Ejder Kralice

Ejder kralice-6

Gece olmuştu . Belkide beni tek rahatlatan şey geceydi. Buydum işte ben başka bir şey değil . Gece gibiydim çünkü ,gürültülü , ıssız ve karanlık . Kendimi tanımlamamin tek yolu buydu . Vampir olmanın kötü yani ise uykunuz gelmiyordu . Canınız isterse uyuyordunuz ona da uyumak denirse tabi.

Yatagimdan kalkıp aşağı inmeye başladım . Saraydan bana en güzel odalardan birtanesi verilmişti . Saray kapısına gelince adimlarim durmustu. Çünkü öküz gibi korumalari nasıl gecebilecegimi düşünüyordum . Gözlerimi etrafta gezdirirken mutfak kapısı aklıma geldi . Ordan cikabilirdim . Hızlı ve sessiz adımlarla mutfağa girdim ve etrafta gözlerimi gezdirdim . Kimsenin olmadığını anladigimda ise hızlıca kapıyı açıp dragonun yanına kostum . Nerde olduklarını biliyordum zaten . Delphanin kanatlarını gördüğüm zaman dahada hızlandim . Yanlarına gelince Dragon başını kaldırıp bana baktı .

"Ah Kraliçem daha dikkatli olmalısınız. " ne dediğini anlamamistim. Ancak az sonra gözlerinin arkamdaki bi noktaya bakmasiyla . Sinirli bir nefes alıp arkami döndüm . Tam tahmin ettiğim gibi prens Ares beni takip etmişti.

"Demek beni takip etmeye de başladınız prens ares" bana doğru yürüdüğünü gördüğümde siritmaya başladım . Yavaş adımları tam önümde durdugunda Dragon sinirli bir nefes alıp verdi . Tabi bu prens Ares in bir adım gerilemesini sağladı .

"Ah ejder Kraliçem kötü bir amacım yoktu sadece kaçıp kacmadiginiza bakmak istemiştim. "

" Prens ares buraya kendim geldim neden kaçmak isteyim biraz mantıklı düşünmeniz daha dogru olur . Şimdi izninizle ejderlerimle uyumak istiyorum . "Dedim . Prens Ares ise ejderlerime bakıp derin bir nefes aldı. Soylediklerimi dikkate almayarak konuşmaya başladı.

"Onlara... dokunabilirmiyim?" Söylediği şeyle şoka girerken kafamı Dragon a çevirdim . Delpha kız olduğu için bugün Dragon dan daha çok yorulmuş olmalı ki uykuya dalmisti.
Dragon un prens Ares in üzerinde olan gözleri bana cevrildiginde onay verici bir bakış attı. Prens Ares e dönüp sakince konuştum.

"Dokunabilirsin ancak boyunlarinin altına dokunma orda ateşlerini kaynatiyorlar. Elini kule çevirmenin pekde güzel olduğunu sanmam . "

Prens ares yavaş adımlarla önüme geçip dragonun önünde adımlarını durdurdu . Elini kaldırıp kanatlarını sevdi sonra sırtını daha sonra ise kafasına elini götürdü . Ancak Dragon bu kadarının yeterli olduğunu düşünüp kafasını geri çekti. Ares in eli havada kalırken ben dragonun yanına gidiyordum .

"Eee ben rahatsız ettim galiba . Gideyim ozaman ben" Prens ares arkasını dönüp giderken Aklımda ki düşünceyle ani bir karar verdim . Belki de çok sert davranmistik He?

"Hey! Prens ares!" Sesim onu bulduğunda bize döndü .
"Belki bizimle uyumak istersin He ?" Dudakları yavaşça kivrilirken yanıma geri gelmiş ve kulağıma egilmisti.

"Belki de buna ihtiyaç duyuyorumdur He? " beni taklit edercesine konuşmasına takılmadan merak ettiğim şeyi sordum .

"Neden buna ihtiyaç duyasin ki?" Yavaşça dragonun kanadinin altına girerken beni takip etti .

"Çünkü huzurlu bir uyku uyumayali çok oldu ." Daha bugun tanismistik ve bana huzurlu uyku diyordu . Ne saçma şeydi bu . Kafasını yanıma koyarken bana dönerek yattı . Gözlerimiz birlestiginde gözlerindeki şeyi gördüm.

Umut...

Benim onları kurtaricagima karşı bir umutmuydu , yoksa benim onu kurtaricagima dair bir umutmuydu bunu bilmiyordum ancak ikinci söylediğim şeyin olmasını o kadar çok istiyordum ki ....

Uyku beni dipsiz karanlığına çekerken son duyduğum şey gecenin sessizliğini kırbaç darbesiyle ikiye ayıran o kelimeler olmuştu.

"Belki de gecenin bu sogugunda senin sayende isindigimdandir ihtiyaç duyma sebebim."