Gitme

1.5K 85 37
                                    


Gitme... Sen gidersen ben kalamam.

/
Saatler boyunca gergin bir ortam vardı ve bu ortamı ne Jungkook'un şakaları ne de benim yersiz muhabbetim bozabildi. Yoongi hiç konuşmamışken Jimin ara ara konuşup kısa cevaplar verdi.

"Lavabo ne tarafta?"

Jimin'in sorusu ile kendime geldim ve ayağa kalkıp beni takip etmesini söyledim. Ona banyoyu gösterdikten sonra üzerime hırka almak için ben de odama uğradım.

Odamdan çıktıktan sonra banyonun önünden geçerken Jimin'in sesi kulaklarımı doldurdu.

"Her şey güzel, o çok iyi."

"Hayır, mutlu görünüyor."

"Eğer bu kadar merak edeceksen onu bırakmamalıydın."

"Anlamayan sensin. Umarım o sokuk hapishanede çürürsün."

Kendimi hemen geri toparladım ve banyonun önünden hiç geçmemiş gibi salona girdim. Çok geçmeden Jimin de geldi. Sanırım biraz sinirli. Bunu tek ben fark etmemiş olmalıyım ki Jungkook da bakışlarını ona yöneltti.

"Abi, iyi misin?"

"Kalkalım mı Jungkook?"

Jungkook baş sallamak ile yetindi ve ayağa kalktı. Kapıya geldiğimizde Jimin ilk kez Yoongi ile iletişim kurdu.

"Biliyor musun Yoongi? Hiç değişmemişsin. Ne bendeki yerin ne de karakterin. Hala aynı Min Yoongisin."

"İltifat olarak mı kabul etmeliyim?"

Jimin içtenlikle gülümsedi ve kafa salladı. Ben bile Jimin'in gülümsemesine karşılık verirken Yoongi'nin yüzündeki hiçbir mimik değişmedi. Jungkook eğilip dudaklarıma bir buse bıraktı.

"Gece seni bu huysuzdan kaçırmamı ister misin?"

Söylediği şeye karşı kıkırdadığımda Yoongi'nin bakışları beni bulsa da arkasını dönüp salona gitmeyi tercih etti. Jungkook'a bir saat sonra beni almasını söyledim ve odama geçtim.

Çalan kapı ile birlikte uyuyan Yoongi'yi rahatsız etmemeye çalışarak dışarıya çıktım ve sevgilime sıkıca sarıldım. Bugün bize iyi gelecekti, uzun zamandır yalnız kalmıyorduk. Jungkook'un dudakları boynumdayken huylansam da gülme hissimi başarıyla yok ettim. Ondan uzaklaşıp yüzüne baktığımda mavi lensleri ile karşılaştım.

Tanrım, sanırım ölüyorum.

Bir süre sonra gülmeye başladığında kendime geldim ve gözlerine yiyecekmiş gibi bakmayı kestim.

"Çok mu yakışıklım?"

"Dalmışım öyle."

"Hııhı"

Bu konunun uzaması beni rahatsız edeceğini bildiğimden konuyu değiştirmeye çalıştım.

"Nereye gidiyoruz?"

"Gidince görürsün güzelim."

Yaklaşık yarım saatlik sessiz geçen araba yolculuğunun sonunda bir uçuruma gelmiştik. Tüm şehir ayaklarımızın altındaydı ve aşağıya bakıldığında korkunç görünüyordu.

"Intihar etmek için mantıklı yer, atlayan kurtulamaz."

"Demek öyle güzel kız. Peki bu uçurumun kenarına oturmaya ne dersin?"

"Korkutucu derim."

"O zaman arabada oturalım. Korkularını yenmiş olsan da üzerine gitmeyeceğim."

black ° taeliceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin