"Bahse girerim , birini bulamadan gideceksin."
Linda'nın yüzüne büyük bir kırgınlıkla bakmam gerekirdi. Bu doğal olandı fakat o doğal değildi. Gideceğimi kastettiği yer sonsuzluktu , annemin ve babamın yanıydı , herkesle en sonunda buluşacağımız noktaydı. Daha iyi açıklayacak olursam...kısa bir vaktim kalmıştı. Bunu bu kadar rahat söyleyebilmemin sebebi bundan gerçekten memnun olmamdı.
Memnunum. Çünkü acılarımı ve zavallılığımı alıp bu sefil hayattan kurtulacaktım. Bu benim için bir şanstı. Şanslar her zaman bir şey getirmez. Götürebilir de. Beni götürecekti.
Böyle ne kadar bekledim bilmiyorum. Doktorumun en son 2 ayın benim için maksimum bir yaşam süresi olduğunu söyleyişi beynimde yankılanıyor. Ve şu an sadece 30 günüm kaldı. Bunu sevmiyordum çünkü yavaş gelmesi beni ürkütüyordu. Sona doğru geldikçe acılarım artıyordu. Fakat en sonda , ışık beni alacağında bu acılardan tamamen arınacaktım. O an , inanıyorum ki o an gülümseyerek gidecektim.
Tıpkı 2 ayımın kaldığını doktorumdan öğrenirken güldüğüm gibi. Sanki hep bunu bekliyordum. Bu basit hayatımda bana ait hiçbir şey yoktu. Benim olanlar başka yerdeydi.
Ben sadece , ailesine bir zamanlar üniversite okuyacağına dair söz vermiş ve bunu berbat bir şekilde gerçekleştirmiş biriydim. Bitiktim.
Linda , tek arkadaşımdı. Kimseyle anlaşamadığımdan değil. Sadece , evsiz kaldığım o sıralarda beni ortada bırakmayıp evine ortak olarak aldığı için. Oraya ev demeye bin şahit isterdi fakat bizim için sorun yoktu. En azından benim için yoktu zira ben sadece kiracıydım. Her iki anlamda da kiracıydım. Sürem dolmak üzereydi. Ve bunu Linda da biliyordu. Acı çektiğimde o yanımdaydı. Fakat her şeye fazla realist yaklaştığından , duygusuzun tekiydi.
Onu yargılayamam , çünkü bu en iyisiydi. Bana kendime acımamam gerektiğini ve etrafımdakileri umursamamam gerektiğini o öğretti.
Onlar birer kukla. der sürekli. Herkesin kurallara göre , biri tarafından yönetilerek yaşadığını , bunun yerine bu saçma hayatta dilediğimizi yapmamız gerektiğini savunur.
Hayat dondurma gibidir. Eriyip gitmeden önce tadına bakmalısın.
"Şuradaki nasıl?"
Gitmeden önce birini bulmam gerektiğini hala iddia ediyordu. Bu konuda onunla anlaşmazlık yaşamıyordum çünkü tutumu beni incitmiyordu.
"Saçlarının ortasında makarna yapmaya yetecek kadar yağ bulunduran mı? Kalsın."
Makarna dememin sebebi ise , onunla yatıp onunla kalkmamızdandı. Sonuçta biz sadece geçimini Linda'nın bir barda çalması ve benim bir kafede çalışmamla sağlayan öğrencilerdendik. Fazlası bize lüks gelirdi.
"Haklısın."
Üniversitemizde ek olarak yapılan bir programa katılmıştık. 3 hafta boyunca bir çok faaliyete ev sahipliği yapmaya yatkın olan bu otellerde kalacaktık. Bu bizim için kaçınılmaz bir fırsattı. Bunun geleceğini de biliyorduk ve çalışmamızın sonucunda kazandığımız paraları bu program için ayırmıştık.
Acı artıyor ve ben eğlenmek isterken acı çekerek gidecektim. Bu iki hissin birleşimini tatmak değişik olacaktı.
Gözüm karşımızda bir grupla barın bir köşesinde oturan Harry'e kaydı.Başından beri üniversitede tanıdığım fakat yanaşmaya cesaret edemediğim çocuk. Fazla kapalıydı ve bu onu cazip kılıyordu. Arkadaş ortamı içerisinde nasıl olduğunu bilmiyordum fakat buradan bakınca fazla sakin bir tip gibi geliyordu. Onu çözemiyordum.
Öyle ki onu sürekli ezilen bir tiple konuşurken bile bulabilirdiniz. Fazla gizemli değil mi? Her bir zerrem onu tanımak istiyordu.
"Harry'nin dikkatini çekemezsin."
Linda'ya dönerek ifadesizce baktım.
"O çok zor."
Gözlerimi yere diktikten sonra tekrar Harry'e çevirdim. İçeceğinden bir yudum aldı ve yanında oturan kıza içtenlikle gülümsedi. Hayal kırıklığıyla Linda'ya döndüğümde sinsice sırıtıyordu.
"Bahse girerim... onu tavlayamazsın."
"Nereden biliyorsun?"
Hiçbir şey söylemeden kafasını Harry'e çevirdi ve bakmamı istedi. O an her şey onu haklı çıkarır gibiydi. Kendimi fazla çirkin ve ezilmiş hissetmiştim. Fakat , kaybedecek bir şeyim yoktu.
"Denemeye değer."
Linda içkisinden bir yudum daha alırken bir kahkaha attı. Daha sonra tamamen ruhsuz bir havaya bürünerek masada bana doğru eğildi.
"Sadece 30 günün var."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I Bet You ➳ h.s.
Fanfiction"Bahse girerim..." diye başlayan bir cümleye , tüm cesaret kırıntılarınızı toplayarak atlamanız sizi aşık biri yapar mı? O'nu yaptı. O her defasında , buna hiç kalkışmamayı diledi. Çünkü acı çekmeye başlamıştı ve bu acı , onu günden güne eritiyordu...