XII.iyi ve tarçınlı noeller

402 39 30
                                    

シナモン

                                         ♡♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.




♡♡


"Buraya Yoongi! Şu kocaman balığın yanına gidelim,hadi!"

İlk önce söylendi,neden buraya gelmeyi kabul ettiğiyle ilgili yakındı ve yanaklarını sıkıntıyla şişirdi..fakat mutluydu. Gerçekten diyorum,bana inanmalısın! Yüzünde yakaladığım sayısız gülümsemeleri gözgöze geldiğimiz anda indiriyordu dudaklarından.

Sırt çantamı ve elimdeki bez çantaları Yoongi'nin dibine bıraktım. Heryerim ağrıyordu ama umrumda bile değildi. O kadar mutluydum ki sağa sola zıplayasım,kendimi yerlere atasım geliyordu. Balıklar bile gülümsüyordu bana. Birbirleri arasında konuşup,"şu kıza baksanıza." Diye fısıldaşıyorlardı.

Eunbi'yi sıkıca kavradım belinden ve devasa camın önüne koştum. Kadraja poz verirken hafifçe çömeldim ve kocaman gülümsedim. Yoongi elindeki telefonu birkaç fotoğraf çektikten sonra indirdi.

"Dur bekle orada,kıpırdama." Dedi,tam ben ona doğru gelirken. O sırada yanından geçen bir aileye telefonu uzattı ve bir şeyler söyledi. Kalbim hızlandı,ellerim terledi. Öyle ki Eunbi kayıp yere düşecek sandım. Zavallı Aeri. En azından bir nefes alsan!

Yoongi,diğer günlere aykırı olarak giydiği rahat ve simsiyah görüntüsüyle bize doğru adımladı. Dudakları gerildi,tam yanımda bitti ve tek eliyle belimi kavradı. Ben,iyi de şimdi..ben,aman tanrım! Yavaşça kendine doğru çekti beni. Kafalarımız oldukça yakın,ortamızdaki Eunbi ise oldukça huzurluydu.

Arkamızdaki kalkan balıklarıyla beraber kameraya kocaman gülümsedik ve ben bedeninin bu kadar yakınımda olmasının,tek elinin belimi kavramasının hatta midemde zıplayan tavşanların bile güzel bir duygu olduğunu fark ettim.

Gerginlikle etrafa bakındım,heyecanlandım. Ayaklarımı kıpırdattım. Yoongi telefonunu almaya giderken Eunbi ile gözgöze geldim. "Panik yapma ama.." Dedim fısıldayarak. "Aşık oldum."

🍓

"Dur,dur! Vay canına!" Dedim paltomu düzeltip,yere eğilirken. Güzel bir dükkanın önündeydik. Kar durmuş,aralık kapı rüzgarla sallanıyordu. İçeride bir kadın önündeki bilgisayara bir şeyler yazıyordu. Burayı daha önce nasıl görmemişim? Diye düşündüm.

Ellerim soğuk camdaki yerini buldu ve gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Seoul büyüktü gerçi.

Kollarına taktığı poşetleri zorlukla çevirerek kucağındaki Eunbi ile bana baktı Yoongi. "Eğer içeri gireceksek kalan yolda poşetleri sen taşırsın." Dedi. Kararsızlıkla yüzüne baktım ama kısa sürede bakışlarım tekrar vitrine döndü. Kıpkırmızı,içinde lapa lapa kar yağan büyük bir müzik kutusu. Noel baba bile vardı!

Gittikçe heveslendim. Biraz bakıp çıkardım,ne olacaktı sanki?! Hatta belki Noel hediyesi olarak Yoongi'ye alırdım!

"Pahalıdır zaten. Gidelim hadi." Ofladım. "Hemen alıp çıkarım,söz bak!" Baygın bakışları suratımda gezindi. Eunbi yerinde mızmızlandı ama Yoongi oralı bile olmadı. "Adamı ne hale getirmişiz" dedi iç sesim,oturduğu kanepede yayılarak.

xmas↞min yoongiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin