Nereden bulduklarını bilmediğim kaset çaları stajerin elinden aldım.
Hemen odama geçip kapıyı kitledim.
Kaset çaları televizyona bağlayarak üzerinde düzgün bir el yazısı ile "1" yazan kaseti taktım.
Kumandayı elime aldığımda ise sadece oynat tuşna basmak kalmıştı,ama basamıyordum.
Ellerim titriyor, terliyor ve vücudum kasetleri izlememek için direniyordu. Fakat merakım daha ağır bastı.
Tuşa tıkladığımda ilk öne Allison kamerayı ayarlarken dilini dışarı çıkarmış bir şekilde duruyordu. Kahverengi saçları yaptığı dağınık topuzdan fırlamış ve mavi gözleri ise yaptığı işe odaklanmıştı.
Bu eski bir videoydu,üzerine iddaya bile girebilirdim. Çünkü bu Allison'un ilk yardım sertifikası alıp duvara astığı zamandı. Ama sertifikayı bir hafta sonra duvardan kaldırmıştı.
Bu videoda ise arkasindaki çerçevelenmiş sertifika gözüme çarpan ilk şey olmuştu.
Sonunda kamerayı ayarlayıp sandalyesine oturduğu zaman tam kameranın merceğine bakmıştı. O zaman onunla göz göze geldiğimde hissettiğim tüm duygular televizyon ekranından gördüğüm yansıma ile bile yeşermişti.
Bir nefes aldı "Michael bu videoyu sevgililer günü için yapıyorum. Biliyorsun bu biz beraberken kutlayacağımız ilk sevgililer günü." Kafasını aşağı eğip parmakları ile oynarken 17 yaşımı özlediğimi hissettim.
"Ve sen şuan burada değilsin yani yarışmadasın. Ve ben sana bir hediye seçemedim o yüzden bu videoyu çekiyorum." Oturduğu sandalyenin sağ tarafındaki bir şeye uzanırken kazağının geniş yakası köprücük kemiğindeki çürüğü ortaya serdi.
Kalbim tekrardan burkuldu, bu morluğa krem sürerken acı ile kıvranması aklıma geldi. Ama videoda öyle mutluydu ki, sanki hiç canı yanmamış gibi...
Uzandığı sag tarafta aradığını bulup kameraya tuttu. "Bak Michael bu bizim ilk fotoğrafımız. Görüyorsun senin saçların hala sarı ve dökülmüyorken ve benim ise saçlarım daha açık bir renk iken. Hem burada gözlerim yeşil gibi çıkmış baksana." Kendi gözleri mavi olmasına rağmen hep benim gözlerime imrenirdi.
Heyecan ile beraber geçirdiğimiz zamanları ve çekindiğimiz fotoğrafları göstedi.
Videoyu gülerek izledim, hem de öyle bir gülümsemeydi ki bu kalbimi bir acı ile burkabilirken aynı zamanda beni mutlu da edebiliyordu.
Video kesildi ama sonra tekrardan başladı ve Allison ekrana yaklaşmış fısıldayarak bir şeyler söylüyordu.
Sesi açıp biraz geriye aldım.
"Michael bu çok arkadaşça oldu ve ben... yani ne bileyim." Elleri ile yüzünü kapadı. Sonra kameraya tekrar baktı. "Sadece bu kısmı izlerken yalnız olduğuna emin ol." Dedi. Ayağa kalkıp kameradan uzaklaştı.
İlk önce saçındaki tokayı çıkardı ve sonra ise yavaşça üzerindeki kazağı yukarı doğru sıyırmaya başladı.
Yutkunup videoyu durdurdum. Odadaki banyoya gidip yüzümü yıkayıp kendime geldim. Sonrasında tekrar televizyonun önündeki koltuğa dönüp videoyu devam ettirdim.
Üzerindeki kazağı sıyırıp yere attığında nefesim kesildi. Ve ardından altındaki taytı çıkardı. Sonra kameraya yaklaşıp fısıldadı.
"Lütfen çabuk gel, seni özlüyorum ve şey seni seviyorum."
Ve video bitti.
Aklımda tek bir soru vardı.
Neden şimdi? Neden videoyu çektiği zaman atmadı?
Koltukta duran kaset paketine baktım. Bunu öğrenmenin tek cevabı izlemek ve görmekti.
Başlık isimlerini klavyemin sembol bölümünden yazıyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lonely \\ m.c
Fanfiction''Sen yapayalnız ve üzgünken seni saran bendim Michael.'' ''Peki ben yalnızken sen neredesin?''