Nazlı' nın Ağzında
Karabayır' da rütin bir hayatım vardı. Sabah kalk, kahvaltı, okul, okul çıkışı Hale ve Sema ile takılma (bazen), ev, televizyon. Tabi çift yumurta ikizim Eylem'i de unutmamak lazım.
***********************
Bu sabah annem beni okula gitmem için zorla kaldırıyordu malum pazartesi sendromu.
Güler : Kızım eğer hemen şimdi o yataktan kalkmazsan akşam okul çıkışı tabura falan gidemezsin.
Nazlı : Tabur mu? Bügün tabura mı gidicem? Anne niye bana söylemedin.
Yataktan hemen fırlamıştım. Koşa koşa banyoya gittim ama içeri giremedim çünkü içeride Eylem vardı. Of ya ben ne yapı- cam şimdi. Eylem'e yakalandım şimdi bir saat çıkmaz. Zaten geç kaldım. Bir tek ben geç kalmadım ki Eylem'de geç kaldı ama hanımefendi banyodan çıkamadığı için saattende haberi yok.
Nazlı : Eylem deliğe mi düştün. Kızım saat kaç oldu haberin var mı senin E tabi hanımefendi banyodan çıkamadığı için saat- ede bakamıyor. Dersin başlamasına tam 59dk kaldı. Daha üstümü giycem kahvaltı yapıcam ve OKULA ZAMANINDA VARICAM. Tabi hanımefendinin öğrencilikle bir alakası yokki. Sadece adı Üniversite Öğrencisi diye geçiyor o kadar. Gezmeye gider gibi okula geliyorsun. Bu ne rahatlıktır ya?
Eylem : Asıl bu ne enerjidir ya. Kızım bi sus bi nefes al ya. Hem daha demin sen yatakta anneme nazlanmıyor muydun? Ne ara kalktın.
Nazlı : Okul çıkışı tabura gidecekmişiz. Çık çık çık banyoya girmem lazım lafa tutma beni.
Eylem : Tamam tamam hem derse 10dk geç kalsan ne olur san ki?
Nazlı : ÇOK ŞEY OLUR! hadi sende çabuk üstünü giy beraber çıkalım.
Eylem' in Ağzından
Ah ikizim ah bir kere de telaş yapma ya. Neyse .**************************
Okuldaydık geç kalmamıştık. Benim için bir şey fark etmezdi ama Nazlı' nın dırdırından kurtulmuştum.Ateş' in Ağzından
Taburda yine sıradan bir gün dü. Sadece bugün operasyon yoktu. Ortak salonda boks makinesine bir kaç yumruk attıktan sonra koltuğa oturup telefonumla oyun oynamaya başladım. Her kes kendi halindeydi. Telefonla baya zaman geçirmiştim saate baktım 4'e yaklaşmıştı. Tam o sırada odaya bir asker girdi;
Asker :Ateş Başçavuş' um Erdem komutanım sizi çağırıyor.
Ateş : Tamam geliyorum.
Acaba komutanım beni ne için çağırmıştı bu saatte? Kapıyı tıkladım ve "Gel" sesini duyunca içeri girdim.
Ateş : Beni emretmişsiniz komutanım.
Erdem Y. : Evet Ateş. Bundan sonra kızım Nazlı' yı her gün bu saatler de gidip okuldan alabilir misin bugün de dahil. Tabi senin için bir sakıncası yoksa.
Ateş : Olur komutanım zaten ben genellikle bu saatlerde boş oluyorum.
Erdem Y. :Tamam o zaman bugün Nazlı' yı aldıktan sonra tabura getir ha bu arada Nazlı' yı alırken Eylem' e de sor gelmek isterse onu da al. Eylem biraz ba-
şına buyruktur. Çevresindekileri
fazla dinlemez kendi bildiğini okur gerçi Nazlı'nın da ondan kalır yanı yokta neyse. Sen benim dediğimi yap Ateş şimdi yola çık ben sana kızları bulman için fotoğraf gönderirim.
Ateş : Emredersiniz komutanım.
Hemen yola çıktım. Okula vardığında fotoğraflar gelmişti. Bahçede kızları aramaya başla-
dım.
Nazlı'nın Ağzından
Okul binasından çıkmıştık. Yavaş yavaş yürüyorduk. Hale, Sema ve ben sohbet ede ede yürüyorduk. Eylem'de yanımızdaydı ama o kulaklıkla müzik dinliyordu. Yani bizimle değildi. Tam o sırada Hale bizim duyacağımız bir şekilde "Oha kızım şu çocuğa bakın" dedi.
Nazlı : Kızım senin sevgilin var noluyo sana. Hem ne varmış çocukta.
Hale' nin de Sema' nın da sevgilisi vardı. Yalnız çocuk çok yakışıklıydı.
Hale : Kızım iyi misin? Senin için söylüyorum. Git bir tanış istersen yoksa topu Eylem' e atıcam.
Nazlı : 1.si Eylem sevgili isteseydi çoktan bulurdu. 2.si o çocuğun zaten sevgilisi vardır.
Ateş' in Ağzından
Hala kızları arıyordum o sırada fotoğrafta ki Nazlı'ya benzer birisini gördüm. Evet o Nazlı'ydı. Onlara doğru yürümeye başladım. Yaklaştıkça Nazlı'nın daha güzel olduğu görüyordum. Neden bilmiyorum ama kalbimin hızlı attığını farkettim.
Nazlı'nın Ağzından
Çocuk bize doğru yaklaşıyordu hepimiz pür dikkat çocuğa bakıyorduk Eylem'de kulaklığı çıkarmış çocuğa gıcık kapmış gibi bakıyordu. Evet yanımıza gelmişti artık. Direk bana elini uzattı.
Nazlı : Pardon?
Ateş : Merhaba Nazlı Hanım ben babanızın taburundan Ateş Acar.
Nazlı : Merhaba da bana doğruyu söylediğini nerden bilicem? Malum babamın çok düşmanı var.
Hala uzattığı eli sıkmamıştım.
Eylem : Evet nerden bilicez?
Ateş denilen şahıs uzattığı elini geri çekti ve cebinden kimliğini çıkardı. Kimliği Eylem ile iyice inceledikten sonra çocuğun Asker olduğunu anladığımıza dair Eylem'le birbirimize kaş göz işareti yaptık ardından aynı anda E-N : Evet ne için gelmiştiniz?
Hale ve Sema şoktalardı hala.
Ateş : Babanızın emri artık okul çıkışı sizi ben alacağım.
N-E-H-S :NE? OHA?Merhaba arkadaşlar bu benim
ilk hikayem umarım beğenirsiniz. Ben nasıl severek yazıyorsam sizde severek okursunuz inşallah. Yeni bölümler için yorum ve vote sınırı koymuyorum ama vote ve yorumlarınızı bekliyorum. Beğenmediğiniz bir şey varsa yorumlara yazabilirsiniz. Bir sonraki bölümde görüşürüz.