Shut Up And Love Me
Yazar :Gizli Shipper *o*
Bölüm sayısı: 14
"S-Se-Sen na-" diye konuşmaya başlarken "Ya Jongin yanında ki öğrenci yeni onunla iyi anlaş ve ona okulu tanıt" diyen öğretmeni sözünü kesti. Jongin şaşkın bir şekilde "tamam" diyebildi sadece. Yan tarafına döndü ve " Üzgünüm birden yanımda birini görünce şaşırdım. Ben Jongin; sadece Jongin(kesin bir tonda söylemişti) herneyse, ve sen?" dedi hızlı bir şekilde. "Ben Sehun; sadece Sehun(Jongin'in sesini taklit ederek)" dedi hafifçe gülümseyerek. Jongin ayağa kalktı ve hemen bir ön sırasında uyuyan Luhan'ı uyandırmaya çalıştı. "Kalk bakalım bambi seninle beraber yeni bir öğrenciyi gezdireceğiz" diyerek Luhan'ı dürtmeye başladı. Luhan dürtmelerden sonra kem küm ederek uyandı sonra "kim bu yeni çocuk" diyerek arkasını döndü ve gerçekten kız gibi çığlık attı (Bu çığlığı ilk defa duysalardı Luhan'ı bir kız sanabilirlerdi) "Sen sabah çarptığım domuzsun. AH YANİ ÇOCUKSUN!"diyerek bağırmaya başladı şaşkınca Luhan. Jongin 'domuz' kelimesini duyunca dudaklarını ısırmaya başladı yoksa kesinlikle yüksek bir tonda kahkaha atacağını biliyordu. "Domuz mu? Ben mi domuz oluyorum? Bana çarpan sendin!" Sehun sertçe söylendi zaten sesi sertti bir de daha çok sert çıkınca Luhan biraz ezildiğini hissetti ve "Hadi gezdirelim seni" diyerek o puppy gözleriyle ve sevimli gülümsemesiyle Sehun'u çekiştirmeye başladı. Jongin Luhan'a bakıp gülmeye başladı "Sakın ol bambi" dedi ve Sehun'un omzuna kolunu atıp yanına çekti. "Bu Luhan ama biz ona bambi deriz neden dediğimizi anlıyorsundur yani şu tipe bir baksana ya" dedi Jongin Sehun'a. Olabildiğince sessiz demişti çünkü Luhan'ın duymasını istemiyordu. Sehun hafifçe gülümsedi ve önden yürüyen Luhan'a baktı gerçekten bir bambi gibiydi kıpır kıpır ve sevimli bir dakika ne 'sevimli mi?' Sehun birden kızardığını hissetti. "Hey Sehun iyi misin?" Dedi Jongin o sırada Luhan etrafı anlatmayı bırakıp Sehun'a döndü "Cidden iyi gözükmüyorsun revire götürmemizi ister misin? Ateşin falan mı var?" Dedi ve yavaşça ona (Sehun'a) yaklaştı. Sehun Luhan'ın yaklaşmasıyla daha tuhaf hissetti kendini 'neler oluyor bana?' diye içinden düşünmeye başladı Jongin ve Luhan'ın kendisine baktığını görünce "Ah hayır hayır ben iyiyim sorun yok hadi devam edelim" diyerek onların önüne geçti. Luhan "Ya ben çok acıktım hadi kafeteryayı gezdirelim sana" dedi ve Sehun'un kolunu tutup onu kafeteryaya doğru çekiştirmeye başladı Jongin arkalarından takip etti onları. Sehun Luhan'ın elini kolunda hissedince yine bir tuhaf oldu ve saçma sapan şeyler düşünmeye başladı mesela Luhan'ın ellerinin ne kadar güzel olduğu gibi ya da ona benzer şeyler işte. Jongin hafifçe Sehun'un dürttü. Sehun bütün Luhan hakkında düşüncelerini unuttu ve ne zaman bu sandalyeye oturduğunu düşünmeye başladı "İçimden bir ses çok fazla şey düşündüğünü söylüyor adamım rahat ol biraz" dedi Jongin gülerek Luhan da 'kesinlikle katıldığına' dair bir bakış attı. "Herneyse sen bir şey ister misin? Çünkü ben daha fazla bekleyemeyeceğim yoksa açlıktan ölüp gidecek gibi hisediyorum" dedi ve Luhan'a o sevimli puppy gözleriyle eye-smile verdi. Sehun ilk başta kekelemeye başladı o güzel gözler yüzünden "Ha-Hayı-yır yani bir şey istemiyorum sen ölmeden önce git ve karnını doyur" dedi son olarak kendini toplayarak. Luhan gülümsedi ve koşarak kendine yiyecek şeyler almaya başladı. "Döndüğünde elinde bir çok çilekli şey olacak" diye mırıldandı Jongin ve sonra devam etti "Pekala anlatsana nereden geldin? Ve neden son lise yılının ortasında? Yani yanlış anlama ama hiçbir insan yılın ortasında okulunu değiştirmek istemez. Tabi kötü bir olay olmadıysa, kötü bir olay mı oldu?" Son sözlerini söylerken nefes almamıştı o yüzden derin bir nefes alıp geri verdi. "Babamın işi yüzünden buraya taşınmak zorunda kaldık aslında biraz mutluyum buraya geldiğim için. Eski okulumda pek insanlarla anlaşamıyordum şim-" Sehun konuşmaya devam edecekti ama tamamen ellleri; çilekli kek, çilekli çikolata ve çilekli bir çok şeyle dolu olan Luhan'ı görünce ağzı açık ona bakakaldı. Luhan bir tam çilekli sütünü açmış masaya otururken derse giriş zili çaldı "NE HAYIR BEN YİYEMEDİM NE ÇABUK 20 DAKİKA GEÇTİ YA AH" diye bağırmaya başladı Luhan herkes onlara bakıyordu.Jongin Luhan'ın ensesinden tuttu ve kaldırdı sonra Sehun'a dönüp onun omzuna kolunu attı ve onu kaldırdı "Aa evet bu arada okulda ilk teneffüs 20 dakika diğer teneffüsler 10 dakika, öğle teneffüsü 30 dakika ve en son teneffüs 5 dakika. Derslerde 30 dakika ama son ders 25 dakika"diyerek hızlıca anlattı. "Bunları zaten biliyorum ben" dedi ve sırıttı Sehun. Jongin şakayka karışık "Eh o zaman söylesene boşuna mı anlattım ben o kadar" diye söylendi ve sinirli bir bakış attı. Sınıfa geldiklerinde yerlerine geçtiler ve hemen arkalarından öğretmeni sınıfa girdi ve tahtaya 'DERS:TARİH' yazdı sonra hemen dersi anlatmaya başladı. Sehun dinleme gereği duymadı çünkü bu konuyu eski okulunda görmüştü 'anlaşılan burada konular geriden geliyordu' diye düşündü sınıftakilere bakmaya başladı. En öndeki sıralarda çalışkanların oturduğu çok belliydi sürekli öğretmenin gözüne girmek için derse katılıyorlardı ve dikkatlerini yoğunlaştırmışlardı. Sonra kapı tarafında ki kızlara baktı onlar sınıfın dedikoducuları falandı galiba sürekli birileri hakkında konuşuyorlardı ha birde telefonda birbirlerine fotoğraf gönderiyorlardı 'derste o telefonları öğretmen nasıl fark etmiyor' diye düşündü sonra bakmaya devam etti orta sırada oturanlar tamamen normal öğrencilerdi yaramazlık ve başarıyı aynı anda idare ediyorlardı en azından Sehun öyle düşünüyordu orta sıralardan bir kız arkasını döndü ve Sehun'a bakıp gülümsedi 'evet bu uzak duracağım türden' diye not düştü kafasında bir yere, sonra kendi bulunduğu yere baktı Jongin yarı not tutup yarı uyluklayan tiplerdendi sonra önünde oturan Luhan'a baktı ve hafifçe sırıtmaya başladı çünkü Luhan çilekli sütünü öğretmen görmeden içmeye çalışıyordu aynı zamanda kekini yiyordu tam o an zil çaldı ve ders bitmişti 'Ne kadar çabuk bitti' diye düşündü Sehun. "Ee söyle bakalım herkesi tanıyabildin mi derste" Jongin'in sesiyle ürktü ama belli etmedi "Galiba tanıdım ve uzak durmam gerekenleri kendime not düştüm" dedi Luhan arkasını döndü ve çilekli şekerini yemeye başladı sütünü ve kekini bütirmişti anlaşılan, kesinlikle çok sevimli gözüküyordu Sehun gözlerini Luhan'ın dudaklarına kaydırdı şekeri yiyen o dudaklara odaklandı sonra kendisini sapık gibi hissettiği için buna son verdi. Dersler böyle geçip gitti ve çıkış zili çaldı Jongin Luhan ve Sehun'a güle güle diye bağırarak okuldan koşarak çıktı yetişmesi gereken bir yer vardı.İşin tuhaf yanı ilk günden bu kadar yakın olmaları üçü içinde tuhaf bir durumdu hemde çok özellikle Luhan için. Tamam Jongin ile 10 yaşından beri tanışıyordu ama ya Sehun neden onunla da tanışıyormuş gibi hissediyordu sanki. Luhan eve gittiğinde kapıyı babası açtı Luhan zıplayarak babasına sarıldı babasıda ona sıkıca sarılıp etrafında döndürdü baba-oğul ilişkileri çok kuvvetliydi bunu gören herkes anlardı. "YA BURAYA GELİN HEMEN BANA YARDIM EDİN" diye bağırdı annesi mutfaktan. Luhan annesinin neden hep bağırdığını düşündü durdu ve bir sonuç çıkaramadı hemen annesinin yanına gittiler annesi bir o yana bir bu yana koşturup duruyordu Luhan 'neler oluyor?' tarzında bir bakış attı babasına "Akşam yaklaşık 10-11 yıl önce burada yaşayan ama işi yüzünden taşınmak zorunda olan çok yakın bir dostum tekrar Seul'a taşındı sürekli telefondan konuşsakta eski günleri anmak için onu bize davet ettim. Eşi ve oğluyla gelecek" Dedi babası aslında Luhan bir şeyler diyecekti ama babası sözünü kesti ve hazırlanması için onu yukarı yolladı ve kendisi eşine yardım etmek için kolları sıvadı. Luhan herzaman ki uyuşuk adımlarıyla odasına doğru ilerledi merdivenleri çıkmak inmekten zordu hemde fazlasıyla sonunda odasına vardı ve yatağa attı kendini. Hazırlanması gerektiğini biliyordu ama acele etmesine gerek yoktu. Uzun(yaklaşık 2 saat) bir dinlenmenin ardından sabah yapmadığı duşunu yaptı ve hazırlanmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Shut Up An Love Me
FanfictionShut Up An Love Me Yazar: Gizli shipper *o* Bölüm sayısı: Belli değil Çiftler; HunHan(Ana çift), KaiSoo Tanıtım Lisenin son yılları onlar için değişen hayatlar demekti. Bunca zamandır kaderlerinde yazılı oldukları kişileri beklediler ve sonunda o...