''çünkü... ÇÜNKÜ SANA AŞIK OLDUM DEDİĞİM KİŞİ BARIŞ''dedi
''ne... nasıl'' bunu ben dememiştim Işık arkama şok olmuşcasına bakarken arkamı döndüm ve ağzımdan bir isim ''Barış'' çıktı. Işık ağlayarak koşmaya başladı bende o sırada Barış'a dönerek
''sakın ama sakın gelme '' dedim. Ardından Işığın peşinden koşmaya başladım.
''Işık dur lütfen dur'' diyordum bir yandan da koşuyordum. ''Işık dur artık ne olursun dur'' dedim sonunda durmuştu.
''duydu'' dedi
''bişey olmaz'' dedim bende ama o hep aynı şeyi tekrarlıyordu ''duydu'' diyordu. Sarıldım, kardeşime kocaman sarıldım. Işık'ta artık pes etti ve kollarını belime doladı. Bilmiyorum kaç dakika öyle kaldığımızı, ikimizde birbirimizden ayrıldık ve arabaya doğru yürümeye başladık. Toparlancaktı benimle beraber, çocuklarıda boşa çıkarmış gibi olduk o yüzden bi cafeye gitmeliydik. Hem Işık için hem de çocuklar için daha iyi olacaktı. Arabanın oraya geldiğimzde Işık öne bende sürücü koltuğuna bindim. Sonra da motoru çalıştırdım. Radyoyu karıştırırken Gripin grubunun şarkısna dek geldim 'Nasılım biliyormusun' şarkısı çalmaya başladı. Bende şarkıyı bildiğim için şarkının olduğu yerden itibaren söylemeye başladım.
Bugünlere söve söve, belki seni seve seve
Bazen bi öpsem de geçer dediğim bir yara gibi
Nasılım biliyormsun; sokaklarıma ateş düşmüş, söndürmeye yetermi ki göz yaşlarım
Nasılım biliyormusun; şakaklarıma aşklar düşmüş, içimde bir çocuk çığlık çığlığa duymuyormusun.
Titriyor elleri tutmuyormusun.
ritim devam ederken Işığa baktım yola bakıyordu gözleri dolmuştu. şarkı tekrar başladığında bu sefer içimden tekrar ettim ve herkesin kafasını dinlemesini sağladım.
Nasılım biliyormusun; kafam karışık kaçırmışım aklımı unutmaya yolculuk
Nasılım biliyormusun; bildiğin gibi bir ümit başlıyor her günüm bitmiyor geceler
Her zaman ki kafeye geldiğimizde durdum ve motoru kapattım o sıradada radyo zaten kapandı. Arabadan inip çocuklarıda indirdikten sonra Işığın hala arabadan inmediğini farkettim ve Işığın kapısınıda açarak ''hadi çocukları boşuna dışarı çıkartmış olmayalım bişeler içelim inde'' dedim. Işık bişey demeden aşağıya indi bende kapıyı kilitleyerek çocuklar ile beraber içeri geçtim. Hep beraber bi masaya oturarak garsona senlendim.
''Buyrun efendim'' diyen genç bir kıza gülümseyerek ''2 kahve çocuklarada 2 meyve suyu 4 tanede çikolatalı kek'' dedim kızda gülümsedikten sonra ''peki efendim '' diyerek gitti.Ben bizimkilere dönünce Işık yine dalıp gitmişti. Çocuklar ise aralarında konuşuyordu. Çocuklar konuşurken ben yanımdaki Işığı dürtükledim irkilerek bana baktığında dalıp gittiğini anlamıştım.
''Efendim'' dedi Işık bende ona doğru vücüdumu tamamen döndürdüm ve
''anlat şimdi '' dedim o ise anlamamış gibi bakıyordu . ''durumları nasıl aşık oldun nasıl gelişti olaylar ve bana aşık olduğunu düşündüren düşünce ne'' dedim bende sorualrı tek tek sıralayarak.
''Bilmiyorum Ezgi çok farklı o herşey iradem dışında gelişti seni bile kıskanır oldum saçma biliyorum ama sana karşı ufak şüphem yok erkeklere karşı ama yinede sevdim..'' dedi.Durdu sonra devam etmeye başladı bende dinledim ''Ezgi... ben bilmiyorum sana karşı çok yakın benim ona baktığım gibi bakıyor onun gözleri.. ben ona nasıl bakıyorum bilmiyorum gerçi sadece sana bakarken gözleri parlıyor bilmiyorum be Ezgi bide..'' derken servisler gelmişti. Işığın söz yarıda kaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIN MELODİSİ
Teen FictionGenç bir kızın hayatına yeni bir adım atmak istemesiyle herşey karışır... Ezgi Soykıran iş hayatına atılayım derken hayatını mahfedeceginden haberi yoktur. Ezgi 20 yaşında bugüne kadar bir cok zorluklarla yaşamıştır. Annesini kaybetmesiyle birli...