08. YORULMUŞTUMsenin de aynısını yapmanı bekleyerek seni arkadaşlarımla tanıştırdım.
senin hiç arkadaşın yoktu. çocukluğunu birlikte geçirdiğin arkadaşlarını benimle tanıştırmak yerine beni evine götürdün ve o akşam bunun hakkında hiçbir şey konuşmadık.
bundan haftalar sonra, ben durumunu öğrendiğimde, kanser geri döndüğünde herkesi bıraktığını söyledin bana. senden nefret etmeleri için onların ellerine malzeme verdin ki son nefesini verdiğinde üzülmesinler diye. neden böyle bir şey yaptığını anladım. ama resmen kem küm eden gülümsemen senin şu ana kadar konuştuğundan daha fazla konuşuyordu. kabul edemeyeceğin kadar yalnız olduğunu anladım.
neden benimle zahmete girdiğini sordum.
"yaşamayı istememekten yorulmuştum."
yaşayacak bir nedeninin olmamasını düşünmek ölümü daha az ilginç yapıyordu. günleri sayıyordun, takvimden ayları siliyordun.
"hastalığımla ilgili hiçbir şey gerçek hissettirmedi, çünkü ben yaşamıyordum. hiç yaşayamamışken nasıl ölebilirim ki?"
ve benden özür diledin. seni öpmeme izin verdiğin için. beni evine çağırdığın için. benimle arkadaş olduğun için. ağlıyordun ve benim yapabileceğim hiçbir şey yoktu.
"sorun değil," dedim sana, sesim umduğum kadar güçlü çıkmadı. söyleyebildiğim tek şey buydu. seni nasıl yatıştıracağımı bilmiyordum, özür dilerim.
evet, sorundu. ama ileride olmayacak. söz veriyorum.
(arkadaşlarına geri dönmeyi unutma.)
[YİRMİ İKİ DAKİKA KALDI.]
Bu hikayenin orijinal dili İngilizcedir ve yazarı @disastres' tir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PASSAGE ( J. JUNGKOOK ) TÜRKÇE ÇEVİRİ
Historia Cortave sen omuzlarımda taşımak zorunda olduğum en ağır yüktün, hiçbir şey seninle kıyaslanamazdı. [JEON JUNGKOOK] [SOULMATE AU] ©COPYRIGHT 2017 | disastres TÜRKÇE ÇEVİRİ | ronniemonnie Thank you @disastres for giving me permission to translate! | kısa h...