Issızlığın ve renksizliğin ortasında hayalini kurduğu denizin yanı başında çıldırıyordu, sessizliğin arasına karışmış huzurla birlikte... alışılmışlığın dışında var olan her yeni bir adımla yaradılışından gelen ruhani bir güçle kendini bulma arzusu birbirine karışıyordu. Gecenin verdiği ağır hislerle ve mazinin yüreğini delip geçen kederle denizin dalgalarına karıştı gözleri...
Söylesene denizimsi diye fısıldadı yüreğindeki keder boşalırcasına... yaşlar yanağını yakarken devam etti. Denizimsi masum bakan gözlerine aldanma, yalanlarla harmanlanan ruhunu saklamak adına oynadığı oyundan başka bir şey değilmiş... sen denizimsi, ah yıldızlar üzerine yemin etmiştin. Bedenini kumlar arasına bırakırken yaşlar yanaklarını yakmaya kalbinin acısını dışarı akıtmaya devam ediyordu. Ruh usulca kendine gelirken düşündü, gözünün önüne film şeridi gibi akarken nasıl başladığını mutluluğun kederle son bulmasının sebebiyle yanıp kavruldu. Bir zamanlar acıları kelimelere dökerek kendini ifade eden sarı ruhu mutluluğa inandıran denizimsiyle başlangıcı düşündü. Ve ruh onu ararken kayboldu. Kaybettim diye doğruldu içinden acılar boşalırcasına, gözleri kanlandı. İçi alev alev yanıyordu, denizimsinin parfümüyle vesikalık fotoğrafını eline aldı. Gözlerine bakarak sorguladı, farklı olabilirdik? Neden? Acıların onu esir almasına daha fazla müsaade etmeyerek ayaklandı parfümü olabildiğince uzağa denizin derinliklerine fırlattı. Son kez gözlerine bakarak; kaybetmedim ben kendimi kazandım! Diye haykırdı. Bir hışımla vesikalık fotoğrafını yırtarken elinden bırakarak deniz kenarında koşmaya başladı. Uçsuz bucaksız kumsalda ve soğukta...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MORCİVERT
Teen FictionTÜM HAKLARI SAKLIDIR. Kalbimin kırıldığıyla kalmadım, güvenimde kırıldı. Beş parmağın beşide bir değil fakat, insan bir darbe yediği zaman herkesi aynı kefeye koymak istiyor. Delicesine içinde hissettiği duygularla boğuşmayı, kalbinin sızlamasını...