Ejder Kralice

Ejder kralice-3

Multi=dragon

Evet, gelelim fasulyenin faydalarina. 
(Of tamam kızmayın , napim yani hayatta her zaman bir ejderha tarafından gitme teklifi almiyordunuz) .

  Ki belkide suan benim iyiligim için,  ailemden sonsuza kadar ayrilmami gerektiricek bişey istiyorlardı . Onlarsiz geçecek bir kaç güne  bile  dayanamazken nasıl bir Asır ayrı kalabilirdim ki ? Bu... Bu imkansız di. Yapamazdim.

Korkuyordum..... hemde çok.

Neden mi Korkuyorum , çünkü eminim ki benim gucumu ele geçirmek isteyen bir çok kişi olucakti .
Korkuyorum çünkü dogdugumdan beri koruyucu kalkanim olan ailemden , belkide sonsuza kadar ayrı kalicaktim.

Dragon ve delpha ya sadece bakıyordum en az yarım saat geçmiştir bile . Belkide hayatımda ilk defa korkuyordum .

Dragon ve delphanin tek yaptiklari ise sessizce beni incelemekdi.
etrafta sadece ağacın Rüzgar dan uçuşan yapraklarının birbirine dokundukca çıkan sesi  ve normal kuşlardan farklı olan kuşların tiz bir şekilde ötüşü vardı . Bu rahatlatiyordu. ..

Bu sessizliği delphanin kalin ama bir okadarda ince ve gur olan sesi bozdu . Onların sesleri gerçekten garip ti . Tanimlayamiyordunuz.

"Kraliçem ailenizden ayrı kalmak istemediginizi biliyoruz . Ancak burda kalırsanız  sizi öldürmek ve güçlerinizi ele geçirmek için gelecekler. sizi egitmemiz gerek bu büyük gücü kontrol etmeniz lazım yoksa sonuç hiç iyi olmaz . Bize güvenin efendim. "

Mantıklı dusunmeliydim . Bencilce davranamazdim,  sadece kendimi  dusunemezdim. guclerimin farkindaydim onları kontrol etmek ise benim sorumlugumdu.

Şimdi ya o sorumlulugumu yerine getirmek için bunu  bişeyleri geride bırakarak kabul  edicektim. Ya da onları bırakmayıp ölümümü ve ölümlerini izleyecektim.

Hangisini seçtiğimi biliyorsunuz zaten...

Derin bir nefes alıp verdikten sonra sesimi bulup konuşmaya başladım

" tamam sizinle gelicem ama benim bi halkım daha var.  ben bir melezim bunu biliyorsunuz . Iki kralligi birden sirtlanamam . Ki zaten  annem ve babamın yerine geçmek için ben bunca sene hazirlandim . Şuan annem ve babam olabilir ancak yıllardır çalışıyorlar o yüzden dinlenmeye ihtiyaçları var  . benim yoklugumu aninda fark ederler zaten , haber vermek en iyisi .  işim çıktığını söylerim veya arkadaşlarımla tatile gidicegimi . Soz hic bir sey soylemem sizin hakkinizda . eğer bişey söylemeden gidersem tüm kurt ve vampir halkını ayağa kaldırırlar onlarlada ugrasmayin."dedim sakince .

Bu kadar soğuk kanlı olmam normalmiydi hiçbir fikrim yoktu.

Dragon ve delpha birbirlerine baktiktan sonra Dragon konuşmaya başladı o sert ve soğuk sesiyle ;

"Kraliçem haklısınız sizin 2 halkiniz var. Bunun bizde farkındayız ancak  babanız ile anneniz  halkını gayet iyi yönetiyor.  zaten egitiminiz 5 yıl sürücek , korkmaniza sebep olucak bişiy yok "

Neden bilmiyorum ama Dragonun sesi beni titretiyordu . korkudan mi yoksa nefesinin konustugundaki soğuk rüzgarı mı anlamamistim.

kafamdan bu saçma düşünceleri çıkarıp. Dragon un söylediklerini iyice bir tarttım.

Her konuda Hakliydilar . Babamla  annem halklarini çok iyi bi şekilde yonetiyolardi ,  bana ihtiyaçları yoktu .

Ben böyle düşüncelere dalmisken,  arkamizdaki hareketliliği farketmemistim . benim yerime delpha farketmis ve hemen önüme geçmişti . Dragon ise delphaya ( -yani aslında bana-)  atılan,  ejderha ların o kalın demir den bile güçlü olan derileri ne özel yapılan oku, boğazında kule çevirmek için ateşini serbest bıraktı . oka isabet eden ateş onu kule çevirmek için yetmiş hatta artmıştı bile .

Delpha ise sinirden bütün ormanı yakabilirdi . Ona göre onun kraliçesine yaklaşmaya curret eden kişi bile ölmeliyken . Nasilda birisi onun canına kastetmeye calisabilirdi ?  delpha çok iyi biliyorduki kraliçesinin yaşaması için gerekirse olebilirdide...

Hayel sadece durmuştu ve etrafa bakiyordu . Yerde ki okun kullerine , havada ki yanik kokusuna ve korkusunun igrenc hissine bakiyordu . Ne çok duygu hissediyordu bu sıralar. 

o korkuya ve endiseye alisik degildi ki . Hayır hayır o ölmekten korkmuyordu . O tanisali daha 2 saat olmuş ,  dev cüsseli çocukları için korkuyor ve endiseleniyordu . Biliyordu ki onları kaybederse kendinide kaybedicekti .

Bir süre sonra kendisine geldiğinde artık zaman kaybetmek istemiyordu . Her saniye onu ölüme ve güce biraz daha yaklastiriyordu.  Beklerse ölüm,  giderse güce sahip olucakti.

Dragon a bakarak hızlı adımlarla onun yanına gitti ardından ona binmesi için egilmesini işaret etti.
Dragon ise egilerek kraliçesinin üstüne binme sine izin verdi. Hayel az esen ama yinede etkili olan soğuk havayı içine çekerek konuşmaya başladı .

"ben hazırım hadi gidelim" dedi .

Bu sözler Dragon ve delphayi guldurmustu , uzun zamandan sonra kralice lerine gülmek onları mutlu etmişti.

Dragon 7 metrelik dev kanatlarını iki yanına açarak havaya kaldırdı ardindan sertce yere indirdi . Bu sekilde hizlica havalanmis oluyordu. hayel biraz dusucekmis gibi oldu ama son anda  Dragon un kalin derisine tutunuvermsti.

Artık onu zaten garip olan hayatına daha çok gariplik katicak bir hayat bekliyordu .

O hep farklıydı ve gelmiş geçmiş herkezden farklılığı sayesinde guclu olacaktı .