Cesaretim yoktu.
Kesinlikle üzerinde "2" yazan kaseti izleyebileceğimi düşünemiyordum.
Ama izlemediğim zaman pişman olacağımı da biliyordum. Bu yüzden oynat tuşuna basarak videoyu açtım.
Açmam ile beraber şoka girmem bir olmuştu. Bu gördüğüm Allison benim bıraktığım küçük Allison değildi. Bu Allison körpe, küçük bir kız değildi.
O büyümüştü.
"Merhaba Michael Gordon Clifford. Belki tanımamışsındır ben Allison, baştan söyleyeyim yani üzülmezsin ama ben öldüm Michael." Başıma saplanan ağrı ve dökülen göz yaşlarım ile videoyu izlemeye devam ettim.
"Hem edebi olarak ve gerçek de olabilir bilmiyorum. Yani bu videoyu ileride sana göndermişsem intihar etmiş olabilirim. Veya sadece senin dünyada ayak basmayacağın bir ülkeye de gitmiş olabilirim." Ağlarken küçük bir kıkırtı bıraktım.
"Kesinlikle birinci kasetteki videoyu sana neden daha önce atmadığımı düşünüyorsun." Beni bu kadar iyi tanımasına karşın ben onu 17'lik bir kızken bırakmıştım.
"Önce kafandaki soruları bir kenara bırak veya hakkımda koyduğun hükümleri. Çünkü ben artık üzgün, yalnız bir kızım Michael. Senin tanıdığın Allison öldü." Boğazımdan hırıltılı bir hıçkırık çıktı.
Bana öyle sinirliydi ki ve ben onu kırdığımı biliyordum. " Öncelikle mereden başlasam bilemiyorum." Kahverengi saçlarını geriye attı.
"Bilmiyorum belki de sadece yaşadıklarımı anlatmalıyım. Sana gerçekten çok kırgınım, kızgınım ve bunu farketmişsindir."
Evet farketmiştim.
Gözleri doldu "Ama lanet olsun ki seni hala çok seviyorum."
Gözlerim doldu, beni duyamayacağını biliyordum "Ben de seni..."
"Ve bilmeni isterim Michael, tekrar dünyaya gelsem yine seni severdim."
Videoyu durdurup sabaha kadar ağladım.
Lölölölölölölö ben kısa kısa bölümler yazarak insanları sinir etmeyi seven berbat amatör bir yazarım lölölölölölÖ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lonely \\ m.c
Fanfiction''Sen yapayalnız ve üzgünken seni saran bendim Michael.'' ''Peki ben yalnızken sen neredesin?''