Ruzgar motorun üstünde oturmuş,sigarasını içerek etrafa bakıyordu.Diger arkadaşları siparişteydi.Kendisi yeni bi Ferda vakası yaşamamak için;o taraflara gelen paketlere onları gönderiyordu.
Biri omzuna sertce vurup sendelettiğinde,bi kufur savurup yakasına yapıştığı kardeşine gözlerini kırpıştirarak baktı.
"Poyraz!" sarıldı kardeşine"Ne işin var burda"
"Karnım acıktı.Sanırım canım beleş yemek çekiyo"
"Yok bence sen beleş abi dayağı istiyosun" gülerek içeri girdiler.Ruzgar içerde,ocakta ızgarayı çeviren baş ustasına doğru seslendi
"Ramo poyrazıma ne istiyosa torpili yerinden ayarla bişeyler"
'Oo hoşgeldin Poyrazım. Hangi Ruzgar attı seni buraya" güldü Ramo
Ruzgar ve Poyraz birbirlerine bakıp suratını buruşturdu.
"Yine mi aynı şaka eskidi abi bu yeni şeyler üret biraz "dedi Poyraz
"Eskimez koçum"Rüzgar Poyraz'ı mutfakta personel alanına soktu.
"Ne oldu bakalım. Sende bişeyler var"
Poyraz kaçacak yer aradı."Sizin patron ne içiyo abi adam robotlaşmış gibi"
"Değiştirme lafı anlat Poyraz. Bi daha sormam"
"Kızmayacaksın ama" Poyraz kızacağını bilsede durumu yumuşatmak için elinden geleni deniyordu. "Bak söz ver"
Ama Rüzgar Poyrazın hallerinden anlamıştı bile mevzuyu.
"Gittin mi lan dangalak yoksa" Rüzgar ayaga kalktı birden yumruklarını sıktı.
"Evet Gittim"dedi Poyraz cesurca
"Gitmeyeceksin dediğim halde" Ruzgar sakinleşmek için nefes alip vermeye çalışıyordu
"Dediysen dedin Rüzgar. Anlamıyor musun? Bu kadın burdan gitmeli yada biz gitmeliyiz...Sana iyi gelmiyor. Yine burnumuzun dibinde surtük" Poyraz son kelimeyi içinden düşündüğünü sanıyordu.
Ruzgar "Poyraz! Ne diyon olum sen manyak mısın? Yürek mi yedin?"sertçe itti Poyraz'ı. "Adam gibi konuş onun hakkinda"bir kez daha sertce itti.
Poyraz itilip kalkıldığı için ve haksız yere terslendiği için sinirlenmeye başlamıştı. Rüzgarın elini tuttu.
"Yeter abi. Bi kız için kardeşini karşına alabiliyosan helal olsun sana" Poyraz çekti kendini geri"Hem de seni zerre hak etmeyen biri için. Seni terk eden biri için ha"
Rüzgar ellerini saçlarının arasından geçirdi"O benim problemim Poyraz."
"Bu mudur yani abi. Senin metodun Rodin gibi enseni karartıp düşünmek mi? Susmak mı ? Küsmek mi? Herşeye herkese ve en çok kendine zarar vermek mi? Kendine gel diye uğraşıyorum. Halil Sezai gibi dolanıyon "İsyan" diye ortalarda. Kime çatacağını şaşırmışsın.
Ramo elinde tepsiyle Büyuk Boy Kavurmalı Pizza yapmış getiriyordu.Tam zamanında olay iyice büyümeden.
İki kardeş ofkeyle birbirine bakmayı kesip Ramoya teşekkur ettiler.
Ruzgar "Sana afiyet olsun. Ben gidiyorum " dedi yüzüne bakmadan
Tam kapıdan çıkacakken
"Meltem hamileymiş "dedi Poyraz mırıldanarak.Rüzgar durdu. Yalnış duymuş olabileceğini düşündü bi an "Ne dedin sen"
"Çok değerli yengemiz hamileymiş."durdu"Güya" dedi tırnak içinde belirtim işareti yaparak
"Kim kimden nasıl??" Ruzgar pek bi afallamıştı.
"Ruzgar işte nasıl estiyse çocuk savurmuş ortaya"carpık gülumsemesiyle Poyraz Rüzgarın sinirlerini bozuyordu.
"Yemeğini yiyip gider misin burdan Poyraz. Mümkünse çok sonra görüşelim" Ruzgar düşünmeden soyledikleriyle kalp kırdığının farkına geç varacak gibiydi. Şu an darmadağınık bi haldeydi Duzgun düşenemiyordu. Ne hissettiğini çözemiyordu.Poyraz geri dönüp bi lokma yemişti ki;oylece bırakıp o laftan sonra bisey demeden çıktı Ruzgar arkasından Poyraz diye seslensede nafileydi.içinden küfürler savurdu kendine
Ramo "Poyraz gidiyo musun? Nasıl olmuş? Diye sorsada
Poyraz "Sonra abi"diye geveleyerek uzaklaştı dükkandan
"Rüzgar ne oldu buna neyi var"
"Ramo siparişine bak sen"dişarı çıkıp bi sigara daha yaktı Rüzgaruzun suredir yazmıyordum. Arkadaşlar hikayemi beğeniyosanız devam etmem için fikir ve önerilerinizi lütfen yorumlarda paylaşın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgarın Sonu
Teen FictionHerşey şiirlerle başladı. Vuruldu Şiir gibi bi güzele. Ve sonunda yoruldu. Yenik düştü aşka... Rüzgarın Sonu geliyordu. Son Papatyasıyla... Aklına gelmezdi bir zamanlar canım dediklerinin gidebileceği. Gidenin de bir duruşu,asaleti olurdu.Defalarca...