8.bölüm

2.2K 113 4
                                    

Shut Up And Love Me 
Yazar :Gizli Shipper *o*
Bölüm sayısı: 14

İkiside ayrı ayrı duşlarını aldıktan sonra giyindiler ve hazırlık odasından çıkıp koşar adımlarla sınıfa doğru ilerlediler zil çoktan çaldığı için öğretmenlerine uyduracakları yalanları düşündüler. Sınıfa girdiklerinde öğretmen sınıfta yoktu o yüzden hızlıca(Sehun acısından pek hızlı olamıyordu) geçip yerlerine oturdular. "Dostum neredeydiniz siz? Dua edin ki öğretmen geç kaldı yoksa boku yerdiniz" diye atarlı atarlı konuştu Jongin gözleri hâlâ Kyungsoo'daydı. İngilizce öğretmeni dersin yarısında elinde bir çok dağılmış kağıtla sınıfa girdi anlaşılan ya biriyle çarpışmıştı ya da ayağı kayıp düşmüştü ama kimsenin umrunda değildi. Ders anında başlamıştı öğretmen konuyu anlatmaya başladı Sehun bu konuyu bilmediği için dinlemek istiyordu çünkü İngilizce'si çok kötüydü(son sınavından 15 almıştı) ama canı o kadar acıyordu ki istemeyerek de olsa kendini uykuya bırakmıştı. Ders bittiğinde Sehun ona sevimli sevimli bakan Luhan'ı gördü yüzü tam olarak kendi yüzünün önünde duruyordu "Bu kadar yakınımda durma kendime engel olamayabilirim" diye mırıldandı Sehun, Luhan dil çıkarıp geri çekildi. İkiside ders boyunca ve hâlâ da devamlı olarak Kyungsoo'ya bakan Jongin'e odaklandılar Jongin sinirli bir şekilde bakıyordu "Basket sayısını o attığı için bu kadar kaba olmamalısın Jongin-ah" diye söylenip durdu Luhan ve sonra kalkıp tuvalete gitmek için sınıftan çıktı. "Neler oluyor? Sadece basket sayısını o attığı için böyle değilsindir herhalde?" Sehun Jongin'e anlatması için sorular sorup duruyordu en sonunda Jongin'de dayanamayıp sadece Sehun'un duyabileceği tonda konuşmaya başladı. "Ben ve Kyungsoo sınıfta Tetsu öğretmen ile görüşüyorduk Bay Tetsu benim dersten kalmamam ve Kyungsoo'nun fazladan nota ihtiyacı olduğunu düşünüp bize ortak bir proje verdi pazartesiye kadar bitirmemiz gerekiyor nasıl 40 sayfalık bir kompozisyon biter bugünüm ve 2 hafta sonum buna gidecek -ki tek olmayacağım bu yönden iyi birşey . Herneyse sonra hazırlık odasına gittik ve ben ondan özür dilemeye başladım ve elimden geleni yapacağımı falan söyledim ama o beni öpüp dans provalarımı aksatmak zorunda olduğumu ya da ona benzer bir şey söyledi şuan hatırlamıyorum aklım resetlenmiş gibi" Sehun ağzı açık bir şekilde Jongin'e bakıyordu sonra dönüp Kyungsoo'ya baktı ve tekrar Jongin'e döndü "Öp-öptü derken nasıl yani ya onun hiç öyle biri olduğunu tahmin etmezdim" diyerek şaşkınlığını dışarı vurdu. Jongin derin bir nefes alıp konuşmaya başladı "Asıl tuhaf olan basket topunu elimden alırken söylediğiydi bana 'Hergün seni izliyordum benden hoşlandığını biliyorum bende senden hoşlanıyorum' dedi inanabiliyor musun? TANRIM ÖLDÜR BENİ!" Diyerek bağırdı Jongin heyecandan ve bütün sınıf ona döndü Sehun gülmemek için kendini tutuyordu ama Luhan gelip de 'ölemezsin seni salak şimdi değil Jongin yapma' diye sızlanınca dayanamayıp gülmeye başladı. Jongin de 'tamam bakmayın hadi dönün' tarzında uyarılarılarla sınıfını dağıttı ama Kyungsoo gülerek kendisine bakıyordu o yüzden sustu ve gözlerini devirerek Sehun'un omzuna kafasını koydu. Dersler böyle geçip gitti son derste bittiğinde Kyungsoo