Içeriye girdiklerinde yerler kan içindedir. Emrah'ın telefonu da kapının önündedir.
Polis:
-Kahretsin oyuna geldik. Telefonu bilerek bırakmış buraya. Burda sanalım diye... Siz etrafı tarayın.
Cesur:
-Bu kan kimin kanı peki??
Kadir:
-Biri vurulma mı vuruldu yoksa yaralandı mı??
Polis:
-Şurayı da bir inceleyin..
Okan zar zor evden çıkmış ve ana yola doğru ilerliyordur. Akşam olmak üzeredir. Yürümekte zorluk çekiyordur ve üstelik yoldan da hiç araba geçmiyordur.
Beyler eve gelirler.
Hande:
-Noldu???
Cesur:
-Gittik baktık her yere.
Simge:
-Eee??
Kadir:
-Ee si... Orda yoktular. Emrah telefonunu bilerek bırakmış oraya. Orda sanalım diye.
Cesur:
-Oraya gittiğimizde kapı açıktı zaten. Bir de..
Hande:
-Bir de ne?? Söylesene Cesur!!!
Cesur:
-Yerler hep kandı...
Gamze:
-Ne diyorsun sen!! Ya Elifsuya bir şey olduysa... Niye bulamadınız niye!!? der ve bayılır. Gamzeyi uyandırmaya çalışırlar ama olmaz. Hastaneye giderler.
Hemşire:
-Stres olmuş. Sakinleştirici verdik. Birazdan kendine gelir. Hamilelikte stresten ve sıkıntıdan uzak durması gerek. Geçmiş olsun.
Gamze uyanır.
Gamze:
-Nerde Elifsu??
Can:
-Canım sakin ol tamam mı?? Bulucaklar onları diyerek Gamzeye sarılır.
Emrah Elifsuyu bir eve getirir.
Elifsu:
-Bak ben kendimde değilim. Bayıldım bayılıcam nerdeyse yine. Bırak gideyim.
Emrah cevap vermez.
Elifsu:
-Hem nerdeyiz biz!!!?
Emrah:
-Izmir...
Elifsu:
-Ne!! Sen beni buraya niye getirdin!!?
Emrah:
-Sen uyurken getirdim..Merak etme çok mutlu olacağız.
Elifsu:
-Ben seni sevmiyorum istemiyorum da anla artık!! diyerek Emrah'a tokat atar. Ve hırpalamaya başlar. Emrah bir anlık sinirle Elifsuyu da kolundan vurur ve Elifsu yere düşerek bayılır. Okanda yolun kenarına doğru yığılır. Yani ikisi de aynı zaman da farklı yerlerde durumları ciddi bir şekilde bayılırlar.