ALLAHIMM YB SONUNDA YUKLEDIMM BOL EKSINLI BIR BOLUM OLDU YAVRULAR VOTEYDI YORUMDU SIZE BIRAKIYOM 😍😍😍😍👧🎈BUNDAN SONRA SON GAZ DEVAM
Hızlı adımlarla içeriye geçtim. Hayal şöminenin yanındaki koltukta uzanmıştı. Dinlemesi gerekiyordu. Yarın her şeyi konuşmalıydım. Güneş ve Eren bizi gördüklerinde yanımıza geldiler. "Bize neler döndüğünü anlatıyorsunuz." dedi Eren. Bir şeyler saklamamızdan hoşnut olmamışlardı. "Bencede Hayat! Şimdi yukarı çıkalım" dedi Güneş. Hesap verilmeliydi. Başımı salladım ve önden geçmeleri için buyur ettim. "Düşün önüme." dedi Güneş. Hayretle kaşlarım havaya kalktı. Pes etmeyeceğini anladığımda başımı sağa sola salladım ve önden yürümeye başladım. Gıcırdayan merdivenlerin sesi eşliğinde yukarı çıktım. Odamın kapısını açıp girdiğimde toz bulutu ile karşılaştım. Gözlerimi kısarak içeriye ilerledim ve "SUÇ VE CEZA" isimli kitabı kendime doğru çektim. Güneş "Sen ortalıklardan kay.." dediğinde sözünü kestim. "Evet burdaydım." dedim ve nefesimi dışarıya verdim. Güneş sen akıllanmazsın bakışı atıp içeriye geçti. Bizde hemen arkasından. Onlar benim çalışma masamın etrafında ki koltuklara oturduğunda Ulaş silahları yere bıraktı. Bende çalışma masamın başına geçip oturdum. "Şimdi.." dediğimde nerden başlayacağımı bilmiyordum. "Annem ve babamı kaybettikten sonra yani işlerin başına geçtiğimde şirkette fena halde bütçe açıklığı vardı. İlk önce onu farkettim. Sonra bü bütçe açıklığının nerden geldiğini araştırmaya başladım. Tabi o sırada polisliğe devam ediyordum. Bunları soruştururken bizimkilerin katillerini bulmaya çalışıyordum. Bu adam yer altı dünyasının babası. Ne tür pislik varsa ondan sorumlu. " dediğimde ayağa kalktım ve perdenin hepsini kaldırdım. Tüm her şey orada asılıydı. Bir yerde gazete küpürleri bir tarafta fotoğraflar birbirine bağlı ipler.. Güneş "Sen bunca zaman bunlarla mı uğraştın? Bensiz?" dediğinde hemen ardından "Bizsiz?" diye Ulaş ekledi. "Ha bir de bensiz." dediğinde Eren kıkırdadım. "Neyse işte sonunda birkaç bilgilere ulaştım. İstanbul'da Zehirli Kafes diye bir yer var orada ise benim düşmanlarım ama daha adama ulaşamadım. Tabi bu arada sürüce sevil koruma size tuttum. İşte tüm hikaye bu. Bugün gelen adamlarda muhtemelen benim düşmanlarımdan biriydi. Dışardaki çocuğu bacağından yaraladım ve bu yüzüğü düşürmüş." deyip telefonumdaki fotoğrafı gösterdim. Bu şekilde onlara anlatmıştım olanları. "Şimdi Güneş sen hele ki bu işten olduğunca uzak duracaksın hatta sen Eren ile Almanya'ya gitmelisin. Evet evet daha güvenli olur. Hem Eren seni kor.." dediğimde Güneş lafımı kesti. "Saçmalama allahın salağı!" diye bağırdı. "Ben el bebek gül bebek günümü gün ederken sen bunlarla uğraşamazsın. Daha fazlasına yalnız başına devam etmene izin vermem!" dedi. Yanına gidip sarıldım. "Senin için güvenli değil." dedim. "Senin içinde değil." dedi fısıldayarak. Saçını öptüm. "Hadi aşağıya inelim. Hayal'in yanında durmam gerek." dedim. Birlikte odamdan çıktık ve salona geçtik. Koltukta oturmuş Hayal'i izlemeye başladığımda ormandan çığlık sesi yükseldi. Korkuyla gözlerim açıldı. "Bu da neydi şimdi?" dedim. "Bakıp gelsem iyi olacak." dediğimde Ulaş "Saçmalamayı bırak ve otur ben bakarım." dedi. "Aynen Hayat biz hallederiz." diyen Eren destek çıktı. Hayal uyanmıştı. "Abla ne oluyor?" dediğinde yanına gittim ve ellerini tuttum. "Sakin ol ablacım bir şey olduğu yok her şeyi anlatacağım ama biraz zaman ver." dediğimde gözleri telaşın simgesiydi. Ulaş kapıyı açtığında karşımızda Çağlar ve Çağlara yaslanmış yaralı halde bir Baran vardı. İşte şimdi fena şeyler oluyordu. Zehirli Kafese gitme zamanım gelmişti!

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BENİM KURALLARIM
ChickLitBir dakika bir dakika hey sen! Evet evet senden bahsediyorum. Bazen sencede fazla kural olduğunu düşünmüyor musun? Peki ya sen kural koyarsan ve insanlar senin kurallarına uymak zorunda kalırsa? Ha bu arada sakın arkanda ceset bırakma çünkü Hayat iş...