Bölüm 1

22 5 0
                                    

Bu mahalleye taşınalı daha bir hafta oluyordu ve bu bir hafta içinde olmayan kalmamıştı. Korkudan evimin balkonuna bile çıkamıyordum. Sokakta gördüğüm adamların fazla alkol ve uyuşturucudan kafaları güzeldi. Bazen benim evime baktıklarını göz ucuyla görebiliyordum ama kesinlikle sataşan olmamıştı şimdiye kadar.

Sokakta polis ve ambulansın siren sesleri hiç eksik olmuyordu. Ya birbirlerini bıçaklıyorlardı ya da silahla biribirlerine sıkıyorlardı ve bu beni ürkütüyordu.

Aslında ailem dışında bir eve ben çıkmak istemiştim çünkü zaten benimle ilgilenmiyorlardı. Kendimi etkisiz eleman olarak gördüğüm için ayrılmak istemiştim. Onlarda karşı çıkmamıştı zaten. Çocukluğumdan beri ne annem ne de babam bana sevgi göstermişlerdi. Koskoca evin içinde bana bir oda vermişlerdi bir de günlük harçlık... Bu kadar. Daha fazlası yoktu. Beni evdeki çalışanlar büyütmüştü. Görmediğim sevgiyi onlar bana göstermişti. Daha fazla dayanamayarak farklı bir şehre gelmiştim ama gelmez olaydım. Yinede bir nebze olsun o evden çıktığım için mutluydum. Çünkü kendimi dış kapının dış mandalı gibi hissediyordum ve daha fazla dayanamamıştım.

Düşüncelere daldığımdan acıktığımı bile hissetmemiştim. Oturduğum yerden kalkıp mutfağa doğru yürüdüm. Dolabı açıp içine baktığımda fazla bir şey olmadığını gördüm. Omuz silkip sütü aldım ve mısır gevreğini alarak masaya bıraktım. Bir kase ve kaşık alıp sandalyeye oturdum. Mısır gevreğini döküp üzerine de süt döküp biraz karıştırdıktan sonra yemeye başladım.

Gerekirse aç kalırdım ama hiçbir güç beni bu evden dışarıya çıkaramazdı. Okul hariç... Bir hafta sonra okullar açılıyordu ve ben nasıl gideceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu. Bu korkunç sokaktan geçip okula varmam bir mucize olurdu. Umarım kazasız belasız gidip gelirim diye düşüncelere dalmışken birden silah sesleri gelmeye başladı. Yerimden sıçrayarak kalktım ve masanın altına geçtim. Silah sesleri çok yakından geliyordu ve bu beni çok korkutuyordu.

Polis arabalarının siren sesleri yaklaşmaya başlayınca çatışma birden durdu. Merak edip pencereden baktığım zaman sokağın ilerisinde büyük bir gruptan ayrılan iki kişinin buraya doğru hızlı bir şekilde koşarak geldiklerini gördüm. Bana yaklaştıklarında ikisinde iri yarı adamlar olduğunu gördüm. Diğerinden daha iri olan adam sanki onlara baktığımı hissetmiş gibi birden kafasını yukarıya doğru çevirdi.

Gözlerimi pörtlettim. Buradan görebildiğim kadarıyla gözleri maviydi. Ve gerçekten yakışıklıydı. Ve psikopat birine benziyordu.

Birden durdu ve bana dikkatli bir şekilde bakmaya başladı. Polisleri umursamıyor gibiydi. Sanki yüzümü ezberlemek ve hafızasına iyice kazımak istiyormuş gibi bakıyordu.

Onun bana bu kadar derin bakmasından yanaklarım utançla kızardı. Gözlerimi kaçırdım ve hemen pencereden ayrıldım.

Koşarak odama gittim ve yatağıma girdim. Yorganı kafama kadar çekip cenin pozisyonunu aldım. Neden bilmiyorum ama yanaklarım alev alev yanıyordu.

Ne vardı ki sanki meraklanıp o pencere bakmasaydım?! Kendime küfürler ederek yanaklarıma ellerimle yelpaze yaparak kızarıklığını almaya çalıştım.

Ya benim peşime takılırsa?

Ya bir seri katilse?

Sonuçta az önce çatışmadaki gruptan ayrılmıştı. Allah'ım ne yaptım ben ya?! Keşke bakmasaydım o pencereden.