çantasını toplayıp Jongin'in yanına geldi kalp şeklinde ki dudaklarına sevimli bir gülümseme yerleştirmişti "Hey Jongin proje için senin evinde mi yoksa benim evimde mi çalışacağız?" diye sordu sevimli bir şekilde Jongin gözlerini kırpıştırdıktan sonra konuşmaya başladı "Be-Benim evime git-sek?" Sesinden heyecanlı olduğu apaçık ortadaydı. "Aa proje eşi mi oldunuz mükemmel hadi hep beraber gidelim Jongin, Sehun ve ben aynı yerlerde oturuyoruz hadiiiii gidelim"diyerek mutlulukla hepsini çekiştirmeye başladı. 6-7 dakikalık bir yürümeden sonra Jongin el sallayarak evine gitmek için Kyungsoo'nun kolunu tutup sağ tarafa döndüler. Eve giderken Jongin hala Kyungsoo'nun kolunu tutuyordu Kyungsoo gülümseyip elini Jongin'in eliyle birleştirdi."Bu-Bunu yap-yapma Kyungsoo" deyip elini çekti ve ellerini ceplerine sıkıştırdı, "Üzgünüm bunu seversin sanmıştım çok üzgünüm" deyip dudağını büzerek geri çekildi Kyungsoo. Jongin o an Kyungsoo'yu üzdüğü için kendine bildiği bütün saçmalıkları kendine yakıştırdı "Sevdim ama burası benim mahallem ve beni herkes tanıyor ve dedikodular yayılırsa babam ile sorunlar çıkar beni okuldan bile alabilir" Jongin kibar bir tonda konuşuyordu Kyungsoo ile çünkü ona karşı nazik olmak içinden elinden geleni yapıyordu. "Neden okuldan alabilir yani bu saçma istemiyorsan söylemen yeterliydi Jongin" iç çekerek konuşmuştu Kyungsoo. Evin önüne geldiklerinde Jongin bir eliyle bahçe kapısını açıp diğer elinide Kyungsoo'nun sırtına koyup ona yol gösterdi. Evin kapısını açıp içeri girdiler ve Jongin Kyungsoo'nun elini tutup onu koltuğa doğru çekti ve onu oturturup kendide yanına oturdu."Babam koyu katoliktir ve oğlunun başka bir erkeği sevdiğini öğrenirse büyük sorunlar çıkartır, Kyungsoo seni sınıfta gördüğüm ilk günden beri seviyorum hep seni istedim ve okulların bitmesine yakın bir zamanda bana geldin açıkcası ne yapacağımı bilmiyorum ben...ben ah şuan heyecandan ölmek üzereyim" Jongin'in elleri heyecandan terlemişti birde Kyungsoo'nun elini sıkıca tuttuğu için daha çok sıcak basmıştı onu ,hemen ellerini Kyungsoo'dan ayırdı ve ellerinin terini pantalonunu sildi "Heyecandan ölmek üzereyim" diye mırıldandı ve iç çekti Kyungsoo da konuyu değiştirmek adına konuşmaya başladı "Annen ve baban evde değiller galiba?" Jongin nazik tonlarda konuşarak 'ikisininde bu saatlerde işte olduğunu' söyledi. Normalde Sehun ve Luhan ile küfürlü-küfürlü saçma sapan konuşan çocuk Kyungsoo'nun yanında süt dökmüş kediler gibi uysallaşıyordu. Kyungsoo çantasını açtı ve kitaplarını çıkarmaya başladı ama Jongin onu durdurup odasına doğru çıkardı, odaya girdi ve yatağın üzerine oturdu Kyungsoo kapının orada durup Jongin'e baktı ve "Hemen mi yani?" Diye saçma bir soru sordu. Jongin ona bakarak bir kahkaha attı "Annem 1 saat sonra eve gelir salonda annemin yanında çalışmak yerine odamda daha rahat çalışırız diye düşünmüştüm" Kyungsoo kıpkırmızı olmuştu utançtan yerin dibine giriyordu Jongin ayağa kalkarak onun elinden tutup yatağa oturtturdu ve dudaklarına yaklaştı "Eğer istiyorsan hemen yapabiliriz" diyerek fısıldadı. Kyungsoo sesli bir şekilde yutkunup "Ha-hayır be-ben birden ah yapma bunu aklımı karıştırıyorsun Jongin" diyerek Jongin'i itti ve çantasını yanına alıp kitaplarını çıkarmaya başladı. Jongin de gülümseyerek kendi kitaplarını çıkardı yatağa yüz üstü uzandılar ve laptopdan bir şeyler araştırabilmek için laptobu yatağın ucuna koyup çalışmaya başladılar. 1 saat aralıksız çalıştıklarını odaya Jongin'in annesi girince anladılar. "Jongin arkadaşın kim ve bütün bu yuvarlanıp atılmış kağıtlar ne?' Annesi soru soran bakışlarla ikisine bakıyordu Kyungsoo hemen ayağa kalkıp 90derece eğildi "Merhaba efendim ben Kyungsoo, Jongin ile bir proje yapıyoruz haberiniz olmadan geldiğim için çok özür dilerim çalışmak için sadece üç günümüz vardı" ve güler yüzle Jongin'in annesine kendini tanıttı. "Ah çok sevimli bir çocuk Jongin daha çok takılmalısın bu çocukla" deyip Kyungsoo'nun yanaklarını sıktırmaya başladı "Anne sana bir şey söyleyebilir miyim?" Annesi hala Kyungsoo ile ilgileniyordu sonra oğlunun yanına geçti ve oturdu Jongin devam etti "Anne Kyungsoo benim sevgilim". "NE?!" Annesi ve Kyungsoo aynı anda bağırarak şaşkın şaşkın bakıyorlardı Jongin'e. "Pe-Pekala eğer uzun süre dayanabilirseniz üniversiteye kadar babanın haberi olmasın ve odanızın kapısı açık kalsın" diyerek odadan ayrıldı ve mutfağa indi. Jongin annesinin bu kadar anlayışlı bir insan olduğunu bilmiyordu. "Salak Jongin! Gerizekalı! Neden annene beni sevgilim diye tanıttın seni gerzek!" Diye vurmaya başladı Kyungsoo Jongin'e, 'canım acıyor, vurma' gibi tepkilerden sonra Kyungsoo vurmayı bırakıp utangaç bir şekilde yatağa oturdu. "Eğer sevgilim olmak istemiyorsan söyle anneme gidip beni reddettiğini söylerim sorun değil" diyerek başını eğdi Jongin sahipsiz köpekler gibi duruyordu aynı, ama koluna yumruğu yiyence can çekişen yüzle Kyungsoo'ya döndü. "Reddettiğimi söylemedim seni salak ben... Ben sadece utandım" Kyungsoo derin bir nefes verdi ve Jongin'in dudağına bir öpücük bıraktı ama kapıdan 'ÖHÖM ÖHÖM' diye seslenen Jongin'in annesini görünce hemen uzaklaştı. "Portakal suyu ve kurabiye hepsi bitecek ve dediğim gibi kapı açık kalacak ve sadece ders çalışacaksınız. Anlaşıldı?" Diyerek elinde ki tepsiyi çalışma masasının üstüne bıraktı ve 'anlaşıldı' cevabını duymak için iki erkeğe döndü yüzünü ama konuşmak yerine onlar kafa salladılar annesi cevabı anlayınca odanın kapısını tamamen açıp aşağı indi. Kyungsoo ve Jongin 3 saat boyunca sadece ders çalıştılar arada hafif yanaktan öpücükler oluyordu ama bu kadardı. Kyungsoo tam evden ayrılırken Jongin'in babası ile karşılaştı Kyungsoo tekrar 90 derece eğildi ve aynı Jongin annesine kendini tanıttığı gibi babasına da tanıttı ve oradan gitti. "Jong sonunda aklı başında bir çocuk senin yakınlarında olması iyi bu çocukla iyi anlaş Luhan'dan daha iyi anlaşsan iyi edersin evlat" babası oğlunun sırtını sıvazladı ve öğüt verir tonda konuşmasını bitirdi "Baba Luhan'a neden bu kadar gıcıksın o iyi biri" diye mızmızlandı Jongin, babası ensesine vurup "Sana içki içirdiğinden beri kızgınım Jongin bu tarz şeylere karşı olduğumu biliyorsun" deyip koltuğa oturdu Jongin suratını asıp odaya çıktı sırf küçük boy olan bir içki içmişti ama o bitiremeden babası basmıştı ona bile kızdıysa bir erkek arkadaşı olduğunu öğrendiğinde ki tepkisini düşünerek uykuya daldı.

Shut Up An Love MeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin