Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
vernonbae1 30 dakika önce
---
"Hayır- bekle... Güzel çıkmışım. Ama ne yazdın? Okumak ıstiyorum."
"Tch, sonra bakarsın. Elini ver. Hadi gezelim."
Hansol kulaklıklarını takıpSeungkwan'ı izlerken diğerinin kulaklıklarından haberdâr olmadığını biliyordu. Gülerek onu izlemeye devam etti. Ne anlattığını çok net duyabiliyordu.
"Çok güzeldi, Hansol.. iki katlı mavi bir evdi. Ama- tabii bizi biraz aşar gibi geldi."
Kafasını sallayıp kahvesine bir bakış attı. Seungkwan kulaklığı fark edip, şok ifadesiyle onu izledi. Bunca zamandır dinlemiyor muydu onu? Yürümeye devam ederlerken telefonunu çıkarıp onu çekti. Hansol ise fotoğrafı görebilmek için ona eğilmişti.
"Küstüm seninle. Oysaki güzel şeyler anlatıyordum ben sana."
Hansol onun burnundan öpüp, alt dudağını sarkıttı.
"Ama aynı zamanda- işimle ilgileniyorum?"
"Ben anlamam, Choi Hansol. Bu akşam da Jakoblarda kalayım bari."
"Ne demek Jakob? Seungkwan-"
Kenetli ellerini ayırıp önden yürümeye başladı. Hansol onun yüzündeki sırıtmayı görmüyordu tabii.
"Buraya gel... Yah! Boo Seungkwan! Sana diyorum..."