Yataktan kalkıp mutfağa gittiğimde perdeyi yavaşça aralayıp apartmanın önlerine baktım.

Gitmişti.

İçimden derin bir oh çekip masadaki mısır gevreğini baktım. Şu olaylardan sonra hiç iştahım kalmamıştı. Aslında buraya taşındığımdan beri birkaç kilo vermiştim. Aslında fazlalık olan kilolarımı vermişim. Şu an tam formumdaydım.

Odama gittiğimde yatağa girdim ve bugünki olanları unutmaya çalıştım.

............................................

O olaydan bir hafta geçmişti. Bu bir haftada daha az silah sesleri duymuştum.

Buradan kısa süre içerisinde gidecektim çünkü ödüm patlıyordu. Ölme ihtimalim gerçekten yüksekti ve ben çok korkuyordum. Ama dikkat çekmemek için bir ay sonra taşınacaktım. Eğer dikkat çekersem babam beni buradan alabilirdi. Ne kadar önemsemese de... Ve ben tekrardan onların yanında olmak istemiyorum.

Montumun fermuarını boğazıma kadar çekip botlarımı giydim.

Aşağıya indiğimde soğuğu montumu giymeme rağmen hissediyordum. Çok soğuktu ve bir an önce alacaklarımı almalıydım yoksa donarak ölecektim. Ya da kafama bir kurşun sıkılırsa.

Temkinli adımlarla binanın otoparkına gittim. Arabama bindim ve etrafı kolaçan ederek sürmeye başladım. Umarım başıma bir şey gelmezdi.

Arabanın aynasına baktığımda arkamda birinin olduğunu gördüm. Bu iri cüssesi bana tanıdık geliyordu. Daha dikkatli baktığımda geçen haftaki pencereden gördüğüm adam olduğunu fark ettim. Bedeni o kadar iriydi ki bir kere görmeye tanımıştım.

Korku bütün bedenime yayılmıştı. Şu an gerçekten korkuyordum.

Gazı kökleyerek sokaktan uzaklaştım. Cidden şu an kan ter içerisindeydim. Göğsüm korkudan hızlı bir şekilde inip kalkıyordu.

Şehir merkezinde büyük bir AVM'ye geldiğimde arabayı park ettim. Ev için gerekli her şeyi aldım ve birkaç da kıyafet. Sonuçta babam öderdi öyle değil mi? Bu düşünceyle gözlerimi devirdim.

Aldıklarımı bagaja koydum ve eve doğru sürmeye başladım. Yine kalbim korkudan atıyordu. Ne çok korkuyordum ben öyle ya? Resmen ödlek olmuştum.

Evin önüne geldiğimde arabayı park edip bagajdan poşetleri aldım. Gerçekten de ağırlardı ve ben çok yorulmuştum. Yarın dinlendikten sonra alırım düşüncesiyle arkama döndüm.

Dönmemle çığlık atmam bir oldu.

Bu... Bu oydu! Ölümüne korktuğum adamdı bu. Geçen hafta ve bugün gördüğüm adamdı. Onun burada ne işi vardı?!

Bir-iki adım gerilediğimde kalbim hızla atıyordu. Gözlerim kocaman açılmıştı.

Bana doğru yürümeye başladığında etrafıma bakındım. Buradan hemen uzaklaşmalıydım. Tam otoparkın çıkışına yöneleceğim sırada belimden tuttu ve yakın olan arabama sertçe yasladı.

Kemiklerimin sızladığını hissettim ve yüzümü buruşturdum. ona baktığımda tam dibimdeydi. Bacaklarım titremeye başlamıştı. Uzun boyluydu. Hem de çok. Bu beni daha fazla korkutmaktan ileriye gitmedi.

Başımı kaldırıp korkarak ona baktığımda mavi gözleri bedenimi delip geçeceğini hissettim. Utançla gözlerimi kaçırdım çünkü bana çok yakındı. Benim de boyum uzundu ve onun ancak omzuna gelebiliyordum.

Korkarak konuştum. "B-benden ne istiyorsun?" Kekelemem hiç iyi olmamıştı. Korktuğumu anlamıştı gerçi bunu titreyen bacaklarımdan ve gözlerimden de anlayabilirdi.

Tehlike ÇanlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin