ÖZÜR DİLERİM

71 7 2
                                    

  Bugün günlerden Cuma'ydı. Telefonumla ilgilenirken bir mesaj gelmişti. Mesaj *Okula beraber gideceğiz. 07:40 da kapının önünde ol* Tabii ki kimdi mi bu mesajı gönderen?  Barıştı. Ben' de ona cevap yazmadan yatağımdan kalkıp okul kıyafetlerimi giydim. İlk defa giymiştim. Çünkü her zaman serbest giderdim ve hocaların dırdırına mağruz kalırdım. Tekrar mesaj gelmişti. Mesaj *Hadi çabuk ol. Kapının önündeyim.* Hemen saate baktım. Saat 07:40 olmuştu. Bense daha saçımı toplamamış kahvaltımı yapmamıştım. Hemen saçımı at kuyruğu yaptım. Okul çantamı aldım ve aşağı indim. Yemeklerden birkaç bişey atıştırıp ayakkabılarımı giydim. Cidden kapının önündeydi. "Günaydın sevgilim",,  "Sevgilim? ",,  "E sen sevgilim değil misin? ",,  "Hayır. Biz sahte sevgiliyiz",,  "Sonuçta sevgili miyiz? Sevgiliyiz" dedi ve göz kırptı. O göz kırpışı... Mükemmel ötesiydi. Bende "Madem sevgiliyiz. O zaman elini tutmamda bi sakınca yoktur" dedim ve elini tuttum. Bunu yaptığıma ben bile şaşırmıştım. O da "Hmm. O zaman benim, seni öpmeme bir sakınca yoktur" dedi ve yavaş adımlarla bana geldi. O bana geldikçe ben geri gidiyordum. Tabi sakar ben arkama bakmadığım için taşa takıldım. Yere düşecekken Barış belimden tuttu ve düşmemi engelledi. "Dikkat et bebeğim" dedi. (Bu laftan sonra meşhur çiftimiz aklınıza gelmiştir😂)  Uzun süre birbirimize baktık. Sonra ben "Ben senin bebeğim falan değilim" dedim ve Barış'ı itip hızlı adımlarla yürümeye başladım. "Hadi ama güzelim. Bu kadar atarlı olma",,  "Beğenmiyorsan gidebilirsin",,  "Beğenmediğim için değildi",,  "Ya ne içindi",,  "Boşver. Hadi hızlı olalım. Okula geç kalacağız. ",,  "Tamam" deyip adımlarımı hızlandırmaya başladım. 5-10 dakika içinde okula gelmiştik. Sınıfa çıkmamızla hocanın gelmesi bir olmuştu. "Günaydın",,  "Sağol",,  "Oturabilirsiniz. Kitabınızdan sayfa 96 yı açın ve okuyun",, ders böyle sıkıcı geçiyordu. 5 dakika sonra zil çalmıştı. Ders Beden'di. Hoca derste serbest bıraktıyordu. Gidip beden kıyafetlerimizi giydik. Spor salonuna gittik ve hocayı beklemeye başladık. Sol tarafımda Su vardı. Onla beraber otururduk. Hoca geldi ve birkaç spor hareketi yaptırdı. Sonra "Evet çocuklar! Benim işlerim olduğu için odamdayım. Sizde serbestsiniz. " dedi ve odasına gitti. Bizim sınıftan Merve gelip bana bir kağıt getirdi. Kağıdı bana verdikten sonra Ayçagilin yanına gitti. Kağıdı açtığımda kâğıtta şunlar yazıyordu "Kimseye belli etmeden okulun arkasına gel. Birisine söylersen zararlısı sen olursun. " Gitmek istemiyordum ama gitmezsem daha kötü olacaktı. Barış' a baktığımda futbol oynuyordu. En iyisi gitmek dedim ve okulun arkasına gittim ve "Neden çağırdınız? " dedim. Ayça' da "Sakin ol Barışın sevgilisi. Aa, pardon. Birazdan eski sevgilisi olacaksın" dedi ve gülmeye başladı. "Siz saçmalamışsınız."dedim ve arkamı döndüm. Tam gidecekken Ayça kolumdan tuttu ve beni yere fırlattı. "Eee! Yeter artık. Sana katlanamıyorum. Barış'dan uzak dur! O benim!,,  "A-Ayça S-Sen iyi değilsin. Barışla bi-",,  "Yeteer! Kes sesini! Sus artık. " dedi ve elindeki cam şişeyi kafama fırlattı. Etraf dönmeye başlamıştı ve gözlerim kısılmıştı. Bayılmıştım. Son hatırladığım şey kafamın çok kanadığıydı. Barış gelmişti. Ambulansı aramıştı. Çok korkmuştu ve Ayça'ya deliler gibi bağırıyordu. Ayça ise sadece ağlıyor ve ağzını kımıldatmaya çalışıyordu. Ambulans gelmişti. Birkaç öğretmen Barış'ın gelmesine karşı çıktı ama Barış'da iyi görünmediği için onura ambulansa aldılar. Barış sadece elimi tutup ağlıyordu. Hastaneye gelmiştik. Beni hemen acile aldılar. Barış elini yumruk yapıp duvara vuruyor ve ağlıyordu. Ailem seferber olmuştu. Yaşayabilecek miyim bilmiyorum...












Evet uzun bir süreden sonra yeni bölümü yayımladım. Yeni bölümü daha erken yüklemeye çalışacağım. Acaba Elçin yaşayabilecek mi? Yoksa ölecek mi?  Umarım beğenirsiniz. Oy vermeyi unutmayın. Seviliyorsunuz❤😘😘❤

BİR POPÜLER OLAN VE BİR EZİKLENEN Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin