz tatili bekliyordu bizleri.
*****
Biz ailecek her yaz şehir dışına tatile gideriz. Teyzem, eniştem, 3 kuzenim ve biz. Tabi ki babam hariç. Babam gelmez öyle tatile. Tatilin 2. günü güzel gidiyordu. Temmuz'un gelmesini iple çekiyordum çünkü yine tatile gidecektik. Akrabalarımızı görmeye ve denize. Benim iki teyzem bir de dayım var. Büyük teyzem ile aynı şehirde oturuyoruz. Küçük teyzem ise şehir dışında yaşıyor. Dayım ise yurt dışında.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK'IN DURU TONU
RomanceKüçük bir çocuğun büyüyene kadar yaşadığı sorun ve dertleriyle baş edip, kendi ayakları üzerinde durmaya çalışması. Ancak buna engel olan bişeyler var ki o da çocuğun en saf haliyle aşkı tanıması. Her erkek annesi gibi bir kadınla evlenmek ister. Am...