Ejder Kralice

Ejder kralice-7

"Ahhh aman tanrım elimmmm!!!"

"Selen sakin ol sadece salya , onları uyandiricaksin!"

"Iuvv ama bu iğrenç bir şey!!!"

"Sana sessiz ol dedim! "

"Of tamam sustum!"

" Ah hey zeyn!! Şunlara bak aman tanrım çok tatlılar."

"Kim ney tatl- HADİ CANIM İNANMIYORUM BU DA NE!!"

tiz bir sesle gözlerimi açtığımda iki iri kol tarafından hapis edilmiştim . Yerimden kalkmaya çalışırken aresin olduğunu anladigim kolları ustumden atmayı görev edinmiştim suan .

Gördüğüm kişilerle hareket etmeyi kesip onları inceledim. Bir tanesi kızdı diğeri ise erkek , kız çok güzeldi erkekle sevgili gibiydiler.

" Siz kimsiniz?"

Aniden kendilerine gelip önümde egildiler .

Buna alışık değiliz.
Ah evet buna alışık değiliz.

"Kraliçem ben zeyn bu da selen biz sizin için gönderildik. "

"Kim için pardon."

Ne zaman kalktığını bilmediğim prens ares üstündeki yaprakları temizlemekle ugrasiyordu.

"Kraliçemiz için efendim kralın emri ."

Aresin eli görüş acıma girince onun elini tutmak yerine dragona baktım.

Dragon hemen kalkıp kanadıni eğdi . ayağı kalkıp kanadina yürüyüp çıktım. Burası eskisinden daha mı yukselmisti

"Hayır Kraliçem sadece bu sefer Aşağıya çok bakıyorsunuz ."

Bilge olmak bole bişi galiba .

"Bunu bilmek bilgelik gerektirmez efendim ama yine de teşekkür ederim ."

Çok konuşma Dragon iyice dilin uzadı ha . Bakıyorum laf sokmalara da başlamışız.
"Pardon efendim ama sizi sinirlendirmek çok hoş oluyor ."

Bunun aynısını bir zamanlar bende bonie Teyzeme derdim . Onun sınırı insanı çok rahatlatiyordu .

"Size eskileri hatırlatmak istemezdim."

Dragonun Üzgün sesi beni kendime getirirken , önemli değil diyip kral neferinin bana getirttigi yardimcilara baktım . Ares le konuşuyorlar di .

Neyse suan sadece hava almaya ihtiyacım olduğunu biliyordum. Dragon beni duymuş olucak ki kanatlarını önceden yaptığı gibi kaldırıp indirdiginde havada suzuluyorduk .

Dragonun sıcak derisi beni isitirken rüzgar aksine ferahlatmak , içimde ki ateşi bastırmak istiyormuş gibi tenimi oksayip geçiyordu . Bunu gerçekten seviyordum .

Delpha yanımızda belirirken ona güzel bir gülücük verdim . O ise neşeli bir kukreyiş.

"Günaydın efendim rahat uyudunuz mu ?"

sanki bir şey ima edermiş gibi ses tonu vardı . Yoksa... hadi ama !! Sadece birlikte yatmıştık ne var ki bunda yani . He?

"Siz bilirsiniz efendim ama bende gördüklerim in çok şirin olduğunu söylemek isterim ."

Ah Dragon sende mi be .

■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■■

Sessiz ve bir o kadarda huzurlu geçen gezimizden , egitimime basliyacagimiz için ayrılmıştık.

Adimlarimi eğitim sahasına doğru attım . Burası gerçekten büyük ve korkutucuydu . Keskin Kılıçlar heryerdeydiler . Uçlarına parmaginizi degdirseniz delcekmis gibiydiler .

"Hey sen çaylak!!"

Hızla sicrayarak arkami döndüğümde aresin burnumun dibinde olduğunu görmüştüm.

Dipdibeydik ve bu beni rahatsız etmiyordu .

" pardon çaylak derken ." Diyip bir adım geri gittim . Rahatsız etmiyo diye rahatsız ediyomus gibi davranmama da izin yok değildi yani .

Başını yere eğerek güldü . ( ve kalbim saniyede 780 kere kan pompaladi.)

" senin egitmenin benim güzelim . Çaylak dememe alış çaylak ."

Ne demişti o güzelim ? ay Eğitmenin?

Bundan mi ogrenicektim dovusmeyi ne saçma şeydi bu acaba . Ben bir melezim o ise insan. Aynı güçte olamazdık ki .

"Şey yanlız ben bir melezim bunu biliyosun dimi ."

"Ah evet biliyorum ."

"Aynı güçte olamiyacagimizi da biliyosundur ozaman ."

" onu bilmem ama sen beni fazla kucumsuyorsun ."

Hızla ayağı kalkıp soyunmaya başladı .

" Hey ne yapıyorsun geri giy şunları ."

Gözlerimi kapattım ve arkami döndüm . Bir ses etrafi doldurana dek acmamistim da.

Hafifce arkami döndüğümde ise iki cift kanat Gözlerimin önüne serilmisti .

İki çift kocaman siyah kanatlar....